TURGAY DUYAR – Endemik bitki türleri ve birçok yabani hayvana ev sahipliği yapan 6 bin 801 hektarlık Spil Dağı Milli Parkı, corona virüsü nedeniyle en sessiz günlerini yaşıyor. Türkiye genelinden birçok ziyaretçi çeken milli parka, virüs salgını nedeniyle girişler yasaklandı. İnsan hareketliliğinin olmadığı milli parkta endemik bitkiler çiçek açmaya başlarken, güzellikleriyle renkli görüntüler oluşturuyor.
Osmanlı döneminden günümüze
Spil Dağı Milli Parkı’nın Osmanlı döneminden bu zamana kadar geldiği sanılan özgür ve yabani bekçileri yılkı atları milli parkın sessizliğe bürünmesiyle birlikte görsel şölen yaşatıyor.
Tarihte Osmanlı Devleti döneminde şehzadeler için seçilen atların Spil Milli Parkı Atalanı mevkisinde güçlenmeleri için öncelikle doğaya bırakıldığı ve belirli bir süre sonra bu atların eğitilerek şehzadelere verildiği belirtiliyor. 60 yıl öncesine kadar Osmanlı’daki bu geleneğin benzerinin devam ettiği, ihtiyarlayan atların son dönemlerini geçirmesi için Spil Milli Parkı’nda doğaya bırakıldığı ve çoğalarak günümüze kadar geldiği öğrenildi. Bugün hala milli parkta yaşayan yılkı atlarının sayısı 800’ü buldu.
Sayıları her yıl artan yılkı atları su aramak için bir araya geliyor. Özgürlüklerine düşkün olmalarıyla bilinen yılkı atları, kendilerine yaklaşılmasına izin vermiyor. Yılkı atlarını fotoğraflamak isteyenler de milli parka girişlerin serbest olduğu dönemlerde Türkiye’nin değişik illerinden gelerek yılkı atlarını fotoğraflıyor.
Sayım için çalışma başlatılacak
Yılkı atlarının kesin sayı tespiti ve üremelerinin kontrol altına alınması amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar 4’üncü Bölge Müdürlüğü tarafından her yıl sayım yapılıyor. Bu yıl da mühendisler tarafından sayı tespiti için çalışma başlatılacak. Yılkı atlarının susuzluk çekmemesi için milli parkta sulak alanların sayısı da artırılacak.