İsviçre’nin Cenevre kentinde hayata geçirilen Free-Go isimli proje kapsamında şehrin çeşitli noktalarına yerleştirilen 4 buzdolabı sayesinde yılda 3 tondan fazla gıda israfının önüne geçildi.
İsviçre’nin Cenevre kentinde hayata geçirilen Free-Go isimli proje kapsamında restoranlarda ve evlerde kalan fazla gıdalar şehrin çeşitli noktalarına yerleştirilen 4 buzdolabı aracılığıyla ihtiyaç sahipleriyle buluşturulurken, dolaplardan sadece biriyle yılda 3 tondan fazla gıda israfının önüne geçildi.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 2021’de yayımladığı Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre dünyada her yıl ortalama 981 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Bu rakam dünyadaki tüm tüketicilerin erişebildiği toplam gıdanın yüzde 17’sine denk geliyor.
İsviçre’nin Cenevre kentinde hayata geçirilen Free-Go, gıda israfının önüne geçmek için geliştirilen projelerden biri.
Girişim kapsamında bireyler ve restoranlar ellerinde bulundurdukları ihtiyaç fazlası gıdaları, şehrin çeşitli noktalarına yerleştirilen buzdolaplarına koyuyor. İhtiyacı olan kişiler de herhangi bir ücret ödemeden dolaplara yerleştirilen ürünleri alabiliyor.
Free-Go Proje Direktörü Marine Delevaux, AA muhabirine, Eco-Citoyen isimli kar amacı gütmeyen organizasyon tarafından yürütülen girişimin detaylarını anlatarak, İsviçre’de resmi rakamlara göre her yıl 2,8 milyon ton gıdanın israf edildiğini söyledi.
Bu boyuttaki bir israfın, projeyi başlatma noktasında yönlendirici olduğunu aktaran Delevaux “İsviçre’deki gıda atıklarının yüzde 40’ı evlerden geliyor. Bu da yıllık kişi başı 100 kilogram gıda atığının çıktığı anlamına geliyor. Öte yandan bu atıkların yüzde 80’nin önüne geçilebileceğini biliyoruz. Projenin ana mesajı Free-Go buzdolaplarını kullanmanın bir vatandaşlık görevi olduğunu göstermek ve kişinin sosyal statüsü ne olursa olsun gıda israfından kaçınması gerektiğini anlatmak.” dedi.
Geçen yılın yaz mevsiminde hayata geçirilen proje kapsamında Cenevre’nin çeşitli yerlerinde 4 buzdolabı koyduklarını anlatan Delevaux, buzdolaplarını sokaklara rastgele koymadıklarını, insanların kolay bir şekilde ulaşabilecekleri ve sosyalleştikleri bölgeleri seçtiklerini vurguladı. Bunun için yerel yöneticilerle de işbirliği yaptıklarını bildiren Delevaux, noktaları belirlerken ihtiyaç sahibi kişilerin daha çok yaşadığı yerleri seçmeye özen gösterdiklerinin altını çizdi.
Delevaux, buzdolaplarındaki yiyeceklerin bir kısmının kendi ekipleri tarafından anlaşmalı oldukları restoranlardan ve dükkanlardan alınıp dolaplara yerleştirildiğini, bir kısmının ise vatandaşlar tarafından konulduğunu belirtti.
Dolaplara bırakılan ürünler ve bu ürünlerin yerleştirilmesiyle ilgili kurallar belirlediklerinden bahseden Delevaux, bu kuralları şöyle sıraladı:
“Vatandaşlar sebze ve meyve, ekmek ve son kullanma talimatları İsviçre’nin tüketim kurallarına uygun olan kuru gıda ürünlerini bırakabiliyorlar. Öte yandan et ve benzeri gıdaların, paketi açılmış ürünlerin bırakılması yasak. Çünkü son kullanım durumlarını bilemiyoruz. Bu tarz ürünleri sadece restoranlardan alıyoruz. Restoranlarla bu konu üzerine yasal bir anlaşmamız var. Evde yapılmış yemekleri de alerjen içeriğe sahip olabilme ihtimalleri nedeniyle kabul etmiyoruz. İsviçre yasalarına göre bu gibi dağıtımların yapılabilmesi için gıdaların içeriklerinin ve alerjiye yol açma ihtimallerine karşı gerekli uyarıların erişilebilir olması gerek. Ayrıca alkol içeren ürünleri de kabul etmiyoruz.”
Buzdolaplarının temizliğinden ve ürünlerin son kullanma tarihleri ile tüketim durumlarının kontrolünden kendi ekiplerinin sorumlu olduğunu kaydeden Delevaux, takip edilen kuralların ve restoranlarla yapılan anlaşmaların İsviçre’nin gıda tüketim ve dağıtım güvenliğini sağlamak için koyduğu yasalara göre oluşturulduğu bilgisini verdi.
“Rakamlar bizi de şaşırttı”
Buzdolaplarına en çok sebze ve ekmek konulduğunu, vatandaşların projeye ilgisinin yoğun olduğunu dile getiren Delevaux, şöyle devam etti:
“Kullanıcılar şehrin diğer yerlerine yeni Free-Go buzdolapları konulması için sık sık talepte bulunuyor. Sabah çalışma arkadaşlarımız restoranlardan temin ettikleri gıdaları bıraktıklarında birkaç saat içerisinde buzdolabı boşalıyor. Sadece 1 buzdolabı sayesinde bir yıl içinde 3 tondan fazla gıda israfının önüne geçtik. Diğer dolaplar da henüz yerleştireli bir yıl olmadığı halde aynı rakamı yakalamak üzere. Rakamlar bizi de şaşırttı, buzdolapları aslında o kadar büyük değil ama sirkülasyon çok yoğun.”
Daha fazla gıdayı çöpe gitmekten kurtarmak için buzdolaplarının sayısını önümüzdeki bir yıl içinde 8’e çıkarmayı planladıklarına dikkati çeken Delevaux, sözlerini şöyle tamamladı:
“Global perspektiften bakarsanız da ciddi bir gıda, kaynak ve enerji israfı mevcut. Bu israfın bir de finansal yükü var. Çünkü kaynaklarımızı bir kenara atıp duruyoruz. Özelikle yemek için gıda bulamayan birçok insan varken bizim elimizdekileri israf etmemiz çok acı. Bu yüzden, gıda israfının önüne geçmeye, toplumsal dayanışmaya katkı sağlamaya, hem gıda bulamayan hem de fazla gıdasını ne yapacağını bilmeyen insanlara yardım etmeye çalışıyoruz.”