İzmir Katip Çelebi Üniversitesinde kendisine fahri doktora takdim edilen törende konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, deprem konutlarının İzmir depreminin yıl dönümünde teslim edilmeye başlanacağını duyurdu.
İzmir depreminde ortaya koyduğu çabalar ve çalışmalar için Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a fahri doktora unvanı takdim edilmesine karar veren İzmir Katip Çelebi Üniversitesinde, fahri doktora takdim töreni düzenlendi. Törene Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanı sıra İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, milletvekilleri de katıldı.
Sözlerine 30 Ekim 2020’de yaşanan İzmir depreminin yıl dönümünün yaklaştığını hatırlatarak başlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “İzmir’de yaşanan depremin ilk anından bugüne kadar İzmirli kardeşlerimizin, depremzede kardeşlerimizin yaralarını sarmak için gayret gösterdik. Uzun süre kardeşlerimizle birlikte olduk. Aradan 1 yıl geçmiş olmasına rağmen hep bir ayağımız burada oldu. İzmir Valimizle, milletvekillerimizle, mesai arkadaşlarımızla proje çalışmalarını takip ettik. Fırsat buldukça geldik, projelerimizi yerinde inceledik. Bugün hamdolsun, 5 bin 66 konutumuz ve 369 dükkanımızın inşaatları tüm hızıyla yükseliyor. Tıpkı Elazığ ve Malatya’da olduğu gibi İzmir’de de Kasım ayı içerisinde depremin 1. yıl dönümünde Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle; merkezde 7 proje alanında bin 701 bağımsız bölümden 749’unu depremzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Kalan bağımsız bölümleri de yıl sonunda teslim edeceğiz” dedi.
İzmir tarihinin en büyük kentsel dönüşümünü başlattıklarını ifade eden Bakan Kurum, “Bugün, benim için çok özel, çok anlamlı bir gün. Ülkemizin güzide üniversitelerinden İzmir Katip Çelebi Üniversitemiz; depremden sonra devletimizin verdiği vazifeler çerçevesinde yapılan çalışmalar vesilesiyle bize fahri doktora unvanını vermeyi uygun gördüler. Ben de bu fahri doktora unvanını şahsım adına değil; İzmir’in yarasını sarmak adına seferberlik şuuruyla çalışan tüm arkadaşlarımızın ve devletimizin sahadaki gayretinin bir nişanesi olarak görüyorum” diye konuştu.
“Buhranların çözümü bizdedir”
Anadolu topraklarının tarih boyunca tıptan hukuka, matematikten coğrafyaya, astronomiden mühendisliğe kadar tüm alanlarda bilimsel çalışmaların merkezi olduğunu belirten Kurum, “Bu topraklar; yetiştirdiği bilim insanları, ürettiği bilimle medeniyetimizin mihenk taşı olmuştur. Bilginin etrafında yükselen değerlerimiz, kadim şehirlerimizden tüm dünyaya yayıldı, evrensel değerler olarak tüm insanlığın kabulünü gördü. Şimdi bu değerleri yeniden insanlığın hizmetine sunma vaktidir. Dünyanın içinde bulunduğu savaş, göç, ekonomik kriz, salgın ve iklim krizi gibi buhranların çözümü de bizdedir. Tarih bunun şahididir. İnşallah hep birlikte; devletimizle, milletimizle, eğitim kurumlarımızla, yetişmiş akademisyen kadrolarımızla, gelecek vadeden siz gençlerimizle elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz ve insanlığa hizmet edeceğiz” dedi.
“Kitabın ve ilmin ışığında Türkiye’nin geleceğine yön vereceksiniz”
Yeryüzündeki tüm mağdurlara, mazlumlara ve insanlığa hizmetin anahtarının Türkiye’nin büyümesi olduğunu söyleyen Kurum, “Türkiye’nin büyümesinin yolu da üniversitelerimizin kalitesinden geçmektedir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; son 20 yılda eğitime, öğretime, üniversitelerimize çok büyük katkılar yaptık, en kalıcı eğitim hamlelerini bir bir gerçekleştirdik. Hamdolsun, 2002 yılında 76 olan kamu ve vakıf üniversite sayımızı 207’ye çıkardık. Türkiye’de her ilimizin kendi üniversitesinin olmasını sağladık. Üniversite sayısındaki artışla beraber akademik personel sayımızı da 70 binden 180 binin üzerine çıkardık. İzmir Katip Çelebi Üniversitemiz bundan tam 11 yıl önce kuruldu. Henüz çok yeni, çok genç bir üniversite. Buna rağmen üniversitemiz; 11 yıl gibi kısa bir sürede, 14 fakülte, 24 araştırma merkezi, 17 bin öğrencisi ve bin 110 akademisyeni ile hem İzmir’imizin hem de ülkemizin akademik hayatına çok önemli katkılar sağlamaktadır. Üniversitemize ismini veren Katip Çelebi, ‘Kitaptan ve ilimden güzel dost yoktur’ der. Sizler; kitabın ve ilmin ışığında Türkiye’nin geleceğine yön vereceksiniz. Ne diyor Yunus Emre’miz; ‘İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır.’ Aslında Yunus Emre, bu sözüyle bizlere eğitimin asıl gayesinin, kendini geliştirmek, kendini keşfetmek olduğunu söylüyor. Bu anlamda sizden; kendi hayatınız, aileleriniz, milletimiz için, ülkemizin geleceği için; başarılı bir gelecek ve uzmanlaşma bekliyoruz. Sizlerin de azim ve gayretle çalışacağına da yürekten inanıyoruz. Biz istiyoruz ki gençlerimiz her daim kendini tanısın, ilmin yanında olduğu gibi Hak’kın ve adaletin de yanında olsun. İnançla, şefkatle, cesaretle ilmin ve hakikatin peşinden koşsun. Mutlak bilgiye ve başarıya bu şekilde ulaşacağınızdan asla şüphe etmeyin” ifadelerini kullandı.