EGELİ GAZETE/CEMRE YUVARLAK Bornova’da meydana gelen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği vinç kazası sonrası Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği basın toplantısı düzenledi. Makine Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim kurulu sekreteri üyesi Evrim Aksoy, tedbirler alınmadığı sürece; yaşamını yitiren, yaralanan, hayatını engelli olarak sürdürmek zorunda kalan her işçinin kanı, iktidarın ve patronların eline bulaşmış olacaktır” dedi.
EGELİ GAZETE/CEMRE YUVARLAK
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, önceki İzmir Bornova’da yaşanan ve 6 kişinin ölümüyle sonuçlanan vinç kazasıyla ilgili gelişmeleri değerlendirmek için bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda ilk söz alan Makine Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim kurulu sekreteri üyesi Evrim Aksoy yaptığı açıklamada, “Olay, her ne kadar “kaza” olarak tanımlanıyorsa da Bornova’da göz göre göre gelen bir iş cinayeti işlendiği açıktır” dedi ve şu önerileri sıraladı:
“Mesleki anlamda eğitimli ekipler iş başında olmalıdır”
“Mesleki eğitim kapsamında, kule vinç montajcısı ve kule vinç bakımcısı eğitimleri düzenlenmelidir. Kamusal denetim ilkesi ile bu eğitimlerin Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) gibi piyasalaşan bir alanın dışında kalması için kamu kurum, kuruluşları ve meslek odaları tarafından düzenlenmesi gerekmektedir.
-Tüm kule vinç üreticisi firmaların modellerine ilişkin kurulum, kullanım ve bakım bilgilerini içeren ve kesinlikle anlaşılır olabilmesi için üretici tarafından Türkçeye çevirisi yapılmış kullanım kılavuzlarını barındıran bir ulusal bilgi bankası oluşturulmalıdır.
-6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri tek elden yönlendirilmeli, işveren ile iş güvenliği uzmanı arasındaki ekonomik bağ koparılmalıdır. Bu süreç kamu kurum, kuruluşları veya meslek odaları tarafından yönetilmelidir. İş güvenliği uzmanlarının işvereni, kamu kurum, kuruluşları veya meslek odaları olmalıdır.
-Kule vinçlerin montaj bakım ve işletmelerine ilişkin ulusal mevzuat düzenlenmelidir. Kule vinç bom (kol) çalışma ve şaryo (araba) çalışma aralığının tanımlanarak bunların şantiye içi yaşam alanları ve şantiye dışı meskûn mahalleri tehlikeye sokmayacak şekilde sınırlandırılması, montaj uygunluk değerlendirmeleri (kamusal denetim), zemin etütleri kontrolü ve ilgili meslek odalarından alınacak uygunluk değerlendirmesi raporlarına bağlı olarak inşaat ruhsatlarının düzenlenmesi sağlanmalıdır.”
“İşçilerin kanı, zorlayıcı tedbirleri almayanların elindedir”
Evrim Aksoy daha sonra şunları söyledi: “Bu sıralananlar, gerçekleştirilmesi çok zor öneriler değildir. Ancak kârlarından bir kuruş dahi feragat etmek istemeyen sermaye ve onların hamisi konumunda bulunan iktidar için atılmasından kaçınılan adımlardır. Bu tedbirler alınmadığı sürece; yaşamını yitiren, yaralanan, hayatını engelli olarak sürdürmek zorunda kalan her işçinin kanı, iktidarın ve patronların eline bulaşmış olacaktır. TMMOB İzmir İKK olarak, sıraladığımız ve ivedilikle gündeme alınması gereken adımların atılması doğrultusunda çabalayacağımızı ve bunun takipçisi olduğumuzu duyururken, tüm yurttaşlarımızı bu doğrultuda talepte bulunmaya ve kamuoyu baskısı oluşturmaya davet ediyoruz.”
Kazanın ardından sorumluluk polemiği yaşandı
Kazanın ardından İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ile Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ arasında yaşanan sorumluluk polemiği hakkındaki soruya yanıt veren TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, “Buradaki inşaat alanı yetki ve sorumluluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda. Ruhsat alana kadar sorumluluk belediyede. Burada sorun şurada valinin mevzuat bilmemesi ile ilgili bir şey. Ruhsat alana kadar sorumluluk belediyede. Mevzuatlar açık ve net. İzmir’de tümüyle büyük denetimlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından takibinin yapılması gerekiyor. Her kaza olduğunda orada bir şantiye şefinin tutuklanması ile durumun çözülmesi değil. Oradaki çalışma koşullarının düzenlenmesi. İş güvenliği uzmanlarının bağımsızlıklarının sağlanması. Kamudan talebimiz denetlenmelerin sağlanması” diye konuştu.