İzmir’in Menemen ilçesinde yürütülen soruşturma kapsamında rüşvet ve irtikap suçlarından tutuklanarak cezaevine konulan eski Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un da dahil olduğu 10’u tutuklu 24 sanığın yargılandığı dava devam ediyor.
Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına Aksoy SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katıldı. Davada salonun küçük olması nedeniyle basın mensupları dışarı çıkarılırken, hurda alım satımında aracı olduğu iddia edilen ve tutuksuz yargılanan sanık Fikret Babür verdiği ifadede, “Türkiye’nin hemen hemen her yerde hurda alım-satım yaptığım kişiler var. İnsanlar beni arar ve nereye satılır diye sorarlar. Bende payımı onlara söylerim ancak hurdanın ne olduğunu görmem. Komisyonumu ise hurdayı alana veririm. Bu da ton başına 10-15 kuruş olur. Ben sadece hurdanın hangi vasıfta olduğunu öğrenirim” dedi.
Fedai Kurt’u tanıyıp tanımadığının sorusuna yanıt veren Babür, “Fedai Kurt benim müşterim. Şimdiye kadar 10-15 tır malzeme almışımdır kendisinden. 10-15 yıldır tanırım kendisini ve bana ekstra malzeme olduğunu söyledi. Ekstra malzeme demek de ne kötü ne de iyi demek” diye konuştu.
Komisyonunu kendisine alıcının mı satıcının mı verdiğinin sorulması üzerine de konuşan Babür, “Ben Caner Polat’ı aradım ve elimdeki malzemeyi söyledim. O günkü piyasa ücretleri üzerinden anlaşıldı. Benim komisyonumu da satın alan elden öder” dedi.
Kendisine haftada ortalama olarak 30 tır mal geldiğini de belirten Babür, “Haftada en az 20-30 tır mal alıyorum, bu nedenle malzemelerin özelliklerini ve vasıflarını bilirim. Bilgileri telefona kaydederim. Fedai beni arayıp elimde bu mal var dediği için bende Caner’e yönlendirdim” diye diye konuştu.
“Fiko’yu tanımam”
Mahkeme başkanı, Babür’e belediye şantiyesine gidip gitmediği ve davaya konu elle yazılmış bazı notlarda adı geçen “Fiko” isimli şahsın kendisi olup olmadığını sorması üzerine, “Fedai beni arayıp ‘Elimde şu malzeme var. Alıcı bul’ dedi. Ben örneğin araç 30 ton geldiyse 450 lira komisyon alıyorum. Menemen Belediye Şantiyesine gidip iş yaptığımı hatırlamıyorum. Emniyetteki beyanımda belirttiğim gibi notları ben yazmadığım için notlardaki ‘Fiko’ isimli şahsın ben olup olmadığımı bilmiyorum” diye cevapladı.
Hurdaların alımıyla ilgili ismi geçen Gamze Yıldız ile görüşüp görülmediğinin sorulması üzerine Babür, “Ben hurdalarla ilgili olarak Gamze Yıldız ile hiç görüşmedim. Sadece Fedai Kurt ile görüştüm. Belediye şantiye alanına gitmedim” dedi.
“Belediye hurdalarının satılacağını söylediler”
Hurda satışı iddiaları sebebiyle tutuklu yargılanan sanık Gamze Yıldız ise mahkemede verdiği ifadede yaşanan süreci anlatarak, “Mali Şube’de ve Menemen Cumhuriyet Başsavcılığında verdiğim ifadem geçerlidir. Sezai ile zaman zaman beraber çalışıyoruz, ancak ortak değiliz resmi olarak. Oğuzhan Yar bu işleri bulmuş, belediyenin işi olduğunu söylemiş, buna istinaden gittik, görüştük. Bornova’da bir restoranda Oğuzhan Yar, Sezai kurt, Tarkan Çalık ve Gökhan Uzun ile görüştük. Belediye hurdalarının satılacağını söylediler. Bizde ‘tamam’ dedik. Sonra Teoman Bey ile tanıştırdılar bizi, biz de alıcı olabileceğimizi söyledik. Tarkan Bey, Teoman Bey ile tanıştırdı” diye konuştu.
“Serdar Aksoy’un bilgisi olduğunu söylediler”
Kamu kurumları ile daha önceden alım yapmadığı için prosedüre hakim olmadığını belirten Yıldız, “Hurdaları bize doğrudan 1 TL’den ihale yapmaksızın satılabileceklerini söylediler. Benim tek hatam devlet kurumundan ilk defa mal aldığım için ihale olması gerektiğini bilmiyordum. Bana doğrudan satış yapılacağını ve Serdar Aksoy’un bilgisi olduğunu söylediler. Yanımızda başkanım diye hitap ettikleri biriyle konuştular. Benim tek hatam sözleşme yapmamak oldu. Yetki belgesi istedim, Aksoy’un bana yetki vermesini istediler. Bana el yazısıyla belge getirdiler ama kabul etmedim. Sonra antetli kağıtta getirdiler. Bunu Gazi Kurşun’dan şantiyede istedim, belgeyi almadan işe başlamayacağımı söyledim. Belgeyi Orhan Bey’den aldım. Ben şantiyeye Gazi Kurşun’un şoförüyle gittim” dedi.
Duruşmada diğer sanıkların ifadesi ise devam ediyor.