Alman endüstriyel yapı otomasyonu ve akıllı ev sistemleri üreticisi Becker Antriebe
Türkiye’nin Genel Müdürü Erdinç Yazganoğlu, “2018 yılı enflasyonunun Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) %20,3, Üretici Fiyat Endeksi’nde (ÜFE) %33,64 olarak gerçekleşmesi, bu yıl ekonomide enflasyonist baskının devam edeceğini gösteriyor.” dedi.
Yazganoğlu, Türkiye’deki enflasyonun talepten değil, dövizdeki artışın maliyetlere yansımasından kaynaklandığını belirterek, “Enflasyonda görünmeyen risk TÜFE ve ÜFE arasında %13’ü aşan farkta yatıyor. İki enflasyon verisi
arasındaki makasın 2 ilâ 3 puanı geçmemesi gerekiyor.” diye konuştu.
Ekonomi yönetimi ve şirketlerin oluşan bu farka çok dikkat etmeleri gerektiğine değinen Yazganoğlu, enflasyonda son üç ayda yaşanan düşüşün, eylül ayında açıklanan Yeni Ekonomik Program’dan (YEP) kaynaklandığını söyledi.
“Enflasyonumuz 4 kat fazla”
Açıklanan enflasyon rakamlarında, imalat sanayisindeki maliyet artışının tüketicilere tam olarak yansımadığının görüldüğünü kaydeden Yazganoğlu, şunları kaydett:
“Her ne kadar son üç ayda düşüş trendi yaşasak da yüzde 20,3 seviyesindeki enflasyon, bizim ligimizdeki ülkeler için çok yüksek bir oran. Enflasyonda AB ortalamasının %2, OECD ortalamasının %2.8, ABD’nin %2.9, bizim de içinde yer aldığımız gelişmekte olan ülkeler ortalamasının %4.8 olduğunu dikkate aldığımızda,
yaklaşık dört kata yakın bir enflasyondan söz ediyoruz. Hükümetimizin enflasyonu düşürmeye öncelik vermesini alkışlarken, reel sektör üzerindeki maliyet baskısını hafifletecek önlemlerin de alınmasını bekliyoruz.”
“Sürdürülebilir başarı için yapısal reform yapılmalı”
Türkiye’nin “üretim ve ihracat odaklı” büyüme stratejisine yeniden sahip çıkması gerektiğine de değinen Yazganoğlu, “Büyüme ve işsizlikte sürdürülebilir başarı için yapısal reformlar yapılmalı.” değerlendirmesinde bulundu.