Türkiye Ormancılar Derneği İzmir Temsilcisi Orman Mühendisi Ahmet Kenan Öztan İzmir Bayraklı’da yanan bölgede imara açılan 90 hektarlık alanda en az 100 bin ağaç yerine 100 bin konutluk beton olacağı bilgisini verdi.
MUSTAFA YILMAZ/EGELİ GAZETE-İzmir tarihinin en büyük yangınlarından biri olan Karşıyaka’da başlayıp Çiğli ve Bayraklı’yı etkileyen felakette çoğunluğu orman olan 4400 hektar alan zarar gördü. Çok büyük fedakarlıklarla günler sonra söndürülen yangının üzerinde 15 gün bile geçmeden Bayraklı’da 350 hektar orman alanının imara açılmasını öngören karar 31 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. TEMA Vakfı imara açılan alanların 90 hektarının son yangında yanan alanın içinde olduğunu açıkladı. Türkiye Ormancılar Derneği İzmir Temsilcisi Orman Mühendisi Ahmet Kenan Öztan imara açılan 90 hektarlık alanda en az 100 bin ağaç yerine 100 bin konutluk beton olacağı bilgisini verdi.
EKOSİSTEM AÇISIDAN ÇOK DEĞERLİ, İZMİR’İN SON AKCİĞERLERİ
Söz konusu alanı inceledikten sonra yaptıkları hesapları Egeli Gazete’ye açıklayan Öztan, “1 hektara en az 2200 fidan dikilir. 90 hektar alana da 188 bin fidan olur. Yüzde 80’inin fire verdiğini bile düşünseniz en az 100 bin ağaç çok rahatlıkla sığar. Ama şimdi betonlaşmanın yolunu açan imarla 100 bin beton konut ya da işyeri olacak. İmara açılan 90 hektarlık alandaki 100 bin ağacın yarısı 11 yaşın altında. Ama diğer yarısı 20 yaşın üstünde. Bu ağaçların bir bölümü yangın nedeniyle zarar gördü. Kalan kesimi de binalar için, rezidanslar için kesilecek. Oysa bu bölge İzmir’in son akciğerlerinden biriydi. Ekosistem açısından çok değerli. Bu bölgeye kesinlikle herhangi bir betonlaşma olmalı. İmar olmamalı. Biz bu duruma itiraz ettik ve dava açtık. Korumak için herkes mücadele etmeli” dedi.
30 YILLIK EMEK YANDI, SEL SULARINI TUTACAK ALAN KALMADI
İzmir’de 1995’de Laka Deresi havzasında yaşanan ve 65 can kaybına neden olan sel felaketi sonrası başlatılan 30 yıllık çalışmaları yok etti. Karşıyaka ve Bayraklı’nın dere yataklarındaki alanların yeniden sel felaketine açık hale geldiği belirtildi. İzmir Şehir Hastanesi ile 2020 sonrası rezerv alanda yapılan deprem konutlarının da sel tehlikesi alında olduğu tespiti yapıldı. Yanan bölge yeniden ağaçlandırılmazsa sel sularını tutacak alan kalmadı.
Türkiye Ormancılar Derneği İzmir Temsilcisi Orman Mühendisi Ahmet Kenan Öztan, 1995’te Karşıyaka sırtlarında Laka Deresi havzasında yaşanan sel baskını sonrası yaşanan felaketi hatırlatarak, “65 vatandaşımızı kaybettik ve büyük bir yıkım yaşadık. O dönemde çözüm arandı ve yamaçların sel ve taşkınlara karşı sahanın ağaçlandırılması çözümü bulundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Orman Müdürlüğü ve Ege Orman Vakfı çalışmasıyla 30 yıla yakın çalışmayla saha ağaçlandırıldı. Karşıyaka’da yaşanan 3 günlük yangında 30 yıllık bu emek yok oldu. Şimdi Karşıyaka ve Bayraklı yeniden sel felaketlerine açık hale geldi. Biz Şehir Hastanesi ve deprem sonrası rezerv alanda TOKİ konutları yapılırken de itiraz etmiştik. Toprağın geçirgenliği ortadan kaldırılıyor demiştir. Bazıları yeni arsa alanları açıldı diye sevinebilir ama Karşıyaka, Bayraklı ve Bornova için büyük tehlike var” dedi.
TMMOB RAPORUNDA DA TEHLİKEYE DİKKAT ÇEKİLDİ
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu raporunda alanla ilgili şu ifadeler dikkat çekti: ““Tapuda orman olarak kayıtlı Bayraklı İlçesi 2261 ada 59 parselin yaklaşık 360,00 hektarı ve 14,18 hektarlık 37908 ada 2 parselin tamamının evlerini kaybeden vatandaşlarımız için kalıcı konut yapılmak üzere orman dışına çıkarılması için çalışma yapıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu alan; Yamanlar dağından başlayan ve yaklaşık 1.750,00 hektarlık su toplama havzasına sahip Laka Deresi Havzası içinde kalmaktadır. İzmir’de 1995 yılında meydana gelen sel felaketi sonucu yitirdiğimiz 65 vatandaşımızın 58’i Laka Deresi Havzası’ndan gelen sellere kapılarak hayatını kaybetmiştir. Sel felaketinden hemen sonra dönemin orman idaresi yetkililerince yerinde yapılan inceleme sonucunda büyük felaketin yaşandığı Laka Deresi Havzası’nda yüzeysel akışın bertaraf edilmesi için hemen çalışmalara başlanmasına karar verilmiş ve erozyon kontrolü yapılması planlanan toplam 1.326,53 hektarlık hazine arazisi Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilerek orman rejimi içine alınmıştır. Çalışmalar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkısıyla dönemin Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü’nce yürütülmüştür. Yapılan binlerce km. teras, yüzlerce m3 kuru duvar eşik, harçlı duvar ve tersip bendi gibi erozyon kontrolü düzenlemeleriyle, dikilen yüz binlerce fidan sayesinde yüzeysel akış kontrol altına alınmış ve olası sel felaketlerinin önüne geçilmiştir. Ancak akla ve bilime göre yapılmış başarılı uygulama sahasında aradan geçen zamanla felaket unutularak sahanın yaklaşık 74,00 hektarlık bölümü 2010 yılında şehir hastanesi yapılmak üzere sağlık bakanlığına tahsisi edilmiş ve inşaatı halen devam etmektedir. Bu defa da belirtilen alanın geriye kalan (3.753,604 m2) 375,00 hektarlık bölümü, 6831 sayılı yasanın Ek.16 maddesine göre orman dışına çıkarılarak depremzedelere kalıcı konut yapılmak üzere Toplu Konut İdaresine (TOKİ) devri yapılmıştır.”