İzmir 1. İdare Mahkemesi Seferihisar’da yıllardır devam eden balık çiftlikleri kurma girişimlerini durdurdu. Mahkeme kararında, “Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden yürütülmesinin durdurulmasına kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi” ifadeleri dikkat çekti. Böylece daha önce defalarca ÇED izni verilen dünyaca günle güzelliği sahip Sığacık Körfezi’nde Orkinos çiftliği kurma girişimlerine karşı yıllardır mücadele yürüten çevreciler büyük bir zafer kazandı.
Akdeniz Foku’nun yaşam alanıyla çakışıyor
İzmir 1. İdare Mahkemesi ders gibi kararında şu gerekçeleri tutanaklara geçirdi:
“İzmir İli Sığacık Körfezi’nde Orkinos Yetiştirme Tesislerinin bulunduğu deniz sahasında Orkinos yetiştirme alanının Akdeniz Foku(Monachus monachus) türünün habitat alanı ile çakışmakta olduğu, türün aktif yaşam alanını sınırlayacağı, balık çiftliklerinin sayısının artmasının çevreyi tehdit ediyor.Cittaslow üyelik kriterleri arasında yer alan çevre faktörleri maddesinde su temizliği ve biyoçeşitliliğin azalması kriterleri balık çiftlikleri artışı ile tehlikeye giriyor. Cittaslow birliğine üye olarak yavaş şehir etiketine sahip olan Seferihisar’ın markalaşmasının altında turizmi geliştirmek, turizm talebi yaratmak, destinasyon imajı geliştirmek, turizm gelirlerini arttırmak, turizm yatırımları çekmek ve istihdam yaratmak amaçlanmaktadır. Başarısı bilimsel verilerle kanıtlanmış bu turizm pazarlama stratejisini sekteye uğratacak, çevreyi tehlikeye atacak risklerden uzak durulması gerekir.”
ÇED kararında hukuka uyarlık yok
Mahkeme kararında ayrıca şu ifadelere de yer verildi:
“Cittaslow üyelik kriterleri arasında yer alan çevre faktörleri maddesinde su temizliği ve biyoçeşitliliğin azalması kriterleri balık çiftlikleri artışı ile tehlikeye girecek.Yavaş Şehir Seferihisar ilçesinin Cittaslow sürdürülebilirlik kriteri ve Yarımada Stratejik Planı ile örtüşmediği anlaşıldığından, dava konusu orkinos yetiştirme tesisi için “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan, dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zarar doğurabilecek nitelikte bulunduğu açıktır.”