TBMM Meclis Başkanlığına sunduğu soru önergesinde öğretmenlerin atama kararlarının ardından çalıştıkları işlerden ayrıldıklarını bu nedenle de herhangi bir gelirlerinin olmadığını vurgulayan Sındır, ataması gerçekleşen öğretmenlerin kararnamelerinin görev yerlerine neden iletilmediğini ve öğretmenlerin ne zaman göreve başlayacaklarını Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sordu.
“ÖĞRETMENLERİMİZİN BİR SOSYAL GÜVENCESİ BİLE YOK”
Sözlerine, atanan ama göreve başlayamayan öğretmenlerin yaşadığı mağduriyete ivedilikle çözüm bulunması gerektiğini ifade ederek başlayan Sındır, “18 Mart’ta ataması yapılan ve ’15 gün içinde göreve başlama’ koşuluna rağmen henüz iş başı yapamayan öğretmenlerimizin yaşadığı mağduriyetin iktidar farkında mı? Atanmış, fakat iş başı yapamamış 20 bin sözleşmeli öğretmenimiz işsiz, aşsız ve ortada kaldı. Bakanlık mevzuatında atama yapıldıktan sonra 15 gün içerisinde göreve başlama şartı bulunduğu için öğretmenlerimiz mevcut çalıştıkları işlerinden ayrıldı veya çıkarıldı. Ne acıdır ki bugün atanmış öğretmenlerimizin bir sosyal güvencesi bile yok. Gecikilen her gün hak kaybına neden oluyor. Öğretmenlerimizin özlük haklarına kavuşabilmesi için derhal göreve başlatılmalı” dedi.
“ÖĞRETMENLERİMİZİN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Kalkınmanın ve aydınlık yarınlara ulaşmanın temelinde eğitimin olduğunun iktidar tarafından yadsındığını ifade eden Sındır, “18 yıldır yapboz tahtasına dönen eğitim sistemimiz bu iktidar döneminde bir ilki daha yaşıyor. Değişen her bakanla birlikte eğitim programının değiştirildiği, eğitim sistemimizin öngörülemez bir anlayışla yönetildiği, milli eğitimde siyasi kadrolaşmanın önünü açmak üzere kurnazca yöntemlerin izlendiği, beceriksizliğin ve zafiyetin 18 yılda ayyuka çıktığı eğitim sistemimizde şimdi de ataması yapılan öğretmenlerimize işbaşı yaptırılmıyor. Halihazırda öğretmen açığı, ücretli ve sözleşmeli öğretmen uygulaması ayıplarına, atanan ama göreve başlatılmayan öğretmelerimiz nedeniyle bir yenisi daha eklendi. İktidarı uyarıyoruz; eğitim bir ülkenin, bir toplumun varlığının ve geleceğinin en temel kurumlarındandır. Eğitimde aklın ve bilimin esas alınması gerektiğini unutan, bilimi de eğitimi de cemaatlere teslim eden anlayışa karşı bir adım bile geri atmayacağız. Atanan ama göreve başlatılmayan öğretmenlerimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Unutmayın; üreten, yetki ve sorumluk sahibi bireylerin yetişmesi ancak doğru bir eğitim sistemi ile mümkündür. Eğitim sisteminin en önemli ve kıymetli saç ayağı da öğretmenlerimizdir” dedi.
Sındır, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede şu soruları yöneltti:
- 18 Mart 2020 tarihinde yapılan 20 bin sözleşmeli öğretmenin kararnamelerinin hala gönderilmemesinin nedeni nedir?
- Öğretmenlerin yapılan atamalarında okullarının dahi belli olmasına rağmen okullara veya ilçe milli eğitim müdürlüklerine atamalarına dair herhangi bir resmi bildirimde bulunulmuş mudur?
- Öğretmenlerimizin ne zaman göreve başlamaları planlanmaktadır?
- Covid-19 Salgını nedeniyle uzaktan eğitime geçilmesinin ardından ataması yapılan bu öğretmenlerin de ders anlatımlarına dahil olması düşünülmekte midir?
- Bu atamalar yapıldığında uzaktan eğitim kararının alınmış olması göz önüne alındığında, öğretmenlerin göreve başlatılmamasının okulların kapalı olmasından ziyade idari bir aksaklıktan kaynaklanması söz konusu mudur?
- Ataması yapılan öğretmenlerin atama kararlarının ardından çalıştıkları işlerden ayrıldıkları göz önüne alındığında hala göreve başlatılmamış olmalarından kaynaklı yaşadıkları maddi sıkıntılardan haberdar mısınız? Bakanlığınızca bunun için ne gibi bir önlem alınmıştır?
- Önergenin verildiği tarih itibariyle Bakanlığınıza bağlı kaç öğretmen görev yapmaktadır? Bunlardan kaçı kadrolu, kaçı ücretli/sözleşmeli öğretmendir?
- Önergenin verildiği tarih itibariyle öğretmen açığı ne kadardır?
- Ücretli/sözleşmeli öğretmen uygulaması ne zaman son bulacaktır? Öğretmenlerimizin tamamı ne zaman kadrolu olacak ve hak ettikleri ücretleri alacaklardır?