Salı akşamı Türkiye’de de koronavirüs hastalığına yakalanmış birey olduğu açıklanınca, Çarşamba günü eczane ve marketlerdeki temizlik ürünleri ve sağlık ürünleri adeta yağmalandı.
Marketlerde tuvalet kağıdından-sıvı sabuna, makarnadan-sıvı yağlara kadar hiçbir şey bırakmadılar. Evde yoktu ve zar zor tuvalet kağıdı bulabildim. İşin üzücü yanı birçok satış yerinde kolonya başta olmak üzere çeşitli sağlık ürünlerinin fahiş fiyatlarla satılıyor olmasıydı.
Halbuki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ölüm oranının yüzde 3,5 olduğunu ve virüsün sağlıklı yetişkinler, gençler ve çocuklardan ziyade kronik hastalığı olan yaşlılar üzerinde daha çok etkili olduğunu açıkladı.
Alınacak önlemler de basit. Bunlar kalabalık ortamlarda fazla dolaşmamak, insanlarla yanak yanağa öpüşmemek, ev-işyeri hijyeni-kişisel hijyene dikkat etmek, sigara içmemek ve bağışıklık sistemini güçlü kılan yiyecekler tüketmek.
Hangi yiyecekler bunlar?
Boşalan market raflarına baktığım da, tüketicilerin örneğin probiyotik gıdaları satın almadıklarını gördüm. Daha çok ucuz ürünler satın alınmış.
Halbuki böyle durumlarda probiyotik başta olmak üzere fonksiyonel ve organik gıdaların satın alınıp tüketilmesi gerekiyor.
Sondan başlarsak. Organik gıdalar bağışıklık sistemimizi zayıflatan tarımdan gelen ya da gıda işleme sırasında gıdalara katılan sentetik kimyasalları içermiyor. Bağışıklık sistemimize zarar vermediği için de koronavirüsün etkisini azaltıyor, direnç kazanmamıza yardımcı oluyor.
Sadece beslemeyen, içerdikleri kalsiyum, fosfor gibi mineral maddeler, proteinler, vitaminler, bağışıklık maddeleri, lifli bileşikler ile sağlığın korunmasına yardımcı olan gıdalara da fonksiyonel gıdalar deniyor. Bunlara başta süt ürünleri olmak üzere, kefir, et ürünlerini, deniz ürünlerini, vitamin içeren meyveler ile vitaminleri ve lif içeren tahıl ürünlerini, kuru baklagilleri, sebzeleri, turşuları, zeytinleri, şalgamı örnek olarak verebiliriz.
Örneğin tahıl kepeğindeki ve kuru baklagillerde diyet lifler dışkı hacmini arttırarak zararlı maddelerin hızla bağırsaktan atılmalarını sağlıyor.
Probiyotik yoğurt, probiyotik ayran, probiyotik kefir gibi probiyotikler bağırsak sağlığı için son derece önemli gıdalar. Bunlar bağırsaklardaki zararlı mikropları ortadan kaldırarak, yaşlanmayı geciktiriyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar.
Vitaminlere gelince. C vitamininin vücudun savunma sistemini artırıcı etkisi bulunuyor. Meyve ve sebzeler, lahana, kırmızıbiber, ıspanak, çilek, karnabahar bu vitaminin en çok bulunduğu gıdalar.
Enfeksiyonlara karşı vücut direncini artıran diğer bir vitamin olan A vitaminin bulunduğu besinler: karaciğer, böbrek, balıkyağı, tereyağı, yağlı süt ürünleri, hayvansal yağlar, sıvı yağlar, havuç, kereviz, ıspanak, kayısı, muz ve kuşburnu.
Sağlık için diğer önemli bir vitamin de E vitamini. Buğday, soya fasulyesi, ceviz, marul, arı sütü, yulaf, sıvı yağlar, tereyağı, hayvansal yağlar ile yağlı süt ürünlerinde daha fazla bulunan E vitamini yaşlılarda bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Bu durum koronavirüsün daha çok etkilediği yaşlılar için daha çok önemli hele geliyor.
Bu arada tarımdan gelen ve üzerlerinde kimyasallar bulunan meyve ve sebzeleri iyice yıkamayı unutmayalım. Ancak yıkama lütfen deterjansız olsun.
Bir de ucuz, markasız, nerede, ne zaman, hangi koşullarda, nasıl üretildiği belli olmayan ürünler ile hileli gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Taklit veya tağşiş edilerek hileli hale getirilmiş gıdalar içerdikleri kimyasallar ile bağışıklık sistemine zarar veriyorlar.
Bu noktada tüketicilerin Tarım ve Orman Bakanlığı sayfalarındaki hileli gıda ifşa listelerine bakmalarını tavsiye ediyorum. Listeler şu anda daha önemli hale gelmiş durumda.
Sonuç olarak. Panik yok, dikkat etmek, önlem almak var!!!.
Prof. Dr. Harun Raşit Uysal
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesiharunrasituysal@gmail.com