İzmir Gazeteciler Cemiyeti(İGC), Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın “9 Eylül Gazetesi” ile ilgili iddialarına sert şekilde yanıt verdi. İGC’yi ve onun yayın organı 9 Eylül Gazetesi’ni bir partinin arka bahçesi olmak suçlayan Hotar’a karşı yapılan açıklamada, “Yönetim kurulumuz talimatla telkinle değil elbette kendi iradesiyle hareket eder. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ni bir partinin arka bahçesi olmakla suçluyorsunuz. Biz kimsenin ne ön ne arka bahçesiyiz. Bizim kendi bahçemiz var. Ama biraz dikenli. Ne yazık ki basını dikensiz gül bahçesi gibi görenler, gerçek anlamda gazetecilik ile karşılaştığında özeleştiri yapmak yerine kurumları itham etmeyi ve karalamayı seçiyorlar” ifadeleri dikkat çekti.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen imzasıyla yayınlanan açıklama şöyle:
Sayın Nükhet Hotar, İzmir 9 Eylül Üniversitesi Rektörü.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti 1946 yılında kurulmuş, ülkemizin ilk meslek örgütlerinden biri olarak 74 yıldır saygınlığını korumaktadır.
Cemiyetimiz Yönetim Kurulları demokrasi kuralları çerçevesinde atamayla değil seçimle göreve gelirler.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti, gazeteciliğin evrensel ilkelerine bağlıdır. Ulusal çıkarları, basın mesleğine ilişkin hak ve menfaatleri, mesleğin haysiyet ve şerefini koruyan, basın özgürlüğünün savunulması için her şart altında gereğini yapan, kanunların ve uluslararası anlaşmaların gazetecilere tanıdığı tüm hakları savunmaya odaklı kuruluş amaçlarından asla sapmamıştır.
Hedef gösterdiğiniz, 9 Eylül Gazetesi Cemiyetimizin gerçek ve örnek gazetecilik yapmak üzere basın dünyamıza kazandırdığı yayın organımızdır. Gazeteciliğin temel ilkeleri doğrultusunda yayıncılık yapar. Varlığı algı yaratmak değil gerçek habercilik yapmak üzerine kuruludur. Dedikoduları değil belgeleri esas alır. Gururumuzdur. Kurulduğu günden bu yana tamamen editoryal bağımsızlığa sahiptir.
Atila Sertel İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin Onursal Başkanıdır. Herkesin korkudan sus pus olduğu, korku ikliminin hüküm sürdüğü, toplumun sindirilmeye çalışıldığı, yalan haberlerle aldatıldığı dönemde Silivri zindanlarının kapılarını zorlayan gazetecidir. Gururumuzdur. O’nun başkanlığında İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin yürekli üyeleri, vatansever, gerçek gazetecilerin, aydınların, subayların yanında dimdik durmuş, onların sesi olmuştur. Bu duruş emanetimizdir, değişmemiştir.
Ancak yönetim kurulumuz talimatla telkinle değil elbette kendi iradesiyle hareket eder.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ni bir partinin arka bahçesi olmakla suçluyorsunuz. Biz kimsenin ne ön ne arka bahçesiyiz. Bizim kendi bahçemiz var. Ama biraz dikenli. Ne yazık ki basını dikensiz gül bahçesi gibi görenler, gerçek anlamda gazetecilik ile karşılaştığında özeleştiri yapmak yerine kurumları itham etmeyi ve karalamayı seçiyorlar.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti,
Kuruluşundan bu yana her türlü hukuksuzluğa karşı çıkmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri ve Hasan Tahsin kırmızı çizgisidir.
Ve biz; İGC Yönetim Kurulu, cemiyetimizin saygın üyeleri, bu inançla gururlu, onurlu dik başımızı hiçbir tehdit, itham ve karalamaya eğmeyiz.