TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu’ndan yapılan açıklamada, “Enternasyonel fuar kavramından oldukça uzaklaşmış halde, sadece yeme içme ve konser aktiviteleriyle yüzbinlerce katılımcıyı kentin en önemli kent parkına sıkıştırmak ve dünyada eşi benzeri çok az olan böylesine kıymetli bir alanın göz göre göre tahrip edilmesini izlemek ne bilim, ne teknik ne de vicdan terazisinde karşılık bulamamaktadır” ifadeleri yer aldı
TMMOB(Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği )İzmir İl Koordinasyon Kurulu Kültürpark alanıyla ilgili uyarılarda bulundu. Kurulun yaptığı açıklamada, “30 Ağustos – 9 Eylül 2024 tarihleri arasında 93.’sü gerçekleştirilen İzmir Enternasyonel Fuarı etkinliklerinin Kültürpark’ta yapılmasının, 2. Derece Doğal ve Tarihsel Sit statüsündeki alan üzerinde yarattığı içler acısı etkiler gözler önündedir” ifadeleri dikkat çekti.
ALAN GÖZ GÖRE TAHRİP EDİLİYOR
Açıklamada, “Bugüne kadar çeşitli kurum ve kuruluşlarca yapılan Kültürpark’ın taşıma kapasitesi, ekolojik eşikleri, flora ve fauna karakteri ve popülasyonlarının yayılımı vb. analizler göstermiştir ki, Kültürpark kıymetli olduğu kadar yaşlı ve yorgun bir yapıya sahiptir. Hal böyle iken; 30 Ağustos – 9 Eylül 2024 tarihleri arasında 93.’sü gerçekleştirilen İzmir Enternasyonel Fuarı etkinliklerinin Kültürpark’ta yapılmasının, 2. Derece Doğal ve Tarihsel Sit statüsündeki alan üzerinde yarattığı içler acısı etkiler gözler önündedir. Enternasyonel fuar kavramından oldukça uzaklaşmış halde, sadece yeme içme ve konser aktiviteleriyle yüzbinlerce katılımcıyı kentin en önemli kent parkına sıkıştırmak ve dünyada eşi benzeri çok az olan böylesine kıymetli bir alanın göz göre göre tahrip edilmesini izlemek ne bilim, ne teknik ne de vicdan terazisinde karşılık bulamamaktadır”
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulunun açıklaması şöyle:
İzmir’in kültürel hafızasında önemli bir yeri olan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın 93.’sü gerçekleştirildi. Ancak her fuar döneminde, etkinliklerin Kültürpark üzerindeki baskısı ve gıda güvenliği konularında oluşan sorunları ısrarla dile getirmeye devam ediyoruz. Bu basın açıklamasında, ilk bölümde Kültürpark’ın doğal karakterini tehdit eden sorunlara, ikinci bölümde ise halk sağlığı açısından yaşanan risklere dikkat çektik. Sözlerimizin somut eylemlere dönüştüğünü görmek umuduyla…
TMMOB olarak, İzmir’in ekolojik, fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarının giderilmesi için atılacak her adımda, önerilecek her projede ve alınacak her kararda İzmir’in yönetiminden sorumlu tüm kamu kurum ve kuruluşların son derece hassas, kamu çıkarını gözetecek şekilde akıl, bilim ve teknikle ilerleyeceklerine inancımız olduğunu; bu yolda tüm bilgi birikimimizi, deneyimlerimizi ve uzmanlığımızı paylaşmaya hazır olduğumuzu 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesinde kamuoyuyla paylaştığımızı hatırlatmak isteriz.
2000’li yıllardan bu yana sürdürdüğümüz Kültürpark’ın korunması ve geliştirilmesi mücadelesinde; Kültürpark’ın doğal ve kültürel yapısının daha sürdürülebilir uygulamalar ile geleceğe taşınmasının İzmir’i yönetenlerin asli ve öncelikli görevi olduğunu, sorunlara ve çözümlere değinerek defalarca kez ifade ettiğimizi belirtmek isteriz.
Bugüne kadar çeşitli kurum ve kuruluşlarca yapılan Kültürpark’ın taşıma kapasitesi, ekolojik eşikleri, flora ve fauna karakteri ve popülasyonlarının yayılımı vb. analizler göstermiştir ki, Kültürpark kıymetli olduğu kadar yaşlı ve yorgun bir yapıya sahiptir. Hal böyle iken; 30 Ağustos – 9 Eylül 2024 tarihleri arasında 93.’sü gerçekleştirilen İzmir Enternasyonel Fuarı etkinliklerinin Kültürpark’ta yapılmasının, 2. Derece Doğal ve Tarihsel Sit statüsündeki alan üzerinde yarattığı içler acısı etkiler gözler önündedir.
Enternasyonel fuar kavramından oldukça uzaklaşmış halde, sadece yeme içme ve konser aktiviteleriyle yüzbinlerce katılımcıyı kentin en önemli kent parkına sıkıştırmak ve dünyada eşi benzeri çok az olan böylesine kıymetli bir alanın göz göre göre tahrip edilmesini izlemek ne bilim, ne teknik ne de vicdan terazisinde karşılık bulamamaktadır.
Daha önce de ifade ettiğimiz üzere; tıpkı Kültürpark gibi İzmir Enternasyonel Fuarı da sadece kentimize değil ülkemize mal olmuş çok değerli bir mirastır. Bu değerli mirası vizyoner ve kente katma değer sağlayacak şekliyle yeniden ele almak, bir mirası korurken diğer mirasları göz ardı etmemek, kurucu değerlerimize göstereceğimiz saygı ve minnetin önemli bir nişanesi olacaktır. Bu doğrultuda; İzmir Enternasyonel Fuarı etkinlikleri Kültürpark özelinde, sembolik bir açılış töreninden öteye götürülmemeli, fuarcılık ve sosyo-kültürel etkinlikler kente yayılmalı, bununla beraber fuar etkinlikleri enternasyonel ve nitelikli hale evrilmelidir.
Hal böyle iken, Kültürpark’ın kent parkı dışında başka bir ana işleve ihtiyacı olmadığı gerçeğiyle; Kültürpark’a yük teşkil eden tüm işlev ve yapıların alandan uzaklaştırılması, doğal ve kültürel iyileştirmelerin ivedilikle yapılması ve uluslararası standartlara uygun park yönetim planının hayata geçirilmesi için kararlı adımların atılmasını beklediğimizi önemle ifade etmek isteriz.
İzmir’in en önemli etkinliklerinden biri olan İzmir Enternasyonal Fuarı’nda, 93. fuar süresince halk sağlığını tehdit eden ciddi gıda ve su güvenliği sorunları tespit edilmiştir. Uzun süre açıkta bırakılan yiyeceklerde mikrobiyal üreme riski kontrol edilmemiş; soğuk zincir gerektiren ürünler uygun olmayan koşullarda taşınmış ve muhafaza edilmiştir. Ayrıca, etiketi bulunmayan ya da etiketleme tebliğine uygun etiketlenmemiş ürünlerin satışı yapılmış ve dökme gıdalar dış etkenlere karşı korumasız bir şekilde açıkta sergilenmiştir.
Gıda sunumu yapan personelin hijyen kurallarına uymadığı, kişisel koruyucu donanım (bone, kolluk eldiven vb.) kullanmadığı ve alet hijyenine dikkat edilmediği de tespit edilmiştir. Çiğ etle temas eden ekipmanların sebze, ekmek gibi pişmeden tüketilen gıdalarla temas etmesi halk sağlığı açısından büyük bir risk yaratmaktadır.
On gün boyunca on binlerce vatandaşımızın gıda tükettiği bu fuarda sağlıklı, güvenilir gıdaya erişimin bir insan hakkı olduğunu, halk sağlığını güvence altına almanın İZFAŞ’ın ve kamunun asli görevi olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Gerek ülke ve İzmir Enternasyonel Fuarı‘nın imajının zedelenmemesi, gerekse İzmirlilerin 1 yıl boyunca beklediği etkinlikte güvenli gıdaya ulaşımını sağlamak için önerilerimizin dikkate alınması gerektiğini, kamu kurumu niteliğinde meslek odaları birliği olmanın verdiği sorumlulukla bir kez daha ısrarla dile getiriyoruz.
TMMOB olarak, İzmir’in ekolojik, sosyal ve kültürel mirasının korunması için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu almaya ve tüm bilgi birikimimizi kamu yararına sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın enternasyonal kimliğine uygun bir şekilde, kente değer katacak ve miraslarımızı koruyacak yeni bir anlayışla düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Kültürpark’ın yalnızca bir kent parkı olarak korunması ve işlevsiz yapıların alandan uzaklaştırılması için kararlı adımlar atılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, tüm kamu kurum ve kuruluşlarını sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.