CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, TBMM’de devam eden 2020 yılı bütçe görüşmelerinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bütçesi üzerine söz aldı. Basın kartlarını basın meslek örgütlerinin vermesi gerektiğini vurgulayan Atila Sertel, şunları söyledi:
“Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 78 cemiyetle birlikte 20 bin üyesi var. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 3 bin 850, Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin 2 bin, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın bin 450, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin ise 900 üyesi var. Eskiden, meslek örgütleri toplanıyor ve basın kartlarıyla ilgili kararı veriyordu. Şimdi Basın Kartları Komisyonu’nda bu basın meslek örgütlerinin hiçbiri yok.
3 bin 804 gazetecinin basın kartı şu ya da bu nedenle iptal edildi. Gazetecilerin kimliğini iptal etmek İletişim Başkanlığı’nın işi mi? ‘Bu süreç ileride gazeteci arkadaşlarımızın nüfus kâğıtlarını iptale kadar gider mi?’ diye merak ediyorum. Nüfus kâğıtlarını iptal etme noktasında ‘Öyle saçma bir şey olur mu?’ diyebilirsiniz, o zaman, gazetecilerin kimliğini iptal etmek saçma bir şey değil mi? Gazetecilik bir meslektir ve basın kartı da o mesleğin tanıtım kartıdır. Kim karar veriyor gazetecilerin kartlarının iptaline? ‘Sen gazetecisin’ ya da ‘Değilsin’ deme yetkisi kimde? Yani soruyorum, o kişiler kimler? Ve onlara soruyorum: Siz kimsiniz de gazetecilerin kartlarını iptal ediyorsunuz?”
“BU NE PERHİZ?”
İzmir’de yayımlanan ve 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra kapanan Son Dakika Gazetesi örneğini veren Atila Sertel, geçmişte FETÖ ile iltisaklı olduğu bilinen bu gazetenin kurucusu Eflatun Saygılı ve oğlu Bilal Saygılı’nın serbest olduğunu o gazetede bilmeyerek görev yapan muhabirlere ise üç yıldır basın kartı verilmediğini hatırlattı. Sertel, “Bu FETÖ’cüler, kaçaklar yargıda ve hukuk önünde mahkûm olmuşken, soruşturma geçirmişken onun gazetesinin çalışanlarının basın kartlarını iptal ediyorsunuz. Kaçanların ortaklarının yaptırdığı camiyi de Sayın Cumhurbaşkanı’na açtırıyorsunuz. Onu da aldatarak açtırıyorsunuz. İlgisi olmadığı halde bazı arkadaşlarımızın basın kartlarını “FETÖ’cü” diye iptal ettiler ama solcu, Atatürkçü, devrimci, yurtsever insanların kartlarını da iptal ettiler. İptalin gerekçesi olarak sundukları gerekçe FETÖ’cülük ama işin aslına bakarsanız, kartı iptal eden basın kartları komisyonunda Pensilvanya’ya gitmiş, diz çökmüş, el öpmüş insanlar var. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye konuştu.