İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem başkanı Aziz Kocaoğlu, SonSöz TV’de yayınlanan programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.
Programın gündeminde CHP eski milletvekili ve eski il başkanı Alaattin Yüksel ile birlikte CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile yapılan görüşmenin detayları ve Yüksel’in büyükşehir adaylığı ile ilgili görüşler vardı.
YÜKSEL MESAJI… ÖRGÜTÜN DE BÜYÜKŞEHİR’İN DE TOPARLANMAYA İHTİYAÇ VAR
Son günlerde kamuoyunda Alaattin Yüksel’in büyükşehire aday olacağı yönünde iddiaları yorumlayan Kocaoğlu, “Şu anda bir realite var. Büyükşehir’in durumu belli, partinin de durumu belli. İzmir’de partide de bir dağınıklık var. Büyükşehir’de de var. 3-5 ilçe belediyesi hariç diğerlerinde de dağınıklık var. Benim tespitim. Bunun toparlanması lazım. Bunu kim toparlayacak? Bunu il başkanı ile Büyükşehir Belediye Başkanı toparlayacak. Ben yaklaşık 400 milyon dolar borç ile almıştım büyükşehir belediyesini. Bunun içinde Ahmet Piriştina’nın 1 kuruş borcu yoktu. İşçiye borç yoktu, vergi dairesine, şahıslara borç yoktu. Sadece hazineye dış krediler ödenmişti. 13-14 milyar TL ediyordu. Bunu ödedim. Yine benim yaptığım gibi bir toparlanma, rehabilite olmaya ihtiyacı var Büyükşehir’in. Örgütün de taze kana ihtiyacı var. Bu durumdan belediye başkan adayı eğer Alaattin Yüksel’e teveccüh gösterildiyse geçmişinden bu yana baktığımızda bu toparlanmayı yapabilir. Yapılabileceklerden bir tanesidir diye kendisine teveccüh vardır, aranmaktadır ‘aday ol’ diye. Bana yoktur. Niye aday olayım? Arayan arkadaşların çoğu beni de arıyor. Örgüt arıyor, İzmirliler arıyor, iş insanları arıyor. Herkeste telefonumuz var. Buradaki durum şu; ya sen ol, ya Alaattin Yüksel olsun. Ben 15 sene oldum, bıraktım diyorum, bana Alaattin Yüksel’i yap, onun olması için çalış, elinden geleni yap diyorlar. Alaattin Yüksel isminin niye çıktığının altını doldurmadan gereklerini anlatmadan Alaattin Yüksel çıksın demenin yararı yok. Böyle bir ihtiyaç var, bir iş adamı kendisi… Siyasi kimliği, partide yaptıkları, milletvekilliği, genel başkan yardımcılığı ile bu işi yapabilecek, toplumda ve parti tabanında karşılığından kaynaklı Alaattin Yüksel ismi öne çıkıyor. Alaattin Yüksel konusu halktan gelen taleple çıkmıştır. Alaattin Yüksel, izlediğim kadarıyla talep karşısında ‘beni genel merkez değerlendirirse bu görevden kaçmam, yaparım’ demiştir. Benim de üniversite yıllarından bu yana arkadaşım, 2000’li yıllardan bu yana siyasetin birlikte olduğum, 20 seneye yakın kenti birlikte yönettiğimiz bir isim ve kentte imzamız var. Bugünkü teveccüh bana da Alaattin Yüksel’e de o dönemki başarımızdan geliyor. Bu vefaya Alaattin Yüksel kaçmam diyor. İlla aday yapın demiyor. Deseydi aday adayı olurdu. Ben görevden kaçmam diyor sadece. Belirli göreve gelmiş arkadaşların bu şekilde değerlendirme yapması, ‘ben adayım’dan ziyade ‘görevden kaçmam’ demesini İzmir için kıymetli buluyorum. Zaman zaman Alaattin Yüksel öne çıkmıştır. Ne onun öne çıkmasından ben gocundum ne benim öne çıkmamdan o gocundu. Biz kente hizmet etmiş iki arkadaşız. Olmasında büyük fayda var” dedi.
ÖZELLİKLERİ SIRALADI: MİLLET BUNLARIN HEPSİNİ ALAATTİN YÜKSEL’DE BULDU, ZORLADI
“Belediye başkan adaylarımızın hepsi kıymetlidir” diyen Kocaoğlu, “Hangisi olursa olsun onlar istese de istemese de biz kentimize, partimize katkı koyacağız. Hepsi kendi çapında çok değerli çok bilgili. Hepsini başımın üstünde yeri var. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanlığının en önemli özelliği finans, belediye yönetimi, ilişkiler ve bunların siyasetle birleştirilmesi. Arkadaşlarımızın bazıları siyasette çok önde. Bunların harmanlanmasından çıkan aday profilini biz bulmayacağız. Millet bunların hepsini Alaattin Yüksel’de buldu, zorladı. Yüksel de görev verilirse kaçmam dedi. Genel Başkan da ya mevcutlardan birini bulacak ya da yeni birini getirecek. Bize göre profile en çok uyan isim Alaattin Yüksel…” değerlendirmesini yaptı.
ÖZEL, İZMİR’İ İLÇELERE KADAR DETAYLI BİLİYOR
Özgür Özel ile yaptıkları görüşmede genel başkanın İzmir’in ilçelerine kadar hakim olduğunu gördüğünü söyleyen Kocaoğlu, “Ben belediye başkanlığından sonra bir belediyede yapılan söyleşide sayın genel başkanı uzaktan gördüm. Kurultayda da görmedim, hiç telefonda da konuşmadım. Havaalanında geldiğinde tebrik ettim uzaktan kalabalıkta… Geçen gün Alaattin Yüksel arkadaşımız ile Manisa’ya gittik ve 1 saati aşkın kendisiyle görüştüm. Son derece konulara vakıf, İzmir’i en az bizim kadar ilçeler ve kişilerine kadar detaylı bildiğini, konuya hakim olduğunu ve oturmasından, kalkmasından, konuşmasından değerlendirmesinden genel başkanlığı hakkıyla çok iyi yapacağı konusunda kanaat edindim. Çocukluğundan bu yana partide her kademede bulunan bir kardeşiniz olarak bu durumdan çok memnun kaldım. Böyle bir izlenim edinmeseydim de söylerdim” ifadelerini kullandı.
ŞURAYA ŞUNU VERDİ, BURAYA BUNU VERDİ DİYE BİR ŞEY YOK
Görüşmede gizli saklı bir şeyin olmadığını söyleyen Kocaoğlu, “hem tebrik ziyaretiydi hem kendisinin de görüşme niyeti vardı. Hepsini birleştirdik. İzmir’i anlattık. Şu başkan olsun, şu bu olsun diye bir şey yok. İlk defa genel başkanın yanına gidiyorsunuz ve onun sorularına yanıt vermekle mükellefsiniz. Cevap vermek, karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak ve kendi sorduğu sorularda kendi düşüncelerimizi paylaşmak zorundayız. Şuraya şunu verdi, buraya bunu verdi diye bir şey yok. Ben kendim için diyorum. Alaattin Bey için demiyorum. Alaattin Başkan daha samimidir verebilir diye demiyorum. Bizim böyle bir düşünce ve fikirle oraya gittik diye bir şey söz konusu değil. Her ziyaretten bir şey çıkarırlar. Acaba ‘aday mı olmak istiyor?’ diye olay çıkar. Bu da tabii ki genel merkezin takdirindedir” dedi.
(Egedesonsöz)