Gaziemir’de “İzmir’in Çernobili” olarak nitelenen alanla ilgili Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nden uyarı geldi. Açıklamada, “Radyoaktif ve tehlikeli atıkların üzeri toprak ile örtülerek çevre ve halk sağlığına zarar vermediği ifadesi yanlıştır. Alana yönelik Çevre Bakanlığı tarafından haz raporlarda; alanda toprak ve su kalitesindeki radyoaktif ve ağır metal kirliliği analizler ile belirtilmiştir” ifadeleri dikkat çekti.
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesinin açıklaması şöyle:
GAZİEMİR SÜRECİ İKTİDARIN KAMUSAL DENETİM VE SORUMLULUKTAN UZAK ÇEVRE POLİTİKASININ YANSIMASIDIR. İzmir Gaziemir’de; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilmiş bir kurşun ve akü geri kazanım tesisinin bahçesinde 2007 yılında tespit edilen tehlikeli ve radyoaktif atıklar ile ilgili 2011 yılında bir gazete haberi ile öğrendiğimiz “İzmir’in Çernobili” ; 2021 yılına geldiğimiz 14 yıllık süreçte kentin ortasında çevre ve halk sağlığını tehdit Odamız sürecin diğer paydaşları ile birlikte alanın temizlenmesi, ülkeye girişi yasak olan nükleer atıkların nasıl ve nereden getirildiğinin belirlenerek kamu ve sürecin sorumluları ile ilgili gereğinin yapılmasına yönelik mücadelesine AKP İzmir Milletvekili Sn. Atilla Kaya tarafından 23.08.2021 tarihinde katıldığı ve Gaziemir süreci ile ilgili Odamıza yönelik değerlendirmeleri tarafımızca da takip edilmiştir. Mesleği gereği hukuk ve mevzuat bilgisine hakim olması milletvekilinin söz konusu programda kente dair değerlendirmeleri ve kamuoyuna yönelik yaptığı bilgilendirmelerdeki yanlış ve eksik hususlar nedeni ile konusunda öncelikle kendisine ve sonrasında kamuoyuna bir kez daha bilgilendirme lı yıllardan itibaren faaliyet gösteren Aslan Avcı Döküm San. A.Ş. ; İzmir İli Merkez Hükümet Tabipliği tarafından verilen 16.07.1969 Sanayi Bakanlığı Sanayi Dairesi Reisliği tarafından verilen 20.03.1970 tarihli Sanayi alışma Bakanlığı İzmir Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından verilen İşletme Belgesi Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından verilen 19.10.2005 tarihli İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından verilen 05.03.2007 çma ve Çalışma Ruhsatı Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından verilen 16.03.2007 tarihli Geri Kazanım Lisansı Çevre Mühendisleri Odası tarafından düzenli olarak iki yılda bir düzenlenen Çevre 27 Ekim 2007 tarihlerinde İzmir’de gerçekleştirilmiştir. Kongre düzenleme sürecinde Aslan Avcı Döküm A.Ş. kongre sponsorluğu için başvuruda İzmir ilinde, çevre sektöründe faaliyet gösteren firmanın, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan Geri Kazanım Lisansı almış olması ve diğer yasal izinlerinin bulunması nedeniyle kongre sponsorluk talebi uygun görülmüştür. Odamız çalışmaları kapsamında söz konusu etkinlik tarihlerinde; hukuki ve yasal izinleri bulunan söz konusu firma ile ilgili süreçler konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Çevre ve Orman olmak üzere ilgili tüm kurumların görev ve sorumlulukları gereği kamuoyu bilgilendirmeleri ve gerekli süreçleri yürütülmüş olsaydı; TMMOB ve Çevre Mühendisleri Odası ilke ve onsorluk sürecinin gerçekleşmesi mümkün olmadığı gibi; çevre ve 14 yıldır yürüttüğümüz mücadelenin çok daha GAZİEMİR SÜRECİ İKTİDARIN KAMUSAL DENETİM VE SORUMLULUKTAN UZAK ÇEVRE POLİTİKASININ YANSIMASIDIR. İzmir Gaziemir’de; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilmiş bir kurşun ve akü geri kazanım tesisinin bahçesinde 2007 yılında tespit edilen tehlikeli ve radyoaktif atıklar ile Çernobili” olarak anılan atık ; 2021 yılına geldiğimiz 14 yıllık süreçte kentin ortasında çevre ve halk sağlığını tehdit Odamız sürecin diğer paydaşları ile birlikte alanın temizlenmesi, nasıl ve nereden getirildiğinin belirlenerek kamuoyu ve sürecin sorumluları ile ilgili gereğinin yapılmasına yönelik mücadelesine AKP İzmir Milletvekili Sn. Atilla Kaya tarafından 23.08.2021 tarihinde katıldığı bir TV ve Gaziemir süreci ile ilgili Odamıza yönelik değerlendirmeleri Mesleği gereği hukuk ve mevzuat bilgisine hakim olması kente dair değerlendirmeleri ve kamuoyuna yönelik yaptığı bilgilendirmelerdeki yanlış ve eksik hususlar nedeni ile Gaziemir kamuoyuna bir kez daha bilgilendirme lı yıllardan itibaren faaliyet gösteren Aslan Avcı Döküm San. A.Ş. ; 16.07.1969 tarihli GSM Sanayi Bakanlığı Sanayi Dairesi Reisliği tarafından verilen 20.03.1970 tarihli Sanayi alışma Bakanlığı İzmir Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından verilen 07.07.1977 Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından verilen 19.10.2005 tarihli ÇED Kapsam Dışı 05.03.2007 tarihli İşyeri tarihli Geri Kazanım Lisansı Çevre Mühendisleri Odası tarafından düzenli olarak iki yılda bir düzenlenen Çevre 07 tarihlerinde İzmir’de gerçekleştirilmiştir. Kongre düzenleme sürecinde Aslan Avcı Döküm A.Ş. kongre sponsorluğu için başvuruda İzmir ilinde, çevre sektöründe faaliyet gösteren firmanın, Çevre ve Orman ış olması ve diğer yasal izinlerinin bulunması nedeniyle kongre sponsorluk talebi uygun görülmüştür. Odamız çalışmaları kapsamında söz konusu etkinlik tarihlerinde; hukuki ve yasal izinleri bulunan söz konusu firma ile ilgili ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kurumların görev ve sorumlulukları gereği kamuoyu bilgilendirmeleri TMMOB ve Çevre Mühendisleri Odası ilke ve onsorluk sürecinin gerçekleşmesi mümkün olmadığı gibi; çevre ve erken başlayacağı TMMOB Çevre Mühendisleri Odası 2011 yılında gazete haberi ile öğrendiğimiz ilgili olarak yürütülen hukuki mücadele kapsamında, s ve Orman Bakanlığı tarafından ilgili evraklar ve tesis sahasında gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılarak 16.03.2007 tarihinde verilen Geri Kazanım Lisan yaklaşık 1 ay sonra, 12.04.2007 tarihinde tesiste yapılan denetimlerde tehlikeli atıkların mevzuata uygun bertaraf edilmediği tespit edilerek Çevreyi K duyurusunda bulunulduğu öğrenilmiştir. uygulandığı,17.06.2008 tarihinde süreçte kamuoyuna herhangi bir bilgilendirme yapılmadığı mahkemeye sunulan evraklardan anlaşılmıştır.Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, İlçe ve Valilik, Bakanlık yetkilileri tarafından kamusal kamuoyu ile neden paylaşılmadığı sorusu İlgili kurumlar tarafından sorularımızın cevabı verilemezken, çevreyi kasten kirlettiği tespit edilen firmanın başka bir adreste sorumluların belirlenmesi, kesilen cezaların tahsil edilmesi, atığın ticareti ve sorumluları ile ilgili süreçler yönetilmezken, sürece ilişkin hususlar kamuoyundan gizlenirken; yavuz hırsız misali “Çevre Bakanlığı tarafından denetlenen ve türlü izni bulunan” çevre sektöründe faaliyet Kongresine sponsor olmasını gündeme getirerek Gaziemir’de yapılmayanları, verilmeyen cevapları göz ardı etmek neyin sponsorluğudur Program kapsamında Sn. Atilla Kaya tarafından; “kirletene bakmıyorlar, bize soruyorlar, hep birlikte halt yiyorlar gibi ifadeler ve aynı zamanda bir hukukçu olan kendisine; denetim,yetki ve sorumluluk Gaziemir süreci 2002 yılından bu yana devam eden sorumluluktan uzak çevre politikasının yansımasıdır. Özetle; 1- Dönemin Çevre ve Orman inceleme ve uygunluk değerlendirmeleri yapılarak, 2007 yılında Çevre Mevzuatı ve ilgili yönetmelik hükümleri kapsamında Geri Kazanım Lisansı verilmiştir. Çevre Mevzuatına göre geri kazanım bugünkü adı ile Çevre ve 2- Çevre Bakanlığından l denetim, izleme ve uygulama yetkisi Çevre Bakanlığı sorumluluğundadır. 3- 2007 yılında tesiste yapılan denetimde ilgili süreç kamuoyundan gizlenmiştir. 4- Kamuoyunun haberdar olduğu 2011 yılından itibaren Çevre B alanın temizlenmesine yönelik çalışmaların yapılacağı belirtilmiş, bugüne geldiğimiz 14 yı yönelik çalışma yapılmamıştır. 5- Radyoaktif ve tehlikeli atıkların üzeri toprak ile örtülerek çevre ve halk sağlığına zarar vermediği ifadesi yanlıştır. Alana yönelik Çevre Bakanlığı tarafından haz raporlarda; alanda toprak ve su kalitesindeki radyoaktif ve ağır metal kirliliği analizler ile belirtilmiştir. 6- Alanın temizlenmesi, ilgili süreçlerin yürütülmesi edilmesi ve gereğinin yapılması 2 Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi azete haberi ile öğrendiğimiz Gaziemir’deki radyoaktif ve tehlikeli atıklar ilgili olarak yürütülen hukuki mücadele kapsamında, söz konusu tesise yönelik olarak Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından ilgili evraklar ve tesis sahasında gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılarak 16.03.2007 tarihinde verilen Geri Kazanım Lisan yaklaşık 1 ay sonra, 12.04.2007 tarihinde tesiste yapılan denetimlerde tehlikeli atıkların mevzuata uygun bertaraf edilmediği tespit edilerek Çevreyi Kasten Kirletme Cezası duğu öğrenilmiştir. 13.03.2008 tarihinde 321.000 TL tarihinde TAEK tarafından Radyoaktif Atık Bildirimi süreçte kamuoyuna herhangi bir bilgilendirme yapılmadığı mahkemeye sunulan evraklardan Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, İlçe ve Büyükşehir Belediyesi, Kaymaka Valilik, Bakanlık yetkilileri tarafından kamusal sorumluluk ve görevleri gereği bu bilgilerin neden paylaşılmadığı sorusu odamız tarafından yıllardır sorulmaktadır. lgili kurumlar tarafından sorularımızın cevabı verilemezken, çevreyi kasten kirlettiği tespit edilen firmanın başka bir adreste faaliyet göstermesine izin verilirken, alanın temizlenmesi, sorumluların belirlenmesi, kesilen cezaların tahsil edilmesi, atığın kaynağı, yasadışı atık ticareti ve sorumluları ile ilgili süreçler yönetilmezken, sürece ilişkin hususlar kamuoyundan gizlenirken; yavuz hırsız misali “Çevre Bakanlığı tarafından denetlenen ve çevre sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın Ulusal Çevre ongresine sponsor olmasını gündeme getirerek Gaziemir’de yapılmayanları, verilmeyen cevapları göz ardı etmek neyin sponsorluğudur? Program kapsamında Sn. Atilla Kaya tarafından; “kirletene bakmıyorlar, Beled bize soruyorlar, hep birlikte halt yiyorlar gibi ifadeler kullanılmıştır. Kentimizin milletvekili ve aynı zamanda bir hukukçu olan kendisine; Gaziemir’i, kusur, ceza, sorumluluk kavramlarını bir kez daha hatırlatmayı görev sayıyoruz. 2002 yılından bu yana devam eden iktidarın kamusal denetim ve sorumluluktan uzak çevre politikasının yansımasıdır. Özetle; Orman Bakanlığı tarafından söz konusu tesise, gerekli teknik e ve uygunluk değerlendirmeleri yapılarak, 2007 yılında Çevre Mevzuatı ve ilgili yönetmelik hükümleri kapsamında Geri Kazanım Lisansı verilmiştir. Çevre geri kazanım lisansı verilen işletmelerin uygunluğu, denetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorumluluğundadır. lisans almış bir geri kazanım tesisinde atık bertarafına yönelik ve uygulama yetkisi Çevre Bakanlığı sorumluluğundadır. 2007 yılında tesiste yapılan denetimde tespit edilen tehlikeli ve rad kamuoyundan gizlenmiştir. Kamuoyunun haberdar olduğu 2011 yılından itibaren Çevre B emizlenmesine yönelik çalışmaların yapılacağı belirtilmiş, süreçler yürütülmüş, 14 yılda alanın temizlenmesi ve sürecin tüm sorumlularıntespitine çalışma yapılmamıştır. Radyoaktif ve tehlikeli atıkların üzeri toprak ile örtülerek çevre ve halk sağlığına zarar yanlıştır. Alana yönelik Çevre Bakanlığı tarafından haz raporlarda; alanda toprak ve su kalitesindeki radyoaktif ve ağır metal kirliliği analizler Alanın temizlenmesi, ilgili süreçlerin yürütülmesi, ve bedelinin kirletenden tahsil ve gereğinin yapılması Çevre Bakanlığı sorumluluğundadır. Gaziemir’deki radyoaktif ve tehlikeli atıklar ile öz konusu tesise yönelik olarak Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından ilgili evraklar ve tesis sahasında gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılarak 16.03.2007 tarihinde verilen Geri Kazanım Lisansı sürecinden yaklaşık 1 ay sonra, 12.04.2007 tarihinde tesiste yapılan denetimlerde tehlikeli atıkların asten Kirletme Cezası ile suç 321.000 TL İdari para cezası Radyoaktif Atık Bildirimi yapıldığı, bu süreçte kamuoyuna herhangi bir bilgilendirme yapılmadığı mahkemeye sunulan evraklardan Büyükşehir Belediyesi, Kaymakamlık, ve görevleri gereği bu bilgilerin sorulmaktadır. lgili kurumlar tarafından sorularımızın cevabı verilemezken, çevreyi kasten kirlettiği tespit alanın temizlenmesi, kaynağı, yasadışı atık ticareti ve sorumluları ile ilgili süreçler yönetilmezken, sürece ilişkin hususlar kamuoyundan gizlenirken; yavuz hırsız misali “Çevre Bakanlığı tarafından denetlenen veyasal olarak her lusal Çevre Mühendisliği ongresine sponsor olmasını gündeme getirerek Gaziemir’de yapılmayanları, verilmeyen Belediye izin vermiş Kentimizin milletvekili kusur, ceza, kamusal hatırlatmayı görev sayıyoruz. iktidarın kamusal denetim ve Bakanlığı tarafından söz konusu tesise, gerekli teknik e ve uygunluk değerlendirmeleri yapılarak, 2007 yılında Çevre Mevzuatı ve ilgili yönetmelik hükümleri kapsamında Geri Kazanım Lisansı verilmiştir. Çevre verilen işletmelerin uygunluğu, denetimi isans almış bir geri kazanım tesisinde atık bertarafına yönelik ve uygulama yetkisi Çevre Bakanlığı sorumluluğundadır. li ve radyoaktif atıklar ile Kamuoyunun haberdar olduğu 2011 yılından itibaren Çevre Bakanlığı tarafından süreçler yürütülmüş, da alanın temizlenmesi ve sürecin tüm sorumlularıntespitine Radyoaktif ve tehlikeli atıkların üzeri toprak ile örtülerek çevre ve halk sağlığına zarar yanlıştır. Alana yönelik Çevre Bakanlığı tarafından hazırlatılan raporlarda; alanda toprak ve su kalitesindeki radyoaktif ve ağır metal kirliliği analizler ve bedelinin kirletenden tahsil Çevre Bakanlığı sorumluluğundadır. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası 7- Firma sahiplerinin alanı temizlemesi için 14 yıldır beklendiği, ancak firmanın temizlemediği ifadesi Bakanlık ve sorumlu kurumların görevlerini yapmadığı, YÖNETEMEDİKLERİNİN itirafıdır. 8- Gaziemir süreci sadece alanda bulu nükleer kaynaklı atıkların kimler tarafından, hangi yollarla getirildiğinin, kaynağının, sorumlularının tespiti ve gereğinin yapılması Çevre Bakanlığı ile birlikte ilgili, yetkili tüm Bakanlıkların görevi ni Çevre sektöründe faaliyet gösteren firmanın tüm izin ve denetim süreçleri ve tarihleri değerlendirildiğinde AKP İktidarının başladığı 2002 yılı 58. Hükümet itibari ile Çevresel Etki Değerlendirme süreci gerçekleştirilmeden, ÇED Yönetmeliği Kapsam Dışı değerlendirildiği, Çevre İzin Lisans Belgelerinin verildiği ve denetimlerinin gerçekleştirildiği, Kamuoyunun bilgi sahibi olduğu 2011 yılından bugüne 6 Çevre Bakanının görev yaptığı 14 yıllık süre geçmiştir. İzmir ve Gaziemir Atıklar ve yarattığı kirlilik etkileri ile yaşamaya devam etmektedir. Gaziemir ile ilgili olarak sürece ve sürecin merkezi ve yerel idareler dahil belirlenmesi ve gereğinin yapılması ile ilgili hukuki ve kamusal mücadelemiz ortadadır. Sponsorluk süreci öne sürülerek, 14 yıldır Gaziemir’i unutturmamak için verdiğimiz mücadele yok sayılamayacağı gibi, Gaziemir’de yürütülmeyen, yönet çıkarılmayan gerçekleri de değiştirmemektedir. ifadeler yavuz hırsız misalisöyleyecek Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak biz TMMOB yerde kamu ve doğa yararına halkımızın yanında duruyoruz biliyoruz. Programda bahsettiğiniz gibi AKP çalışmalar yapıldığı ifadesini, yürütülen yağma, talan politikaları ve yaşadığımız felaketler ile yaşıyor, kamu ve doğaya uzak; ranta, yağmaya, talana yakın durduğunuzu, yürüttüğünüz politikalar ile dönüşen afetlerde kaybettiğimiz TMMOB Çevre Mühendisleri Odası edeceğimizi,yaşamın ve kamu esenliği ve doğal varlıkların korunmasını geçirilmesi konusundaki kararlılığımızı; örgütlü birliğimizi güçlendirerek, eşitlik, barış ve bilim temelinde yeniden kurmak, insanımıza, doğamıza, yaşamımıza sahip çıkma inancımız ve kararlılığımızı Kamuoyuna saygı ile duyurulur…. TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ 3 Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Firma sahiplerinin alanı temizlemesi için 14 yıldır beklendiği, ancak firmanın temizlemediği ifadesi Bakanlık ve sorumlu kurumların görevlerini yapmadığı, YÖNETEMEDİKLERİNİN itirafıdır. Gaziemir süreci sadece alanda bulunan kirlilik değildir. Ülkeye girişi yasak olan, nükleer kaynaklı atıkların kimler tarafından, hangi yollarla getirildiğinin, kaynağının, sorumlularının tespiti ve gereğinin yapılması Çevre Bakanlığı ile birlikte ilgili, yetkili tüm Bakanlıkların görevi nihayetinde İktidarın görevi ve sorumluluğudur. Çevre sektöründe faaliyet gösteren firmanın tüm izin ve denetim süreçleri ve tarihleri değerlendirildiğinde AKP İktidarının başladığı 2002 yılı 58. Hükümet itibari ile Çevresel Etki eştirilmeden, ÇED Yönetmeliği Kapsam Dışı değerlendirildiği, Çevre İzin Lisans Belgelerinin verildiği ve denetimlerinin gerçekleştirildiği, Kamuoyunun bilgi sahibi olduğu 2011 yılından bugüne 6 Çevre Bakanının görev yaptığı 14 yıllık süre ve Gaziemir Atıklar ve yarattığı kirlilik etkileri ile yaşamaya devam Gaziemir ile ilgili olarak sürece ve sürecin merkezi ve yerel idareler dahil belirlenmesi ve gereğinin yapılması ile ilgili hukuki ve kamusal mücadelemiz ortadadır. ponsorluk süreci öne sürülerek, 14 yıldır Gaziemir’i unutturmamak için verdiğimiz mücadele yok sayılamayacağı gibi, Gaziemir’de yürütülmeyen, yönetilmeyen süreçleri, ortaya çıkarılmayan gerçekleri de değiştirmemektedir.14 yıldır çözemediğiniz sorunda, söyleyecek sözünüzün olmadığını göstermektedir. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak biz TMMOB tarihinde her zaman durduğumuz yerde kamu ve doğa yararına halkımızın yanında duruyoruz, sizin nerede durduğunuzu da biliyoruz. Programda bahsettiğiniz gibi AKP iktidarı döneminde çevre alanında büyük çalışmalar yapıldığı ifadesini, ülkemizde doğal varlıklarımıza yönelik olarak son 20 yılda yürütülen yağma, talan politikaları ve yaşadığımız felaketler ile yaşıyor, bilime ranta, yağmaya, talana yakın durduğunuzu, yürüttüğünüz politikalar ile dönüşen afetlerde kaybettiğimiz canlarla, ağır bedellerle her gün görüyoruz.. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak;Gaziemir mücadelesine devam amu yararının tarafında olduğumuzu tekrarlıyor; yurttaşlarımızın esenliği ve doğal varlıkların korunmasını esas alan yönetim ve çevre politikalarının hayata geçirilmesi konusundaki kararlılığımızı; örgütlü birliğimizi güçlendirerek, eşitlik, barış ve bilim temelinde yeniden kurmak, insanımıza, doğamıza, yaşamımıza sahip arlılığımızı paylaşıyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur….
TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ