İzmir Büyükşehir Belediyesinin 1987’de arsasını vererek yüzde 23,5 oranında ortak olduğu ve 2020 yılı Kasım Ayında kapanan Hilton Oteli’ndeki ağır tablo Sayıştay raporu ile ortaya çıkmıştı. Raporda, “İzmir Büyükşehir Belediyesi 34 yıldır en değerli arsasını verdiği halde tek kuruş gelir elde edemediği Hilton Oteli’nin 236 milyon TL’lik zararına da ortak oldu” ifadeleri dikkat çekmişti. Söz konusu rapordan sonra İzmirli Avukat Senih Özay Büyükşehir Belediyesinde 1987’den bu yana görev yapan 4 Büyükşehir Belediye Başkanı ve son dönem 175 meclis üyesi hakkında oluşan kamu zararı nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Kamu görevlilerinin soruşturma evrakı ayrıldı
Kapanan 34 yıllık Hilton Oteli’nin varlığı süresince görev yapmış ilgili dönemler için dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanları , belediye meclis üyeleri, şirket yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu başkan vekili ve savcılık incelemesiyle ortaya çıkabilecek diğer ilgililer için suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Avukat Özay, “İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı kararında kamu görevlisi niteliği taşıyan kişiler için soruşturmanın ayrıca yürütülmesi gerektiğinden bahisle soruşturma evrakının ayrıldığı belirtilmiştir. Kararın devamında kamu görevlisi olmayan kişiler açısından ise oluşan durumu bir hukuki uyuşmazlık olarak nitelendirip, diğer ortak ve temsilciler açısından dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığına-hiçbir delil toplanmadan, üstelik Sayıştay raporlarına rağmen- karar verilmiştir. Biz de bu karara karşı İzmir 3.Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazlarımızı ilettik. Ancak, detaya inilmeksizin toplanılan deliller yeterli, karar usule uygun denilerek itirazımız kanun yolu kapalı olarak kesin bir şekilde reddedilmiştir. Bu kararla tüm iç hukuk yolları tüketildiğinden; Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunup, kamu zararı belirgin olan Hilton Otelinden 34 yıldır tek bir kuruş kazanmayan ve borç ödeyen İzmir Büyükşehir Belediyesinin durumu dolayısıyla oluşan suç ve zarardan ortak şirketlerle arasında bir özel hukuk ilişkisi olduğundan bahisle şirketlerin ceza almalarının önüne geçen bu karara karşı yapılan itirazımızın reddinin kaldırılması talep ettik” ifadelerini kullandı.
Hilton olayını dünya duyacak
ABD’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi benzeri bur kurumun olduğuna ve bu gibi konularda örnek kararları bulunduğuna dikkat çeken Özay, “Bu kurumun adı Amerikalılar Arası İnsan Hakları Mahkemesi. Ben İzmir’deki Hilton konusunu buraya taşımak için hazırlıklarını sürdürüyorum. Bu mahkemeye da başvuracağım. Hilton sonuçta ABD ortaklı bir şirket. İzmir’in Hilton şirketinde General Elektriğin bile ortaklığı var. Türkiye’de İzmir’de neler yaptıklarını, bu işlerin nasıl olduğunu dünyanın duymasını istiyorum. Kamunun parasının peşini asla bırakmayacağım. Hilton olayı çok büyüyecek” dedi.
Avukat Senih Özay’ın yaptığı suç duyurusunda İzmir Hilton Enternasyonal Otelcilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Armin Zerunyan ile Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Fadullah Cerrahoğlu, Işık Filiztekin ve Ahmet Kaan Batum’un da isimleri yer aldı. Ayrıca önceki dönemlerde sorumlulukları olan belediye meclis üyeleri ve encümen üyelerinin de Savcılık tarafından tespit edilmesi talep edildi.
34 yıl boyunca 1 kuruş kamu yararı yok
Suç duyurusunda, “34 yıl boyunca 1 kuruş kamu yararı, kamu geliri olmadan sözleşmelerde otopark ücretinin yarısının tahsilatı öngörülmesine rağmen onun dahi tahsil edilemediği, hatta şirketler bankalara borçlandırılarak korkunç faiz ödemeleriyle koca otelden 1 kuruş gelir elde edememenin sorumluluğu olmalıdır. Açıklanan nedenlerden dolayı, şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunulması zorunlu hale gelmiştir Yukarıda açıklanan kendiliğinden dikkate alınacak soruşturma aşamalarında ortaya çıkacak nedenlerden dolayı, şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımızla dileriz” ifadeleri yer aldı.
Sayıştay raporuyla belgelendi
Geçen yıl Ekim ayında kapanan Hilton Oteli’nde zararın boyutu ortaya çıktı. Sayıştay Başkanlığı’nın raporuna yansıyan zararın tam 236 milyon TL olduğu belirtildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 33 yıl önce 6605 metrekarelik kentin en değerli yerindeki arsasını verdiği halde bunca yıldır tek kuruş gelir elde edemediği halde söz konusu borca karşı da sorumlu olduğu belirtildi.
Sayıştay raporunda bu durum şu cümlelerle ifade edildi: “Yapılan incelemelerde İzmir Büyükşehir Belediyesi maliki olduğu taşınmazın otel yapılması amacıyla kurulan bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulması sonucu 1987 yılından itibaren konum ve değer açısından çok önemli 6.605,75m2 arsanın değerinden idare tarafından faydalanılamadığı görülmüştür. İzmir Büyükşehir Belediyesi; İzmir ili, Konak ilçesi, Basmane mevkii, İsmetkaptan Mahallesi, 139 pafta, 1019 ada, 6 parselde tapuya kayıtlı 6.605,75 m2 taşınmazını otel kurulması amacıyla bir şirkete ayni sermaye konulması sonucu 16.04.1987 tarihli Hissedarlar Sözleşmesi ile İzmir Enternasyonal Otelcilik A.Ş.nin yüzde 23,50 ortağı olmuştur.”
Büyükşehir Belediyesi de borçlardan sorumlu
İzmir Enternasyonal Otelcilik AŞ tarafından otel inşa sürecinde nakit yetersizliği ve ekonomik dalgalanmalar sebebiyle yurt içi ve yurt dışı finans kuruluşlarından borçlanma yapıldığı ve bu kredilerin zamanında ödenmediğinin belirtildiği raporda şu bilgilere de yer verildi: “Yine yapılan sermaye artırımları da bu borçların karışlanmasında yetersiz kalması sebebiyle şirket bünyesinde hisse devirleri yapılmış, borç alınan kuruluşlar şirkette ortaklık elde etmiş ve en sonunda bir şirket grubu tarafından hisselerinin büyük kısmı toplanarak şirketin borçları karşılanmıştır. Ancak gelinen süreçte şirketin alacaklılarının şirkette küçük de olsa hisseleri mevcuttur. 2018 yılı itibarıyla şirketin bir ortağına 213.664.053,17 TL borcu bulunmaktadır. Bu şirketin yüzde 23,50 ortağı olan Büyükşehir Belediyesinin bu şirketten şu ana kadar herhangi bir kar payı veya kira geliri elde edemediği gibi şirketin öz sermayesinin 2018 yılı sonu için -95.166.755,06 TL ve şirketin bir ortağına 213.664.053,17 TL olmak üzere toplam 236.053.923,82 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. İflas durumunda olan şirketin ortağı Büyükşehir Belediyesinin konum ve değer açısından çok kıymetli bir taşınmazından 1987 yılından itibaren mali olarak faydalanamadığı gibi anonim şirket ortağı olması sebebiyle taahhüt ettikleri sermaye yani ayni sermayesi olan taşınmaz ile de sorumludur.”
Raporda ayrıca buradaki kamu kaynağının verimsiz kullanımının sonlandırılması da istendi.