Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası Kemeraltı ve Basmane’nin korunmas için önemli uyarılarda bulundu. İki Oda’nın ortak açıklamasında, “Meslek odaları olarak, bir tarihsel koruma alanını kar amaçlı bir yatırım alanı olarak sunma tavrını ve bu amaçla açıklanan gayrimenkul yatırım fonunun kurulmasını, koruma ilkeleri açısından oldukça tehlikeli bulduğumuzu kamuoyuna duyurmayı bir görev ve tarihsel sorumluluk olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz” ifadeleri dikkat çekti.
Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası Kemeraltı ve Basmane’nin korunmas için önemli uyarılarda bulundu. İki Oda’nın ortak açıklamasında, “Meslek odaları olarak, bir tarihsel koruma alanını kar amaçlı bir yatırım alanı olarak sunma tavrını ve bu amaçla açıklanan gayrimenkul yatırım fonunun kurulmasını, koruma ilkeleri açısından oldukça tehlikeli bulduğumuzu kamuoyuna duyurmayı bir görev ve tarihsel sorumluluk olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz” ifadeleri dikkat çekti.
Açıklamada şu bilgilere yer verildi: “2012 yılında kurulan ve günümüzde Yönetim Kurulu Başkanlığını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer`in yürüttüğü Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş (TARKEM) tarafından İzmir Tarihi Kemeraltı ve Çevresi adına kaynak yaratma amacıyla Re-Pie Portföy Yönetim şirketi ile “İzmir Tarihi Kemeraltı Gayrimenkul Yatırım Fonu” kurulduğu yönündeki duyuru ve haberler hem ilgili kurumların web sitelerinde hem de medyada yer almıştır. Bu haberlerde Türkiye ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyadan yatırımcılara İzmir Tarihi Kemeraltı`na ortak olma çağrısı yapılmakta ve kurulacak olan yatırım ortaklığının İzmir Tarihi Kent Merkezinin UNESCO Dünya Mirası olmasına katkı sağlayacağı iddia edilmektedir. İzmir tarihi kent merkezini oluşturan Tarihi Kemeraltı ve Basmane bölgeleri özgün tarihsel nitelikler taşıyan önemli alanlardır. Geçmişten günümüze gelişen kentleşme pratikleri içerisinde merkezi niteliklerini ve önemlerini sürdürmeyi başarmış olan bölgeler, dünya ölçeğinde de taşımakta oldukları değer çerçevesinde, günümüzde UNESCO Dünya Miras Listesi`ne aday durumdadır. Bu adaylık sürecinde alanın kamu yararı temelinde, uluslararası alanda çerçevelenen koruma ilkeleri doğrultusunda korunması beklenirken, alanın yatırımcı sermayedar gruplar için, üstelik kamu kurumları aracılığıyla, kaçırılmayacak bir yatırım fırsatı olarak sunulmakta olduğunu görmekteyiz. Meslek odaları olarak, bir tarihsel koruma alanını kar amaçlı bir yatırım alanı olarak sunma tavrını ve bu amaçla açıklanan gayrimenkul yatırım fonunun kurulmasını, koruma ilkeleri açısından oldukça tehlikeli bulduğumuzu kamuoyuna duyurmayı bir görev ve tarihsel sorumluluk olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz”
KÜLTÜREL MİRAS HİSSE SENEDİ DEĞİL KUŞAKLAR ÖTESİ KAMU YARARIDIR
Ulusal mevzuatımızın da temelinde geliştiği uluslararası alanda çerçevelenen koruma ilkeleri doğrultusunda, tarihsel alanların bilgisi kamu yararı adına, “tarihsel belge” niteliğiyle korunmasınınve bu bilginin gelecek kuşaklara aktarılmasının sağlanmasının gerektiğinin belirtildiği açıklamada,
“Koruma eylemi tarihsel bilgi ve önemi sürdürme amacıyla yapılan müdahaleleri kapsamakta ve kamu yararı ilkesi temelinde yürütülmektedir. Tarihin her döneminde medeniyetler kendilerinden önceki medeniyetlerin tarihsel bilgi birikimi ve deneyimlerini gözeterek gelişim ve değişim süreçleri yaşamıştır. Medeniyetler arasında bilgi aktarımı modern kapitalist süreçler öncesinde kendiliğinden gelişebilmiştir. Bununla birlikte kapitalizmin egemen olmasıyla birlikte modern dönemin rant odaklı, hızlı, dönüştürücü ve yıkıcı dinamikleri bu aktarımı kesintiye uğratarak tehdit eder bir hale gelmiştir. Bu tehdit karşısında tarihsel alanların bilgisinin kesintiye uğramadan nesiller arası aktarımının sağlanabilmesi adına bir bilim alanı olarak “koruma pratiği” oluşturulmak durumunda kalmıştır. Koruma alanı, kamu yararı temelinde tarihsel mekânsal deneyimlerin muhafazası ve aktarımını sağlamak için çabalamaktadır. Ancak kapitalist birikim süreçleri içerisinde koruma alanı ne yazık ki sürekli olarak, rant odaklı yaklaşımlarla savaşmak durumunda kalmaktadır. Tarihsel alanlar koruma çabalarına rağmen, yatırım talepleri altında soylulaşma ve yıkım tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Sermaye grupları ilgisini bu özel alanların nadirlik ve otantik değerlerine yöneltmekte, turizm — ticaret piyasalarına eklemlenmesi yönünde, koruma ilkelerini dışlayıcı taleplerde bulunabilmektedir. Tarihsel alanları bir dekor olarak ele alarak, bu alanların kimliğini oluşturan sosyal ve kültürel yapı özelliklerini yok sayan, yerin ruhunu göz ardı eden yıkıcı ve yanlış uygulamaları beraberinde getiren rant odaklı yaklaşımlar altında, bu özel bölgeler kısa vadeli ekonomik beklentiler çerçevesinde özgünlüklerini yitirmektedir. Soylulaştırma süreçleri ya da yanlış müdahalelerle alanların önem ve bilgisi yok edilmektedir. Dünyanın pek çok tarihsel kenti bu yönde sermaye talep ve tehditleriyle karşı karşıya bulunmaktadır. Oysa tarihi kentler ve kültürel miras alanları ekonomik değer tartışmalarına konu olamayacak denli, insanlık tarihi açısından kültürel değere sahiptir. Kısa vadeli ekonomik rant beklentileri ile yanlış uygulamalara konu edilemeyecek biçimde, kuşaklar ötesi kamu yararı çerçevesinde korunmaları gereklidir. Kemeraltı ve Basmane bölgeleri de İzmir tarihi kent merkezini oluşturan, birçok tarihsel, kültürel ve arkeolojik değeri bünyesinde bulunduran, günümüze dek kültürel değerlerini koruyarak yaşamayı sürdürmüş olan bir miras alanı olması itibariyle çok özel ve özgün kamusal bir bellek mekânıdır. Özellikle küçük esnaf çarşısı olması Kemeraltı`nın günümüze dek yaşamasını sağlayan esneklik ve dirençliliği veren niteliği olmuştur. Bu alanların gayrimenkul yatırım alanı olarak görülmesi halinde ise bölgenin özgün kimliği ile kültürel ve tarihsel değerlerinin kaybolma riski doğacaktır. Bu durum koruma ilkeleri açısından oldukça sakıncalıdır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer`in de başkanı bulunduğu TARKEM`in Kemeraltı ve Basmane bölgelerine ilişkin gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasına yönelik duyuruları, tam da bu tablo kapsamında yanlış bir yaklaşımı ortaya koymaktadır.”
TARKEM’İN VARLIK AMACI SORGULANMALI
Açıklamada ayrıca şu bilgiler de yer aldı: “Kemeraltı ve Basmane bölgelerinde yatırımcısına kaçırılmayacak fırsat olarak sunulan düzenlemenin alanın koruma ilkeleriyle ve kamu yararıyla açıklanacak bir yanı bulunmadığı, bu hatalı karardan acilen vazgeçilmesi, ayrıca ayrıntıları yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda koruma pratiklerinin kamu tarafından yürütülmesi gerektiği ve bu açıdan TARKEM`in (Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş) varlık amacının sorgulanmasına ihtiyaç olduğunu ifade ediyoruz.
Meslek odaları olarak, bir tarihsel koruma alanını kar amaçlı bir yatırım alanı olarak sunma tavrını ve bu amaçla açıklanan gayrimenkul yatırım fonunun kurulmasını, koruma ilkeleri açısından oldukça tehlikeli buluyoruz. Ayrıca kenti ve kentliyi ilgilendiren tüm konularda atılacak adımlar öncesi meslek odaları ile yapılacak bilimi ve tekniği esas alan toplantıların, çalıştayların kentlerimizin geleceği için bir tercih değil zorunluluk olması gerektiğini kamuoyuna duyurmayı bir görev ve tarihsel sorumluluk olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz.”