Ülke gündeminin, temel hak ve özgürlüklerin konuşulduğu toplantıda Sındır, “katılımcı ve demokratik bir anlayışın en önemli birleşenlerinden biri sendikalardır. Emek ve demokrasi mücadelesinin en önemli mevzilerinden biri sendikalardır. Emekçilerimizin, sendikal hakları için verdiği mücadelede, örgütlenme ve hak arama özgürlüklerine dair verdikleri mücadelede yanı başlarında onlarla birlikte omuz omuzayız. Yoksulluğun, sefaletin ve açlığın sorumlularına karşı emek, ekmek ve özgürlük mücadelesinden geri adım atmadık, atmayacağız. Türkiye’yi ucuz emek ülkesine dönüştürme çabasına sessiz kalacağımızı sanan siyasal anlayış her cephede ağır yenilgi alıyor. İşsizliğe çare bulamayan, modern köleliğe göz yuman, vatandaşımızın cebine göz diken, ülkeyi keyfiyetle yöneten siyasal iktidar yolun sonunda” dedi.
“KANAL İSTANBUL PROJESİ BİR SOYGUN PROJESİDİR”
Çılgın projelerle ülkenin talan edildiğini söyleyerek sözlerine devam eden Sındır, “İstanbul’un ve Türkiye’nin geleceği için doğanın katledilmemesi için ‘Kanal İstanbul’a hayır diyoruz. 23 Milyon metre kare orman, 136 Milyon metre kare tarım alanının talan edilmesine göz yummadığımız için hayır diyoruz. Kanal İstanbul projesi bir soygun projesidir. Kanal yapıldıktan sonra İstanbul’dan Avrupa’ya biri gitmek isterse neye ihtiyaç duyacak? Köprülere. Çünkü artık önünde kanal var. Kanal yapıldıktan sonra köprülere ihtiyaç var. Bu sadece bir kanal projesi değil bu aynı zamanda köprüler projesidir. Kanal İstanbul bahane memleketimin toprakları Katarlılara şahane; memleketimin toprakları sermaye gruplarına şahane. İstanbul Kanal projesi, aslında bir hortumlama projesi. Emeği sömüren sermaye grubunun obur iştahını karşılayacak projenin adı Kanal İstanbul projesidir. Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsizlik oranlarına ulaşıldığı bir dönemde, gençlerin 3’te birinin işsiz olduğu bir zamanda, 2 bin 324 liranın bir ailenin geçimine reva görüldüğü bir yılda Kanal İstanbul projesi bu ülkeye ihanet projesidir. Bu projeyi hayata geçirmek için çaba verenleri ne tarih ne de gelecek nesiller affedecek. İnsanca bir yaşam mücadelesi, rant mücadelesine karşı zafere ulaşacak. Zafer ekolojinin ekonomiye yenilmediği bir düzenin olacak” dedi.