İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Deman Güler tarafından okunan açıklamanın ardından söz alan İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel “Her gün sokaklarda kadınlar katlediliyor, kanunlarda yer alan korumaların hayata geçirilmiyor; insanlarımızın, yurttaşlarımızın düşünceleri yüzünden cezaevlerine atıldığı, sosyal medya hesaplarının kapatıldığı, sessizliğe büründürülmek istendiği bir ülkeden söz ediyoruz. Basın açıklaması yapmak isteyen avukata saldıran polis memurunu yıllar sonra yargı karşısına çıkarabilen bir ülkeden söz ediyoruz. Önce seçebilirsiniz, burası demokratik bir ülke deyip, sandık başına giden insanların iradelerini kayyum dedikleri ne olduğu belirsiz ucubelere emanet eden, seçme seçilme hakkını ortadan kaldıran bir ülkeden söz ediyoruz. Ülkenin doğasını, taşını, toprağını, börtü böceğini, yaşanabilir ne varsa onları bir avuç rant uğruna peşkeş çeken bir ülkeden söz ediyoruz” dedi.
İşkencenin doksanlı yılları aratır şekilde yeniden hortladığını ifade eden Av. Özkan Yücel, gözaltında kayıpların olduğu, kayıpların uzun yıllar sonra yeniden Türkiye’nin gündemine girdiğini dile getirdi. Bu noktada insan hakları mücadelesinin dünden çok daha büyük bir önem taşıdığını söyleyen Av. Özkan Yücel, “Çünkü artık bu mücadele, herhangi bir hak arama mücadelesinin ötesinde, siyasi iktidarın uygulamalarına bir karşı duruş, bir insanlık onuru duruşu, bir mücadele aracı haline geldi. İzmir Barosu olarak biz bundan asla vazgeçmeyeceğiz. İzmir’e bir borcumuz var, meslektaşlarımıza bir borcumuz var, İzmir’in yurttaşına bir borcumuz var, bu ülkeye bir borcumuz var. Bu borcu ödemenin yegane yolunun da mücadeleyi sonsuz ve sınırsız bir inançla sürdürmekten geçtiğinin farkındayız” dedi.