Libya’dan Mısır’a götürülen, oradaki çevrecilerin tepkisi üzerine Aliağa’ya getirilen Sloug isimli tanker geminin içinde bulunduğu öne sürülen 6 bin ton kimyasal ile Basel Sözleşmesi’ne aykırı olarak, deprem sürecinden yararlanılarak hiçbir prosedür yerine getirilmeden Türkiye’ye sokulduğu ortaya çıktı. Söküm öncesi temizliği yapılan gemideki tehlikeli atıkların yeterli donanımın olmayan Aliağa’da nasıl bertaraf edildiği ise merak konusu oldu.
Libya’da uzun yıllar boyunca kimyasal atık depolamak için kullanıldığı öne sürülen Sloug isimli tanker geminin, Basel Sözleşmesi’ne göre tehlikeli atıkların sınır ötesi taşınımından önce yapılacak bildirim prosedürü yerine getirilmeden Aliağa’ya getirdiği öğrenildi.
Uzmanlar, içinde 6 bin ton kimyasal tehlikeli atık bulunduğu öne sürülen Sloug isimli tankerin Türk karasularına girebilmesinin mümkün olmaması gerektiğini belirterek, “Söküm için gelen tanker gemi tanklarının akaryakıt buharlarından temizlenmesi anlamına gelen ‘gas free’ ve farelerden arındırma anlamına gelen ‘deratizasyon’ belgelerinin alınmış olması gerekiyor. Bu belgelerin olup olmadığını ilgili bakanlıkların kamuoyuna açıklaması lazım” dedi.
“KOLAY ALINACAK BİR BELGE DEĞİL”
Gemicilik kaynakları da tanker gemiye, içinde binlerce ton tehlikeli atıkla ‘gas free’ işlemi yapılmasının olanaklı olmadığının altını çizerek, “Eğer bu işlem yapıldıysa uluslararası gözetim şirketlerinden ‘gas free’ belgelerinin olması gerekiyor. Bu öyle kolay alınan bir belge değil. Kimse uzun yıllar öğütülmesi, imhası, geri dönüşümü çok zor, cam macunu gibi bu kimyasalla bekleyen tankerin riskine girip bu sertifikayı vermez. Kaldı ki sertifika tam temizlik sonrası verilir. Sloug ise bu işlemin yapılması için olanak bulunmayan Aliağa’da” diye konuştu.
“YASAL OLMAYAN YOLLARDAN GİRDİĞİ GÖRÜLÜYOR”
Çevre aktivisti, kimya mühendisi Veli Deniz, gemi söküm için getiriliyorsa, içinde hiçbir atık olmadan, temiz bir şekilde gelmesi gerektiğini belirterek, “Geminin sadece sökülecek malzemeleri ile gelmesi gerekirdi. Ancak analiz raporu ve çekilen görüntülere göre içinde tehlikeli atık var. O çuvallarda gönderilen şey tankerlerin taşıdığı ham petrolün çöküntülü ürünleri, ağır petrol atığı gibi duruyor. Bunun gemiyle gelmesi normal değil. Basel Sözleşmesi’ne aykırı bir şekilde yasal olmayan yollardan Türkiye’ye girmiş gibi görünüyor. Derhal geri gönderilmesi gerekir. Başka ülkelerin atıklarını Türkiye’ye niye kabul edelim ki” dedi.
“TEHLİKELİ ATIK YÖNETMELİĞİ UYGULANMALI”
Bu aşamadan sonra geri gönderilemezse de o atıkların kurallara uygun olarak yetkili tesislerde bertaraf edilmesi gerektiğini söyleyen Veli Deniz, “Tehlikeli bu atığın Marmara bölgesindeki Çevre Bakanlığı lisanslı tehlikeli atık bertaraf tesislerinde bertaraf edilmesi gerekiyor. Ancak, bu atıkların oraya götürüldüğünü söylemek tartışmalı. Tehlikeli atıkların kontrolü yönetmeliğine göre bunların düzenli olarak beyan edilmesi, taşıma lisansı olan yetkili firmalar tarafından bertaraf tesisine taşınması gerekiyor. Teslim alan tesisin de kurallara göre bertaraf etmesi gerekiyor. İşlenebiliyorsa işleniyor, yakma olanağı yoksa depolanıyor. Tüm bu prosedürün uygulanmadığını düşünmek istemiyorum” diye konuştu.