İzmirli gazetecilerin sorularını çevrimiçi olarak gerçekleştirilen “Başkan’a Sor” toplantısında yanıtlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer önemli açıklamalarda bulundu. Programın moderatörlüğünü İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen yaptı.
Türkiye’de 2021 bütçesi göz önüne alındığında en fazla yatırıma pay ayrılan bütçesinin İzmir Büyükşehir Belediye bütçesi olduğunun altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Belki de benim en çok değer verdiğim… Biz, şu an İzmir Büyükşehir Belediye neredeyse 2 aydır dışarıda, başımızı sokacak yerimiz yok. Buna rağmen 2021 bütçesinde yüzde 42 payı yatırımlara ayırdık. Türkiye’de başka bir belediye yok. Bu kadar yüksek yatırım oranı taşıyan başka bir belediye yok. Biz bütün bu olumsuzluklara rağmen yatırımlardan vazgeçmiyoruz. En temel meselemiz metro hatlarımız. 2020 yılı içerisinde 120 milyon Euro kaynak yarattık ve Narlıdere metrosunu yapıyoruz. Aksama olmaksızın vaat edilen tarih için dörtnala gidiyoruz. Çok kısa bir süre içinde bu süreç tamamlanmış olacak. Hedefimiz 2021 Temmuzunda tüneli bitirmek ve 2022’de açmak. Çiğli tramvaya için sözleşme imzalandı. Buca metrosu için 1 milyar Euro’luk İzmir’in en büyük yatırımı. Kısacası bütün bu metro hatları, tramvay ile birlikte çok cazip bir hale gelecek. Bir yandan bisiklet ulaşımını arttırıyoruz, 2 yeni feribot kazandırdık. Feribot deyip geçmeyin, 2 feribotun maliyeti 136 milyon Euro. Ulaşım önümüzdeki yıl İzmir’in en temel çalışma alanlarından olacak. Bisikletten asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
Geride kalan 2020 yılının çok ağır geçtiğini hatırlatan Başkan Soyer, “Bu yıl içinde İlk olarak İzmir tarihinin en büyük orman yangılanırından biri gerçekleşti. Arakasından pandemi patladı, onun ardından da deprem ve pandeminin ikinci yükselişi yaşadı. 18 ay krizlerle geçti diyebiliriz. Pandemide rakamlar çok yüksek seviyelere çıktı, depremde 117 canımızı kaybettik. Nereden baksanız iç karartıcı her şey vardı. İçimizi aydınlatan bir şey vardı, İzmirliler birbirlerine sahip çıktılar. Depremde gözümüzün önünden gitmeyecek inanılmaz görüntüler var. Erzak veriyorsunuz ancak benim değil yan çadırın daha çok ihtiyaç var diyorlar. Bizim başlattığımız yardım kampanyası 42 milyonu geçti. İzmir’de herkes yaşadı gördü biliyor. Çok iç karartıcı bir seneydi, ancak içimizi aydınlatan ve geleceğe umutla bakmamızı sağlayan destansı bir süreç yaşadı İzmirliler. Bu krizlerden sonra 2 temel dersimiz var, birincisi bu krizlerle başa çıkmanın yolu birleşmeden geçiyormuş, ikincisi de kentler arasındaki, kentte yaşayan vatandaşların yaşadığı binalara güveneceği bir kent yaratmak olduğunu gördük” dedi.
Hilton’un bulunduğu yerde yeniden 5 yıldızlı otel olacak
Büyükşehir Belediyesinin yüzde 23.5 oranında ortak olduğu Hilton Oteli’ndeki 236 milyon TL’lik zararın ifade edildiği Sayıştay raporu ile ilgili soruya da değinen Soyer şu bilgileri verdi: “Hilton’la ilgili Sayıştay raporunda böyle bir tespit var ancak bizim de bunlara vereceğim cevaplar var. Burada şu kadar yıllık zarar konusunda önce o sözleşmeyi yapan iradeyi ortaya koymak lazım. Yapılan sözleşmenin kamuyu ne kadar koruyup korumadığına bakmak lazım. Hilton konusunda bir sorumlu aranıyorsa önce buraya bakmak lazım. Biz Hilton otele büyük ortakları ile uyumlu bir çalışma sürdürüyoruz. Diliyorum ki bu çalışma sonrasında İzmirliye yine 5 yıldızlı bir otelle hizmet vermeyi sürdürecek” diye konuştu.
Sayıştay’ın Hilton raporunu da değerlendiren Tunç Soyer, burada önce sözleşmeye bakılması gerektiğini belirtti. Soyer, “Hilton’la ilgili Sayıştay raporunda böyle bir tespit var ancak bizim de bunlara vereceğim cevaplar var. Burada şu kadar yıllık zarar konusunda önce o sözleşmeyi yapan iradeyi ortaya koymak lazım. Yapılan sözleşmenin kamuyu ne kadar koruyup korumadığına bakmak lazım. Hilton konusunda bir sorumlu aranıyorsa önce buraya bakmak lazım. Biz Hilton otele büyük ortakları ile mutabıklarla, uyumlu bir çalışma sürdürüyoruz. Diliyorum ki bu çalışma sonrasında İzmir yine 5 yıldızlı bir otelle hizmet vermeyi sürdürecek” diye konuştu.
Esnafa katı atık bedeli ve su desteği müjdeleri de veren Başkan Soyer, “Bizde 1 Ocaktan itibaren katı atık bertaraf beldelini konut dışı, tahsil etmeyeceğiz 3 ay boyunca. Diliyorum ki ilçe belediyelerimizde bunu yaparlar. Ayrıca tüm bu esnaf arkadaşlarımızın su bedellerinde 3 ay boyunca yüzde 50 indirim yapacağız” diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin elektrikli araç kullanımını teşvik edecek çalışmaları olduğunu belirten Başkan Soyer, Belediye Bünyesine 40 yeni elektrikli araç kazandırıldığını söyledi. Soyer, “Dün açıklana asgari ücretin üzerinde en az 3 bin 100 TL olmalı demişti Genel Başkanımız bizde hemen bunun uygulamasına geçtik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde zaten çıplak ücretiyle yeni açıklanan asgari ücretin altında alan hiç kimse yok. Giydirilmiş rakamlarla bunların ortalaması 4 bin TL’lere çıkıyor. İki güzel haberimiz var. Bir tanesi 40 elektrikli araçla İzmir Büyükşehir Belediyesi filosunu güçlendiriyoruz. Bu bütün kriz dönemleri bize gösteriyor ki doğaya verdiğimiz tahribat sonrası ortaya çıkan krizler. Doğayla uyumlu bir yöneticilik ortaya koymak zorundayız. BU nedenle elektrikli araç almanın sessiz, egzozundan duman çıkmayan araç olmanın ötesinde, İzmirlilere sağlıklı ve güvenli bir etkisi var. Bunu özellikle duyurmak istiyorum. Biz teşvik etmeye devam edeceğiz. Elektrikli araçlar için özel park yerleri tasarlıyoruz, şarj alanları yaratıyoruz. Elektrikli araç kullananlar bilecek ki İzmir Büyükşehir Belediye onlara destek olacak Elektrikli araçlar bu açıdan çok daha kullanışlı ve İzmirlilere sağlıklı, güvenli ve İzmir’in doğasını koruyan özellikteler. Biz elektrikli araç kullanımını teşvik etmeye devam edeceğiz. Elektrikli araç kullanmaya başlayan insan bilecek ki İzmir Büyükşehir Belediyesi buna destek olacak” dedi.
İnciraltı’nda yaşanan krize de değinen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bakanlık ve Belediye tarafından hazırlanan taslaklar arasında farklılıkların olduğunu söyledi. Soyer,”İnciraltı ile ilgili çevre ve şehircilik bakanlığı ile Balçova Belediye Başkanlığı bir araya gelmiş ve bir çalışma yapmış. Bizden de öncesinde bir görüş istemişti bizde çalışma yapıp gönderdik. Sanırım ki önümüzdeki ay içinde bakanlıktan bir dönüş alacağı. Bizim hazırladığımız taslak ile onların hazırladığı taslak üzerinden baktığımızda farklılıklar olduğunu duyduk ancak görmeden bir şey diyemeyiz. Bizim önerimizi orada çok fazla tarımı bozmadan bir taslaktır” dedi.
8 yeni baraj ve göletten su aktarımı başlıyor
İzmir’deki su krizi hakkında da konuşan Başkan Soyer, İzmir’e 8 yeni baraj ve göletten su aktarımına başlanacağını söyledi. Soyer, “Su sıkıntısı ile ilgili gezegenimizin çok kırılgan hala geldiğini biliyoruz. Bu kırılganlık ile bu yaşadığımız son felaket olmayacak. Daha birçok felaket ve pandemi ile yaşamaya devam edeceğiz. Doğa ile uyumlu bir yerleşim tasarlıyorsanız, bu felaketlerden çok daha az etkileniyorsunuz. Dolayısıyla bizim su kaynaklarını çok hoyratça kullandığımızı söylemek istiyorum. Biz bu toprakların yerel tohumuna sahip çıkmadık, dışarıdan getirdiğimiz hayvanlar ve tohumlarla tarım yapmaya çalıştık. Bundan dolayı tarımda kullanılan su oldukça arttı. İzmir’de tükettiğimiz suyun yüzde 72’sini tarımda yüzde 18’sini sanayide, yüzde 10’unu ise evlerde kullanıyoruz. Biz bu tarım politikasını değiştirerek başlıyoruz. 113 yeni sondaj kuyusu açıyoruz. Geneldeki su şebeklerini yenileyerek kayıp ve kaçak oranlarını aşağıya çekmeyi planlıyoruz. Şuan bu yüzde 28. Halkapınar’daki arsenik arıtma tesisinin kapasitesini yüzde 50 arttırıyoruz. Böylece içme suyu kaynağı konusunda çok güçlü bir kaynak yaratmış oluyoruz. 8 Yeni baraj ve göletten su aktarımına başlıyoruz. Çalışmalar genel olarak İzmir’de suyun daha tasarruflu kullanılması ve daha bol kaynak yaratılması için ön gördüğümüz çözümler” diye konuştu.
Fosil yakıt kullanımını azaltarak hava kirliliğini düşürmeyi hedeflediklerini belirten Başkan Soyer, 2021 yılında 100 yeni elektrikli otobüsü daha trafiğe çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Başkan Soyer, “Biz balık tutmak değil, gerçekten bataklığı kurutmak istiyoruz. Bu nedenle fosil yakıtlardan arındıracağız. 100 elektrikli otobüsü filomuzu katmayı hedefliyoruz. Kısacası, fosil yakıtların arınmak mecburiyetindeyiz. Hava kirliliği ile çok kısa sürede başa çıkabilir hale geleceğiz” ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşüm konusunda yepyeni bir model yaratacaklarını belirten Tunç Soyer, “Kentsel dönüşüm ile ilgili çok net söylemek isterim. Ege Mahallesinde uzun yıllardır bekleyen kentsel dönüşümü başlattık. Bir belediye şirketini ihaleye sokarak diğer müteahhitleri tetiklemiş olduk. Şunu çok açık yapacaktık, kimse ilgilenmeseydi biz İZBETON olarak girip ihaleyi alacaktık. Bin konutluk birinci etap başladı. BU çok kıymetli çünkü, kentin göbeğinde, yoksulluğun derin bir biçimde yaşandığı bir mahalle. Buradaki kentsel dönüşüm buradaki vatandaşlar ile birlikte kent içinde önemli. Örnekköy’de de yer teslimini yaptık. Bugün orada Örnekköy 3’nci ve 4’ncü etapları ile kentsel dönüşüm sözleşmesini yaptık ve bin konutta orada başlıyor. Bunların devamı gelecek. Biz kentsel dönüşümü en öncelikli meselemiz olarak görmeye devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi deprem sonrası önemli bir şekilde yapı stoğu envanteri başlattık. Burada önemli olan şey birçok bina ile ilgili yıkım kararı alınması gerekecek. Bu binalarda yaşayan vatandaşlar için çözüm getirmek gerecek. Biz bu çalışmayı yaptık, dünya bankası ile görüşmeye başladık, eğer istediğimiz krediyi alabilirsek, vatandaşlarımızın ucuz faizli ve kendi kentsel dönüşümünü yapmasını sağlayacağız. Bunun müjdesini de yeni yılda paylaşacağız. Böylece Aziz Başkan zamanında başlatılan kentsel dönüşüm projelerine hızla devam edeceğimiz gibi, yepyeni bir kentsel dönüşüm çalışmasını da başlatacağız” dedi.
Yüzülebilir körfez hayali ile ilgili de konuşan Başkan Soyer, “Yeteri kadar vakit var. Körfez ile ilgili hiçbir sapma yok hedefimizden. Gayet uygun bir biçimde sürdürüyoruz” dedi.
Basmane’de bulunan ve İzmirliler tarafından Basmane çukuru” olarak bilinen alan ile ilgili Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ile Görüşme halinde olduklarını ifade eden Tunç Soyer, “TMSF ile görüşmelerim olumlu gidiyor ancak umuyorum ki Ocak ayında duyuracağımız bir noktaya gelecek. Diliyorum ki İzmir için hayırlı bir biçimde sonuçlanacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Kimseyi ayırmadan herkese ortak yaklaşım
İzmir’de bulunan muhalefet partileri tarafından kendisine yöneltilen eleştirilere de değinen Tunç Soyer, bunların bel altı olduğunu belirtti. Soyer “Çok yoğun saldırılar ile karşılaşıyoruz. Bu saldırılara baktığınız zaman incir çekirdeğini doldurmayacak, asla icraat üzerinden yapılacak eleştiriler değil, hep ne yazık ki kişiselleştirilmiş ve bel altı eleştiriler. Bunlar gerçekten üzüyor. Hepimiz etten kemikteniz ve tabi ki üzülüyoruz. Tabi sebebini anlayınca o üzüntü azalıyor. Çünkü altında iyi niyet olmayan saldırılar olduğunu görüyorsunuz, o anlamda da artık kırılmıyor ve incinmiyoruz. Bu HDP siyasetin yakın bir siyaset yaptığımı yönündeki eleştiriler çok açık. Ben harekesin belediye başkanıyım. Kimseye hangi görüşten olduğunu sormuyorum. Aksine herkese aynı mesafede olan bir belediye başkanlığı yapmaya çalışıyorum. Tamamıyla Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği rotada yürüyerek belediye başkanlığı yapmaya çalışıyorum. Tüm milletimizi ve halkımızı kucaklayarak bir belediye başkanlığı yapmaya çalışıyorum. Ya açıklamamızdan cımbızlanan bir sözcükle ya da açıklamamızdan önü veya arkası kesilerek alınmış bir söylemle eleştiriyorlar. Biz kimseyi ayırmadan herkese ortak yaklaşmaya devam edeceğiz. ” ifadelerini kullandı.
Köylerin mahalle statüsüne geçirilmesi hakkında değerlendirme yapan Tunç Soyer, “Biz 16 bin köyün bir gecede kapatıldığı günü unutmuyoruz. Büyük bir travma bu. Bütün dünyada otorite yerelleştirilirken, Türkiye’de bunlar mahalleye bağlansın diyip köyler mahalleye dönüştürülmüş ve 16 bin köy adeta üretimden koparılmaya çalışılmıştır. Buna bir imkan varsa bunun üzerine gideriz. Bizim asıl üreticimize vereceğimiz destek bu kaynakların doğru kullanılması ile olacak. Bizim yapacağımız şey özellikle yeni kaynaklar yaratmak, suyun tasarruflu kullanılmasını sağlamak hem de doğru kullanılmasını sağlamak. Bizim çiftçimize vereceğimiz destek bu kaynakların doğru kullanılmasını sağlamak olacak” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından İzmir’de satışa çıkarıldığı iddia edilen yeşil alanlar ile ilgili konuşan Başkan Soyer, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2020 yılı içinde Karşıyaka Mavişehir’de 2 arsanın satışa çıkarılmasını sağlamıştı. Sonunda bu satışların 1’inden vazgeçti diğeri de vazgeçme sürecinde. İzmirlilerden gördükleri hızlı reaksiyon ve olağanüstü seferberlik hali, bu iradeyi ortaya koyanların bir kez daha düşünmesine neden olacaktır. Bunun ile ilgili bizim yasal bir gücümüz yok” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Binası’nın kent meydanına kimlik kazandırdığı görüşüne katılmadığını belirten Tunç Soyer, “Belediye sarayı ile ilgili çok açık, deprem öncesinde belediye sarayında yapılan meclislerde hep bana ne zaman yapacaksın diye söylenmişti. Doğrusu hepimiz içimizde bir kaygı ile o binaya giderdik. Güçsüzlüğü ile ilgili bir algı vardı. Nitekim o gün 4 ayrı bina olarak yapılmış binada, özellikle ön cephedeki binada duvar kaplamalarının döküldüğü, demirlerin hasar gördüğü konusunda birçok inceleme yapıldı. Biz ertesi hasta ilk meclis toplantımızda alkışlarla bütün meclis üyeleri bu binanın yıkılması kararını sevinçle karşıladık. Sonrasında meydana kimlik veren bir bina olduğu Mimarlar Odası tarafından bildirildi. Biz tespite saygı duyuyoruz, o zaman söyle bir karar verdik, güçlendirme yapılsaydı maliyeti ne olacak, yenisini yapmanın maliyeti ne olacak diye karşılaştıracağız seçenekleri. Yeni binanın yeri ve maliyeti konusunda kısa süre içinde bir karar vereceğiz. Belediye binamızın kentimiz ve meydanla ilgili ne kadar kimlik kazandırdığı ile ilgili konuyu çok tartışmalı buluyoruz. Meydana kimlik kazandıran valilik binasıdır, camidir” diye konuştu.
Yapımı devam eden Opera Binası ve uçan yol ile ilgili de bilgiler veren Başkan Soyer “Opera binası pandemide ödemesini hiç aksamadan sürdürdüğümüz bir yapı, vaat edilen sürede bitecek. Uçan yol müteahhitler çekildiği için yasal düzenlemeden destek alarak çekildi, o konu hakkında da çalışmalar gerçekleştirilecek” dedi.
İzmir’de raylı sistemleri arttırmaya çalıştıklarının altını çizen Tunç Soyer, ulaşımın rahatlaması için yeni yol çalışmaları da yürüttüklerinin altını çizdi. Soyer, “Biz raylı sistemleri arttırmayı çalışıyoruz. Bunlarla ulaşımı güçlendirmeye çalışıyoruz. İkincisi yeni güzergahlar ve yollar açmaya başladık. Bu geçen yıl içinde 29.5 kilometre yeni yol inşaatı yaptık. Bir yandan bunları yapmaya çalışıyoruz biryandan vaat ettiğimiz 6 konuyu da yapmaya devam ediyoruz. Çok hızlı bir şekilde çözeceğiz dememin arkasındayım ancak bu hız sihirli bir değnek değil. Bir yandan deniz ulaşımını arttırarak, bir yandan toplu taşımayı özendirerek bu çözümleri hızlandıracağız. 2021 yılı en çok ulaşım yatırımlarının yapıldığı yıl olacak. Bu pandemiye rağmen artan trafik yoğunluğundan bahsetti ancak, pandemi döneminde 125 bin araç trafiğe çıktı. İnsanlar toplu ulaşımdan vazgeçip özel araçları ile trafiğe çıkmayı tercih etti. Bu biraz paradoksal bir şey” dedi.
İl Özel İdaresi’nin içinde Meclis salonunun da olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Büyükşehir’in burada yüzde 50’lik bir payı olduğunu söyledi. Soyer “Meclis binasında olan içinde, il özel idaresinin binasının yarısı bizim mülkiyetimizde. Biz hakkımız olanı istiyoruz ve bunu mecliste de belirtmiştik. Bu konuda valimize talebi de ilettik. Buradan hakkımız olan ne varsa talibi olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Uluslararası Kültür Zirvesi’nin İzmir için çok büyük bir fırsat olduğunu ifade eden Soyer, “Gerçekten Uluslararası Kültür Zirvesi bizim için çok büyük bir fırsat. Buraya gelirken, yabancı bir gazetede İzmir haberi içimi açtı. O haberde dünyanın en eski antik tiyatrosu Efes’e bir yenisi ekleniyor, Kadifekale’de aynı büyüklükte bir amfi tiyatro bulundu diyor. Bu daha bugünden uluslararası basında yer alıyorsa bu çok önemli. 2021 Eylül – Ekim’inde bu zirveyi yaparken, siyasilerin sanatçıların en rafinesi konuk olacak. Bu yüzden çok önemli hazırlık yapıyoruz. Tekrar iade-i itibar ile bunu hatırlatmak istiyoruz. Kadım kültürümüzün zenginliklerimizi göstereceğiz. Büyük bir heyecanla hazırlanıyoruz” dedi.
Elektrik fabrikası konusunda ısrarlarının devam ettiğinin altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Elektrik fabrikası ile ilgili, bizim 19 ay önce gerçekleşti ihale. Bir değişiklik yok biz istemeye devam ediyoruz onlar vermiyor. Biz boş durmuyoruz. Yıldız sinemasını ve arkasındaki Bıçakçı Han’ı kamulaştırarak Büyükşehir Belediyesi’ne dahil ettik. Biz bir yandan bunları yapmaya devam ediyoruz, bir andan elektrik fabrikası konusundaki ısrarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
İzmir’in göbeğinde bulunan Kültürpark ile ilgili büyük bir çoğunluğu sahip çıktığı bir alan yaratılacağını söyleyen Soyer, “Kültürpark ile ilgili basından beri ortak akıla inanıyoruz ve ortak akılla yol almak istiyoruz demiştik. O nedenle zaten çok fazla müzakere edilmeden anıtlar kurula gittiğini düşündüğümüz koruma kararını geri çektik. 1 yıldır çok yoğun çalışma sürdürüyor arkadaşlarımız, bununla birlikte çok kapsamlı bir metin ortaya çıktı. Tabii ki bunu beğenmeyenler olacaktır, burayı yapma konusunda tek yetki bizde olmasına rağmen asla böyle yapmadık, daha önce kurula gönderilmiş olan talebi geri çektik ve gerçekten çok mükemmel bir sonuç ortaya çıktı. Diliyorum ki İzmir’de artık tartışılmayacak, büyük çoğunluğun sahip çıktığını bir alana sahip olacağız” ifadelerini kullandı.
Cittaslow (Sakin şehir) ile ilgili de yorum yapan Başkan Soyer, “Bir hedef tarih yok çünkü bunu biz oluşturuyoruz. Bizim ortaya koyduğumuz bir irade ve içini biz dolduruyoruz. Dolayısıyla bu çalışmayı sürdüreceğiz. Sadece sonunda unvan almakla biten bir şey değil, bir yol haritası çizen, doğa ile uyumlu, kentin tarihine sahip çıkan bir kentsel kalkınma ağı. Bizim bu süreci başlatmamız şu açıdan önemli, Brüksel ve Paris’te bu konuda niyetli” dedi.
Kadifekale’ye telefrik
Kadifekale için teleferik hedeflerinden vazgeçmediklerini belirten Başkan Soyer, “Teleferik hedefimden vazgeçmedik. Biz bunu yapmak istiyoruz ve anıtlar kurulu ile inşallah olumlu bir yol alacağımızı düşünüyorum. Kadifekale ilgili geçmişten bugüne gelen tüm mağduriyetleri gidermek için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Kadifekale’nin arkasında çok ciddi bir ağaçlandırmaya devam ediyoruz” dedi.
Toplanan yardımlardan fazla kalan ürünlerin ne yapılacağı konusunun sorulması üzerine yanıt veten Başkan Soyer, “Fazla gelen ürünler ile ilgili talep ve ihtiyaç çok. Bu kentin arka mahallelerinde sıkıntılar çok büyük. Oralara ulaştıramaya devam ediyoruz. Bizim bu anlamda çok güçlü bir ekibimiz var. En hızlı şekilde ulaşarak sorunları çözmeye çalışıyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendisine eleştirilere karşı yeteri kadar savunup savunmadığının sorulması üzerine yanıt veren Başkan Soyer, önemli olanın İzmirlilerin kendisini savunması olduğunu belirtti. Soyer, “Ben her ne kadar CHP’den seçilmiş belediye başkanı olsam da tüm halkın ve tüm İzmir’in belediye başkanıyım. Dolayısıyla İzmir halkının sahip çıkmasından değerli hiçbir şey olmaz. Ben kimin sahip çıkıp çıkmadığı konusunda not tutacak durumda değilim. Ben İzmirlilerin bana sahip çıktığını hissediyorum, bu benim için ne önemlisi” dedi.
Tarım politikalarında ciddi boşluklar olduğunun altını çizen Tunç Soyer, başka bir tarım sözünü yineledi. Soyer “Bir kere çok net başka bir tarım mümkün derken, ne yazık ki tarım politikaların büyük boşluklar var. Gelecek yıl üretici ne üreteceğini kaçtan satacağını bilmiyor. Dolayısıyla çok büyük belirsizlik içinde üretim yapıyor. Önüne doğru bir planlama konulmadığı için dışarıdan gelen tohumlarla, dışarıdan gelen hayvanlar ile hayvancılık ve çiftçilik yapıyor. Üretici ithal edildiği ülkedeki üretici ile haksız bir rekabete girmiş oluyor. Yanlış politikalar ve üretim sürecindeki eksiklerden ortaya çıkan bir tablo. Topraklarımızın bereketi, yer altı kaynaklarımızın varlığı, başka bir tarımın mümkün olduğunu gösteriyor. Biz bu nedenle daha çok çalışma yapacağız” diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin her daim acil kriz çözümü ürettiğini ifade eden Soyer, “Biz her daim acil kriz çözümü üreten bir belediyeyiz. Daha ilk geldiğimiz gündeler toplum sağlık daire başkanlığı, deprem daire başkanlığı ve iklim değişikliği başkanlıklarını kurmuştuk. Bu nedenle depremden hemen sonra o çadırları kurabilmiştik” dedi.
İzmir’de kazanılan refahı tüm kente eşit dağıtmak istediğini belirten Soyer “Evet gerçekten ben hayatım boyunca sadece kendimle rekabet ettim. Başka kimseyle rekabet etmedim. Dün Karabağlar’ın mahallelerindeydik. Bizim daha önce Buca Konak’ta arka sokaklar dediğimiz yerlerde hızlı çözüm yöntemleri geliştirdik. En çok bunu yapmak istiyorum, bu kentten bir yandan refahı büyütüyoruz, bunu bütün dünya görecek. Bir yandan da bu şehirde yaşayan herkes için bunun adil bir biçimde dağıtılmasını sağlayacağız. Şimdi Karabağların 3 mahallesinde de aynı çalışmayı başlattık. İzmir’de bu şehirde yaşamaktan gurur duyacakları bir kent yaratacağız. ‘Gerçekçi ol imkansızı iste’ sloganı ile, bu ne kadar imkansız olsa da gerçekçi yolda mücadele etmeye devam edeceğim. Ben bu yolda mücadele etmeyi önemli buluyorum” diye konuştu.