İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi Biriminde, asistan doktorun hasta tarafından jiletle saldırıya uğramasının ardından Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, “Bu ilk değil; ama artık son olsun, sabrımız kalmadı. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm bürokratları sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik güç birliği yapmaya davet ediyorum” dedi.
Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, Çiğli Katip Çelebi Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hasta B.K.’nın asistan doktor Kadir Songur’u jiletle yaralamasının ardından basın açıklaması yaptı. Yıldırım, “Bu ilk değil ama artık son olsun, sabrımız kalmadı” diyerek, “Yıllardır sağlıkta şiddetin önlenmesi adına yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bugün bir hekim arkadaşımız hastası tarafından öldürülmek istendi, şu an durumu ciddi ve yaşam mücadelesi veriyor. Bu ilk değil ama artık son olsun; çünkü bizim sabrımız tükendi.” şeklinde konuştu.
“Cezalar yetersiz”
Başkan Özgür Yıldırım, verilen cezaların yetersiz olduğunu ve caydırıcılık teşkil etmediğini ifade ederek, “Gün geçmiyor ki sağlık personeli darp edilmesin, şiddete maruz kalmasın. Medyaya yansıyanlar sadece hayati tehlikesi olanlar; bunların yanı sıra Türkiye genelinde binlerce sağlık çalışanı hakarete, sözlü şiddete maruz kalıyor. Sağlık çalışanına itibarı geri kazandırılmalı ve görevi başındaki devlet memuruna hakaret edenler, şiddet uygulayanlar ve uygulamaya teşebbüs edenler en ağır şekilde hapis cezalarına çarptırılmalıdır. Cezalar ağırlaştırılmalıdır ki, caydırıcılık etkisi olsun. Tüm sağlık birimlerinde güvenlik önlemleri alınmalıdır” şeklinde konuştu.
Tüm insanlığın asistan doktora karşı sorumluluk hissetmesi gerektiğini söyleyen Sağlık- Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, şöyle devam etti: “Yaşadığımız olay bir insanlık suçudur. Görevini icra etmekte olan gencecik hekim arkadaşımıza yapılan saldırı tüm sağlık çalışanlarına ve hatta tüm insanlığa yapılmıştır. Herkesin vicdanında bu olayın sorumluluğunu hissetmesi gerekmektedir. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere; tüm bakanlıklarımızın, tüm bürokratlarımızın, tüm sivil toplum kuruluşlarının güç birliği yapması en kısa zamanda gerçekten caydırıcılık etkisi oluşturacak kanunların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Tüm Türkiye olarak sağlık çalışanına reva görülen bu zulme, edilen bu harekete sessiz kalmamalı, bu tür saldırıları gerçekleştiren kişilere karşı ortak tepki göstermeliyiz. Hekim arkadaşımızın en kısa sürede iyileşmesini ve yaşanan bu çirkin saldırının ülkemizde bir son olmasını diliyoruz.”