Yılbaşında litresi 2,80 lira olan sütün bir yıl içinde beş kez yapılan zamlarla 8,5 liraya geldiğini belirten Tire Süt Kooperatifi Başkanı Osman Öztürk, ‘’Süte zam yapmanın sorunları çözmediğini herkes görüyor. Çünkü üretici zamlı tarifeden daha sütünü satmadan yeme iki kere, üç kere zam yapılıyor. Yem, akaryakıt ve elektrik girdilerini sabitleyemezseniz, süte zammın kıymeti kalmıyor. Sütün fiyatı altı ay sabit kalsın ama siz girdi maliyetlerini tutun’’ dedi.
Hayvancılık sektöründe yaşanan kriz, her geçen gün biraz daha büyürken, Küçük Menderes Havzası’ndaki küçük üreticilerin elindeki büyükbaş hayvan sayısı da giderek azalıyor. Tire Süt Kooperatifi Başkanı Osman Öztürk, bölgedeki ineklerin de kesime gönderildiği iddialarını doğrularken, ‘’İneklerin kesime gitmesinin besleme sıkıntısıyla ciddi bağlantısı var. İki sene öncekiyle bugünkü hayvan sayısı birbirine çok yakın olsa da süt üretiminin düştüğünü görüyoruz. Bu da bize üreticilerin, havanlarını yüksek maliyetler nedeniyle yeterince besleyemediğini ortaya koyuyor’’ dedi.
BİR ÇOVAL YEM YILBAŞINDA 170 LİRAYDI, BUGÜN 350 LİRA
Sürekli süt fiyatını artırarak sorunun çözülemeyeceğini her fırsatta dile getiren Tire Süt Kooperatifi Başkanı Osman Öztürk, süte zam yapmak yerine, yem başta olmak üzere akaryakıt ve enerji fiyatlarına yapılan zamların önüne geçilmesi tavsiyesinde bulundu. Öztürk, şunları söyledi:
‘’Yılbaşından beri Türkiye’deki gıdadan temizlik maddesine, akaryakıttan doğalgaza, elektriğe kadar yapılan zamları hepimiz biliyoruz. Böyle bir ortamda süte de zam yapıldı, hem de defalarca. Yılbaşında 2,80 liraydı sütün litre fiyatı. Sonra 3,20 oldu; ardından 4,70 ve 5,70’i gördü, 7,5 lira oldu ve şu anda 8,5 lira. 10 ayda beş kez zam geldi ama sorun çözülmedi. Buradan süte zam yapmanın çözüm olmadığını herkes görüyor. Zam yapıyorlar, zamlı tarifeden üreticinin cebine henüz para girmemişken, yem iki kere, üç kere zamlanıyor. Elektrik ve diğer girdiler zamlanıyor. Elektriğe yüzde 40 zam geldi. Akaryakıta haftada iki üç kez zam geliyor. Biz diyoruz ki, süt fiyatı belli bir rakamda sabit kalsın. Siz yem fiyatlarındaki yükselişin önüne geçin, diğer girdileri tutun. Eğer bunu yapamazsanız, iki ay sonra süte yeniden zam yapmak zorunda kalırsınız. Yemin bir çuvalı, yılbaşında 170 liraydı. Bugün 350 lirayı, 370 lirayı konuşuyoruz. Bunun bir de tüketici ayağı var. Sütün birim fiyatı yükselince, ister istemez sür ürünlerine de zam yapmak zorundasınız. Bu da tüketiciyi üzüyor.’’
(Muhittin Akbel/Egedesonsöz)