Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 şehirde yıkıma yol açan deprem felaketinin ardından binlerce vatandaş, oturduğu binanın sağlamlığını test etmenin telaşına düştü. Türkiye genelinde belediyeler ve yapı denetim firmalarına başvurular yapılırken, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, vatandaşları kulaktan dolma test yöntemlerine karşı uyardı. Kozanoğlu, “Binasıyla ilgili şüphesi olan, yetkili mercilere başvurmalı. ‘Duvarı matkapla bile zor deliyorum, bu binaya bir şey olmaz’ ya da ‘Bina depremde bile az sallanıyor, daha ne olsun?’ diyenleri duyuyorum. Bunlara kesinlikle itibar edilmemeli, sağlamlık böyle anlaşılmaz” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğü Kentsel Dönüşüm İtiraz
Komisyonu Başkanlığı görevini de yürüten İEÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.
Dr. Celalettin Kozanoğlu, Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketinin ardından
vatandaşlar tarafından yapıların daha çok sorgulanır hale geldiğini söyledi. Bu yönde
farkındalığın artmasının olumlu bir gelişme olduğunu ancak bilimsel gerçekliği olmayan
yöntemlerle hareket edilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kozanoğlu, vatandaşlarla
önerilerini paylaştı
BUNCA YÖNETMELİK BOŞUNA MI VAR?
Prof. Dr. Kozanoğlu, “Deprem bölgesinde yer alan bir ülkeyiz. Maalesef birçok şehrimiz
risk altında. Deprem olabilir ama can kaybını önlemek bizim elimizde. En önemli
önceliğimiz deprem olmalı. Başka çaremiz yok, binalarımızı güvenli hale getirmeliyiz.
Bunları yaparken de kendimize bilimi referans almalıyız. Sosyal medyada gezerken,
hatta çevremdeki insanlarla konuşurken, maalesef anlamakta zorluk çektiğim şeyler
duyuyorum. Neymiş; çerçeve asmak için bile duvarı zor deliyormuş. Bina depremde bile
sallanmıyormuş. Böyle olunca da bina sağlammış. Bunlar nereden çıkıyor? Anlamak
mümkün değil. Her şey bu kadar kolaysa, bunca yönetmelik ve bilimsel makale boşuna
mı var? Binasıyla ilgili en ufak bir tereddütü olan kişi, hemen resmi mercilere başvurarak
apartmanını test ettirmeli. Ayrıca beton dayanımını ölçmek için en doğru yöntem karot
testidir. ‘Karot almak binaya zarar veriyor’ diyenler de var. Karot testi doğru yapılırsa
binaya hiçbir zarar vermez. Boşuna korkmayalım. Artık bilinçsizce hareket etmeyelim”
diye konuştu.
ÇATLAĞIN YÖNÜNDEN SAĞLAMLIK ANLAŞILMAZ
Prof. Dr. Kozanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Binada çatlak olmaması iyiye işaret ama
binanın yüzde 100 güvenli olduğunu göstermez. Hiç çatlak olmamasına rağmen yan
yatan binaya denk geldim. Çatlak konusunda bazı limitler de var. Örneğin; 0.5
milimetreye kadar olan bazı çatlakları, inşaat mühendisleri olarak makul kabul ettiğimiz
durumlar olabiliyor. Kolon ya da kirişlerde çatlaklar olması, zaten ciddi bir soruna işaret.
Duvarda enine ya da çapraz çatlakların olması ise; binada bir hareketin, esnemenin
gerçekleştiğini gösterir. Ancak duvar çatlak olup taşıyıcı sistemde bir hasar yoksa, bina
risk teşkil etmeyebilir. Duvardaki çatlağın yönü de binanın genel durumu hakkında bize
sonuç vermez. Yani çatlak çaprazsa şöyledir, enine ise böyledir diyemeyiz. Binayı
uzman kişiler tarafından test ettirmeden bunları anlayamazsınız.”
DEMİR PASLANIRSA 6-7 KAT ŞİŞER
Depremin ardından sosyal medyada vatandaşlar tarafından çekilen ve kolon ya da kiriş
demirlerindeki korozyonu gösteren video ve fotoğraflara denk geldiğini belirten Prof. Dr.
Kozanoğlu, “İnsanlar evlerinin bodrum katlarına inerek kolon ve kiriş demirlerine
bakmaya başladı. Maalesef demirin elle kırıldığını, betonun kolayca ufalandığını
görüyoruz. Aslında bunları önlemek hiç zor değil. Bina inşa edilirken mutlaka dikkat
etmemiz gereken ‘pas payı’ dediğimiz bir durum var. Pas payı, beton bir yapının dış
kısmı ile donatı arasındaki mesafeyi ifade ediyor. Bu mesafeyi 2-3 santimetre olarak
düşünebiliriz. Burada amaç; demiri rutubet ve oksijenden korumaktır. İşlem bu kadar
basit, maliyeti de düşük. Demir eğer paslanırsa, hacminin 6-7 katı şişer. Demir özelliğini
yitirir, beton da bozulur. Vatandaşların, ‘Demir bile elimde ufalanıyor’ dediği tablonun en
temel nedenlerinden biri pas payının göz ardı edilmesidir” dedi.