TÜİK’in son verilerine göre Türkiye’nin en pahalı şehirleri belli oldu. Listede İstanbul birinci, Yalova ise sonuncu oldu.
TÜİK’in son verilerine göre Türkiye’nin en pahalı şehirleri belli oldu. Listede İstanbul birinci, Yalova ise sonuncu oldu.
Türkiye’nin en pahalı şehirleri arasında yüzde 14,75’lik pay ile İstanbul birinci oldu. İzmir ise ikinci sırada yer aldı. İzmir’in yüzdesi ise 9,4 oldu. İzmir’i ise 6.62’lik yüzde Ankara en pahalı illeri arasında yerini aldı.
İzmir İLK 3’te
Türkiye’nin en pahalı şehirleri arasında yüzde 4,14’lük pay ile Kocaeli 4. sırada yer aldı. En pahalı şehirler sıralamasındaki diğer tüm iller ise aşağıdaki gibidir…
- İstanbul
- İzmir
- Ankara
- Kocaeli
- Sakarya
- Düzce
- Bolu
- Yalova
Artan konut ve kira fiyatlarının listenin belirlenmesinde önemli bir etken olduğu ifade edildi. En pahalı şehirler arasında Yalova listenin son sırasında yerini aldı.
yenikiraz.com’dan Semi Tektaş’ın haberine göre, artan konut ve kira fiyatlarının listenin belirlenmesinde önemli bir etken olduğu belirtilirken rapor hakkında konuşan İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, “İzmir’in yaşanacak kent olarak açıklanması bile insanların ilgisini İzmir’e çekmeye devam ediyor. Ancak İzmir’i konuyla ilgili sadece emlak olarak düşünmeyin. Urla ve Çeşme gibi dünyaca ünlü turistik yerler olduğu için tabii bunlar da İzmir’in ortalamasını yükseltiyor. Aynı zamanda İzmir’de konut açığımız var. Konut açığımız olduğu için hem kiralar yüksek hem de fiyatlar yüksek. Arzın talebi dengelemesi gerekmektedir. Ekonomi piyasasındaki rakamların düzelmesi, yeni imar alanlarının açılması, konut faiz oranlarının düşürülmesi, konut faiz oranlarının düşürülmesiyle limitlerinin de yükseltilmesi gerekiyor. Aksi takdirde konut piyasası bu şekliyle yükselmeye deva edecek” değerlendirmesinde bulundu.
“YOK SAYILIYORUZ”
Emeklilerin yok sayıldığını söyleyen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Emekli-Sen İzmir İl Temsilcisi Sebahattin Yeşiltepe, “Çalışma gayretinde olan insanlar bilhassa emeklileri yok sayıyorlar. Bir türlü anlatamadığımız şey de bu zaten. Biz 30 yıldan beri bu devlete vergimizi, aldığımızı çalmadan çırpmadan helal bir şekilde kazanan, vergilerini ödeyen bir kitleyiz. Ama bizleri öyle bir hale getirdiler ki artık ölseler de kurtulsak, sırtlarında yük olduk” ifadesini kullandı.
ÇARE VE ÇARESİZLİK
Yeşiltepe, iktidarın da yerel yönetimlerin de emekliyi kötü duruma düşürdüklerini söylerken, “İster yerel yönetimler ister iktidar olsun, bizi ellerinden geldiği kadar yok etmeye çalışıyorlar. İzmir’de 7 bin 500 liraya kiralık ev bulabilir miyiz ya da bir camiye giden bir vatandaş karnı acıktığında 10 liraya simit alabilir mi ya da çay içebilir mi? Artık öyle bir hale geldik ki çaresizlikler, umarsızlıklar bizi çok kötü bir duruma düşürdü. Yerel yönetimlerde oluşana mali tabloya istinaden toplu ulaşıma, yerel hizmetlerdeki sulara, kanalizasyon paralarına, çöp vergilerine o kadar çok zam yaptılar ki biz de bu çaresizliğin içerisinde kendi haklarımızı aramak için meydana çıkmak gayretinde içindeyiz. Yerel yönetimler çaresiz; iktidardakiler de çareli bir şekilde emekliyi yok ediyorlar” açıklamasında bulundu.
“GEÇİNEMİYORUZ”
İzmir’de ücretli öğretmenlik yapan Beyza Begüm Aydoğdu’da ekonomiden dolayı geçinememekten yakınıyor. Çalıştığı kurumda asgari ücretin altında maaş aldığını belirten Aydoğdu, “20’li yaşlarını geçen bir bireyin geçimini tek başına sağlaması mümkün değil. En ucuz makarna bile çok pahalı hale geldi. Ben ücretli öğretmenlik yapıyorum asgari ücretin altında alıyorum ama devlet okulundaki bir öğretmen de 22 bin alsa bile 15 bin kira ödedikten sonra hangi para ile geçinecek. Biz ücretli öğretmenler yaz aylarında çalışamıyoruz. Eylül ayında başlıyoruz hafta 5 gün sabah 7 akşam 7 ile Haziran ayına kadar devam ediyor. Bu ücretler ile nasıl geçinelim? Kendi ayaklarımız üzerinde nasıl duralım?
“GÜNÜ KURTARIYORUZ”
İzmir’de bir kozmetik firmasında çalışan Damla Kahramanoğlu sadece günü kurtarmak için çalıştığını belirtiyor. Kahramanoğlu, “Ailemle birlikte yaşamama rağmen yinede ekonomik olarak istediğimi yapmakta zorlanıyorum. Sosyal hayatı en aza indirdik. Günlük yaşantımı sağlamak aileme maddi yük olmamak adına çalışıyoruz. İzmir’in eski tadı kalmadı. Önceden çok uygun fiyatlara sosyal aktiviteleri yapabiliyor, günlük ihtiyaçlarımı karşılıyor ve para biriktirme bir şansımız oluyordu. Artık sadece günü kurtarıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
(Yeni İzmir)