CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Adalet Bakanlığının 2020 yılı bütçesi görüşmelerinde partisi adına konuştu; tarafsızlık, liyakat bitti; yargıya güven erozyona uğradı.
Sındır, “2002 yılından bu tarafa fuhuş yüzde 800, uyuşturucu bağımlılığı yüzde 700, çocuklara yönelik cinsel istismar yüzde 400, cinayetlerde yüzde 300, boşanmalarda yüzde 40’a varan oranlarda artış oldu. İşte 17 yıllık AKP iktidarının faturası budur” dedi.
Toplumdaki adalete olan güvensizlik duygusunun hiç olmadığı kadar yükseldiğini ifade eden Milletvekili Sındır, “Türk toplumunda adalete, yargıya olan güven sarsılmış bir durumda. Sosyal Demokrasi Vakfı 14 Haziran’da 600 katılımcıyla bir anket düzenlemiş. Yargı Bağımsızlığı ve Yargıya Güven Araştırması Anketi’ne göre yargının bağımsız olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 34 çıkmış. Kaldı ki AK Parti seçmenlerinin de yüzde 26,2’si Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını düşünüyor. Yargıya, hukuka güven yoksa suçun, suçlunun; caydırılması ve ıslah konusu bir sorun haline dönüşüyor” dedi.
“17 YILLIK AKP İKTİDARININ FATURASI”
Türkiye’de cezaevi doluluk oranının yüzde 121’e ulaştığını ifade ederek sözlerine devam eden Sındır, “2002 yılında 59 bin tutuklu ve hükümlü vardı, şu anda 258 bin 660 tutuklu ve hükümlü var. Cezaevindeki doluluk oranı da yüzde 121’e ulaşmış durumda. Sadece bu mu; 2002 yılından bu tarafa fuhuş yüzde 800, uyuşturucu bağımlılığı yüzde 700, çocuklara yönelik cinsel istismar yüzde 400, cinayetlerde yüzde 300, boşanmalarda yüzde 40’a varan oranlarda artışlar oldu. İşte 17 yıllık AKP iktidarının faturası. ‘Adalet olmayınca bir yerde, insan düşer o yerde her derde’ şapkanızı önünüze koyup düşünüp taşının ve artık toplumun, muhalefet partilerinin seslerine kulak tıkamayın. Toplumun yargıya güven duygusunu pekiştirecek olan hukukun üstünlüğüdür, yargının tarafsızlığıdır, bağımsızlığıdır. Bakınız Adalet Bakanlığı 2018 yılına 13 milyar 714 milyon TL ödenekle başlıyor. Fakat bu rakam 2018 sonunda bu ödeneğin yaklaşık yüzde 124 fazlası bir harcamaya ulaşmış. Yeni bütçenin de bu öngörüsüzlük çerçevesinde hızlı, verimli, hukuka uygun ve etkili bir adalet politikasına yetmeyecektir” dedi.
“ADALET YOKSA HUZUR DA OLMAZ, ÖZGÜRLÜKLER DE”
AKP iktidarının kanunları hiçe saydığını ifade ederek sözlerini sonlandıran Sındır, şöyle konuştu: “Yüksek mahkeme üyelerinin, hakimler, savcılar ve bu meslekten sayılanların, subay ve astsubayların milletvekili veya belediye başkanlığına aday olduktan sonra seçilememeleri durumunda görevlerine dönemeyeceği ilgili kanunlarda belirtilmiştir. Bu sınıfta olan kamu çalışanları, adaylık için görevlerinden ayrıldıktan sonra, artık siyasi kimliklerini ifade etmiş oldukları için görevlerine geri dönemezler. Doğrudur, katılıyorum; yargı mensubunun veya ordu mensubunun siyasi kimliği eğer ifşa olduysa, ortaya çıktıysa yeniden yargıda bağımsız kalması ruhuna aykırı olduğu için doğru bir uygulamadır. Fakat Mart 2018’de Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili adayı olmuş; belediye başkan aday adayı olmuş; ilçe yönetimi, il yönetimi kurucuları olmuş 113 avukatı aldık, hakim ve savcı yaptık. Dilerim bu hakim ve savcılar bağımsız ve tarafsız olsunlar ama mümkün mü? Kanunları hiçe sayan, adalet duygusunda erozyona neden olan, vicdanlarda kapanmaz yaralar açan AKP iktidarını buradan bir kez daha uyarıyoruz; Bir toplumda adalet yoksa huzur da olmaz, adalet yoksa özgürlük de olmaz. Adalet ancak liyakat ile, bağımsız ve tarafsız yargı ile olur.”