İzmir’de 30 Ekim’deki deprem sonrası belirlenen rezerv alanların jeofizik ve jeolojik etüt raporları hazırlanmadan planlarının kabul edildiği ortaya çıktı. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi deprem sonrası yaptığı açıklamada imar planına esas jeolojik-jeoteknik ve mikrobölgeleme etütlerinin tamamlanması gerektiğini ifade etmişti. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği gereği de planlama öncesi bu raporların mutlaka yapılması zorunluluğu var.
İzmir’de bugün Karaburun açıklarında peş peşe yaşanan depremler bu konuda kentin riskini bir kez daha hatırlattı. Durum böyleyken 30 Ekim 2020’de yaşanan ve 117 vatandaşın hayatını kaybettiği deprem sonrası Bayraklı’da belirlenen rezerv alanların planları yapılmadan önce jeofizik ve jeolojik etütlerinin yapılmadığı ortaya çıktı. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi deprem sonrası yaptığı “Afetler Karşısında Dirençli Kentlere İhtiyacımız Var! Ne Yapma(ma)lı?” açıklamasıyla deprem sonrası planlama süreçlerinin bütünlüklü bir şekilde ele alınması konusunda idarelere hem uyarı hem de çok sayıda öneride bulunmuştu. Başlıca önerileri arasında yürürlükte bulunan plan kararları, sakınım planlaması, yapı stoğu, yoğunluk kararları vb çok sayıda başlıkta tartışmaları kamuoyuyla paylaştılar.
24 Şubat 2021’e kadar askıda kalacak
Çevre İl Müdürlüğü son olarak TOKİ tarafından yapılan Bayraklı 4-5-6 ve 7 nolu Rezerv Yapı Alanı olarak belirlenen bölgelerdeki imar plan değişikliklerinin kabul edildiğini ilan etti. Mansuroğlu Mahallesi, 3927 ada 1 parsel ve 8004 ada 2 parsel ile Manavkuyu Mahallesi 67 ada 9 parsel ve 3783 ada 2 parsele ilişkin uygulama imar planı değişikliğinin 24 Şubat 2021 tarihine kadar askıda olacağı bildirildi. Yayınlanan imar plan değişikliği raporunda da jeolojik ve jeoteknik etütlerin yer almadığı dikkat çekti. Oysa Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin “İmar Planı İlkeleri” başlıklı 21.maddesinin 6. fıkrasında “Onaylı jeolojik-jeoteknik veya mikro bölgeleme etüt raporu bulunmayan alanlarda imar planları hazırlanamaz.” şeklindeki hüküm ile imar planı hazırlanmadan imar planı onanmayacağı açıkça ifade edilmesine rağmen Bakanlık tarafından jeolokik-jeoteknik etütlerin hazırlanmadan imar planlarının onandığı görülmeketedir.
Yükseklik 6 kat olarak belirlendi
Bu alan için kabul edilen imar plan değişikliği raporunda şu ifadeler yer aldı: “Söz konusu Rezerv Yapı Alanlarında, deprem sonucu çöken veya ağır hasar gören yapılardan dolayı 6306 sayılı Kanun kapsamındaki hak sahipleri ile 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamındaki hak sahiplerine tabi oldukları Kanun kapsamında değerlendirilmek üzere, konut üretimine yönelik çalışmalara başlanması gereği doğmuştur. Bu kapsamda, yapı nizamı korunarak hazırlanan imar planı değişikliği ile; meri uygulama imar planında 8 kat olan yapı yükseklikleri 6 kat olarak düzenlenmiştir. Plan değişikliğinde yatay mimari tercih edilmesi sebebiyle, yapıların taban alanlarında gerçekleşecek değişiklikten kaynaklı olarak yapılaşma esası planda belirtilen kitleler üzerinden gerçekleşecektir.”