AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel biraz da kişisel PR yapmak adına akraba atamalarına karşı olduğunu belirten çıkışlar yapmışsa da kendisini dinleyen, ciddiye alan olmadı. Akraba dostu belediye başkanları, Özgür Özel’in bu açıklamalarına gülüp geçiyorlar. CHP’li belediyeler eş, dost, akrabaların merkezi olmuş durumdadır” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında 31 Mart yerel seçimlerinin ardından milletin verdiği mesajı en net şekilde okuduklarını ve seçimin hemen ardından çalışmalara başladıklarını belirtti. Geçen hafta yerel yönetimler kampını tamamladıklarını hatırlatan Dağ, “Burada belediye başkanlarımızla 3 gün süren oldukça verimli toplantılar gerçekleştirdik. Haziran ayı içerisinde milletvekillerimiz, Merkez Karar Yönetim Kurulu üyelerimiz, kurucularımız ve genel merkezde bulunan teşkilatımızın bulunduğu Kızılcahamam kampımızı yapmıştık. Orada da istişarelerde bulunduk. Kamplarımızın yanı sıra Merkez Karar Yönetim Kurulu ve MYK toplantıları ile birimlerimizin kendi içlerinde yaptığı çalışma ve değerlendirmelerle 31 Mart seçim sonuçlarını tahlil etmeye, vatandaşlarımızın bizden beklentilerini ve bu beklentilere karşı politikalar üretmeye gayret ediyoruz. Biz yerelden başlayan emek ve icratlarımızla milyonların gönlünde taht kurmuş bir siyasi hareketiz. Günümüze kadar hizmet ışığında yolumuzu aydınlatarak büyümüş bir siyasi partiyiz. Vatandaşlarla iç içe, şehirlerin sesi, milletin gücüyle genele yükselen bir hareketiz. Dolasıyla bizlerin yerel seçim sonuçlarını göz ardı etme gibi bir lüksümüz yoktur. Gayemiz vatandaşlarımızın verdiği mesaj doğrultusunda gereken muhasebeyi yapmak, milletimizle olan bağı kuvvetlendirmektir” diye konuştu.
“CHP’li belediyeler eş, dost, akrabaların merkezi olmuş durumdadır”
Kendi değerlendirmelerini yaparken bir taraftan da muhalefet partilerinin ne yaptığını izlediklerini söyleyen Dağ, “Gelin görün ki AK Parti’nin siyasetine gölge düşürmeye çalışanlar, bugün icraat ve hizmet adına bir arpa boyu kadar yol kat edememişlerdir. Şunu net bir şekilde söyleyelim ki 31 Mart seçimlerinin ardından yaklaşık üç buçuk, dört ay boyunca yerel yönetimlerde tam anlamıyla fiyasko olan bir Cumhuriyet Halk Partisi tablosuyla karşı karşıyayız. Bu süreçte CHP’li belediyeler ve belediye başkanları skandallarla, nepotizmle, usulsüzlüklerle ve vizyonsuzluklarla kamuoyunun gündemine gelmektedir. Üç aylık süreçte resmen kayırmacılık rekoru kırdılar. Belediyelerini eş, dost, akraba atamalarıyla tıka basa doldurdular. İstanbul, İzmir, Çanakkale, Kırıkkale, Bursa gibi yerler başta olmak üzere birçok büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinde liyakata önem vermeden atamalar yaptılar. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel bu konuda biraz da kişisel PR yapmak adına akraba atamalarına karşı olduğunu belirten çıkışlar yapmışsa da kendisini dinleyen, ciddiye alan olmadı. Akraba dostu belediye başkanları, Özgür Özel’in bu açıklamalarına gülüp geçiyorlar. CHP’li belediyeler eş, dost, akrabaların merkezi olmuş durumdadır. Şu an neredeyse tamamı göreve devam ediyor. Son olarak gerçekten zihinleri de zorlayarak Esenyurt Belediye Başkanı, kayınbiraderini mali işler müdürü, kardeşini koruma, kuzenini özel kalem ve yeğenini, oğullarını danışman yaptı” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da para kulelerinin ayyuka çıkmış durumda olduğunu söyleyen Dağ, “Bu paraların kaynağını anlatan, kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama bugüne kadar görmedik. Bunun yanında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, kendisine yakın gazetecileri Roma’ya götürerek milyonlarca lira harcama yaptı. İsrafı bitireceğiz diye bağıranlar, savurganlıkta sınır tanımadı. Özellikle bu konuda bizi eleştiren gazetecilerin bu geziye katılmış olmalarını da not etmek gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Yerel seçimden önce emekliler konusunda her türlü popülist söylemde bulunan, aylık destek vereceğini söyleyen belediyelerin neredeyse tamamının 3 aydır üç maymunu oynadıklarını ifade eden Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Emekliler ve asgari ücretli çalışanlarımız üzerinden prim yapmaya çalışan CHP’li belediye başkanları, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Uşak’ta, Kütahya’da ve diğer şehirlerde gözünü hiç kırpmadan ekmeğe, suya ve ulaşıma yüksek oranda zamlar yapmışlardır. Ülkemizde uzun zamandır çaba sarf ettiğimiz, uğraş verdiğimiz, düşürmek için çaba sarf ettiğimiz bir enflasyon meselesi vardır. Ama CHP’li belediyelerin yaptığı zamlara baktığınızda enflasyonun çok çok üstünde bu zamları yaptıklarını görüyoruz. CHP belediye başkanlarının ‘Engelleniyoruz’ yalanı artık kamuoyunda karşılık bulmayınca bu sefer de borç yalanına sarıldıklarına şahitlik ediyoruz. Beceriksizliklerine de daha ilk günden kılıf uydurmak için büyük borç aldıklarını belirterek AK Parti belediyeleri zan altında bırakmışlardır. Ancak rakamları incelediğimizde tam tersi bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. CHP Sözcüsü Deniz Yücel, devraldıkları belediyenin borç yükünün 100 milyar olduğunu ifade etmişti. Oysa ki sadece 2019-2024 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir’de ürettiği belediyelerin toplam borcu 100 milyar TL’dir. Bunu da kendi belediye başkanları bizzat ifade etmişlerdir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bu rakam iki katına çıkmazsa da Ankara’yı hesaba katarsak CHP’li belediyeler borçsuz bucaksız bir hal almış durumdadır. Nitekim 25 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut başkanı iki buçuk ayda 1,5 milyar borç ödediğini açıklayarak, yeni nesil belediyeciliğin ne olduğunu herkese göstermiş oldu. Etimesgut Belediyesi’ni borçsuz devraldığını söyleyen Erdal Beşikçioğlu’nun bir yılda 1 milyar lira borç yetkisi aldığına dair haberlere ne diyeceksiniz ? Önceki dönemlerdeki CHP’li belediye başkanları borç batağından kurtulmak için geçici çözüm olarak belediyeye ait taşınmazları satıyorlardı. Ancak bu dönemki belediye başkanları bu yöntemi kullanamayacak durumdadır. Çünkü belediyelerde ne kadar kıymetli taşınmaz varsa elden çıkarılmıştır. Gerek yönettikleri gerekse devir aldıkları belediyelerde deyim yerindeyse işçi kıyımı yapan belediye başkanları, borç batağından dolayı işçilerin maaşını ya ödeyememektedirler ya da taksit taksit ödemektedirler. Her fırsatta ‘asgari ücrete zam, emekli maaşı asgari ücrete eşit olmalı, emekli maaşına zam’ diyen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel de kendi belediyelerinde işçi ve memur maaşlarından kesinti yapılmasını göz ardı etmektedir. “
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in maaşları zamanında ödeyemeyen belediyeleri, işten çıkarılan işçilerin yaşadıkları mağduriyetleri, belediyelerdeki eş, dost, akraba atamalarını, usulsüzlükleri görmezden geldiğini söyleyen Dağ, “CHP’li Kula Belediye Başkanı makamında adam dövüyor, hatta adam dövmeyi geçtik resmen işkence yapıyor. Olay yaşandıktan sonra Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi yönetimi adliyeye baskın yapmış, olayın ayrıntıları ortaya çıkınca sus pus oluyorlar. CHP Bulancak Belediye Başkanının ilçe teşkilatından husumetli olduğu kişileri darp ettiği ise basına düştü. Bu gibi hadiseler kamuoyunda çokça konuşulan ayyuka çıkmış meselelerdir. Bunları maalesef arttırmak mümkündür. Kısacası seçimden önce emekliden öğrencilere, kadınlardan çocuklara kadar geniş bir yelpazede anlatmakla bitiremediği seçim vaatleri, seçimden sonra sükutu hayale uğramıştır. Gündem oluşturmaya çalışan Özgür Özel, maaşları zamanında ödeyemeyen belediyeleri, işten çıkarılan işçilerin yaşadıkları mağduriyetleri, belediyelerdeki eş, dost, akraba atamalarını, usulsüzlükleri görmezden gelmektir” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 31 Mart sonrası erken seçim taleplerinin olmadığını, vatandaşa hizmet noktasında çalışacaklarını ifade ettiğini hatırlayan Dağ, “Bu açıklamaların üzerinden çok geçmeden ‘Bir buçuk sene içerisinde erken seçim olur’ ve ‘Erken seçim istiyorum’ gibi söylemlerle karşımıza çıkmıştır. Bu söylem değişiminin temelinde yönettikleri belediyelerin beceriksizliklerinin henüz 6 ay geçmeden gün yüzüne çıkmış olması önemlidir. CHP Genel Başkanı Özel’in parti içi mücadelede ayak oyunlarını zaman içerisinde yönetmesi zorlaşacaktır. Bunun farkında olduğu için erken seçim istemeye başlamıştır” değerlendirmelerinde bulundu.