İYİ Parti İzmir Teşkilatı Ekonomi Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Tamer Cücü, ülkesine daha iyi hizmet edebilmek adına İyi Parti İzmir Milletvekiliğine aday adayı olduğunu açıkladı.
Kerem Yeğinboy/ EGELİGAZETE -İyi Parti İzmir Teşkilatı Ekonomi Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Tamer Cücü milletvekilliği aday adaylığı açıkladı. Partisinin İzmir İl Başkanlığı’ndan düzenlediği toplantıda konuşan Tamer Cücü ilk siyasi hayatına çok güvendiği ve inandığı Meral Akşenerle birlikte İyi Parti ile başladığını, en büyük sorumluluğunun ülkesine ve geleceğe hizmet etmek olduğunu belirtti. Tamer Cücü ‘’Aktif siyasette ülkeme daha çok katkı sağlayabileceğimi düşündüm. İyi Parti’de ilk siyasi hayatıma Meral Akşener sayesinde başladım. Milletvekilliğine aday adayı olacaklar için genel merkezimin aldığı karar ile yönetim kurumunda görev almayacağımı beyan ederim. Ülkemize daha fazla hizmet edebilmek için İYİ Parti İzmir il milletvekilliği aday adaylığımı huzurunuzda açıklıyorum” dedi.
Desteğini esirgemeyen yol arkadaşlarına teşekkür eden Cücü şöyle konuştu: “Ben Tamer Cücü, 1971 Manisa doğumlu, Balkan göçmeni bir ailenin oğluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Manisa’da tamamladım. Lisans eğitimi 1995 yılında Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliğinde tamamladıktan sonra Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak ve Bitki Besleme bölümünde yüksek lisansım tamamladım. Evliyim ve Ekonomi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğinde okuyan bir oğlum var. 20 yıllık yönetimleri boyunca, geriye dönüp baktığımız iktidar ve ortağının ülkeyi getirdiği yer ortadadır. Kaybetmek ve geriye gitmek bu ülkenin asla kaderi değildir”
İlke ve inkılaplarımızı sorgulamak tarihimize vurulan büyük bir darberdir
Ulus devlet olmanın hele hele Türkiye Cumhuriyeti devleti olmanın, her birimize yüklediği en büyük sorumlulukluğun hiç şüphesiz Atatürk’ün ilkelerini hiçbir tartışma konusu yapmadan kabul etmekten geçtiğini hatırlatan Cücü, “İlke ve inkılaplarımızı sorgulama ile tarihimize vurulan her darbe ülkemizi zayıflatır.Yönetim şekli demokrasi olan ülkemizde, uygulamada ucube, ne olduğu belli olmaz bir yönetimin şeklinin içinde olduğumuz başkanlık sistemi, bugün ithal politikacılarla ve teknokratlarla bizleri itham eden iktidarın bizzat, ithal ettiği bir sistemdir. Aslında tek adam rejimleri bu ülke üzerinde emelleri olanların getirdiği, kendi menfaatleri doğrultusunda daha kolay karar alabilecekleri bir sistemdir. Bu yüzde katılımcı bir meclis yaratmak yani güçlendirilmiş parlamenter sistem ülke demokrasisine yapılacak en büyük katkılardan biridir” ifadelerini kullandı.
Tarım gerçek potansiyelini yakalayamamıştır
Cücü şu bilgileri de verdı: “İl teşkilatında sorumlu bulunduğun, Ekonomi politikaları da maalesef bu ucube sistemden mustariptir. Özellikle aday adaylığımı açıkladığım coğrafyadaki tarım sektörümüz gerek çeşitlilik gerekse kalite olarak, benzersiz ürünler üretmesine rağmen ne çiftçisine ne de işleyerek nihai ürün haline getiren sanayicisine, yanlış politikalar gereği belirsizliklerle birlikte yeterli faydayı sağlayamamaktadır. Büyük şehirlerdeki konut, enflasyon, mülteci, hayat pahalılığı gibi sorunlara ciddi çözüm sağlayabilecek tarım, asla gerçek potansiyelini yakalayamamıştır. Diğer taraftan güzel İzmir’imize, yine bu iktidar döneminde, genel bütçeye aktardığı oranda, yatırım payı verilmemiştir. Örneğin; 17 bakanlığın İzmir’de yürüttüğü 550 proje vardır. 2021 yılı rakamlarıyla 14,7 milyar TL tutan bu yatırımlar için, sadece genel bütçeden 2,5 milyar TL aktarıldığı için, projelerin gerçekleşme oranı %15 de kalmıştır. Diğer taraftan yerel yönetimlerin 9,6 milyar TL’lik 162 proje yürütmüş. Bu projelere 3,2 milyar TL harcanmış ve %33 lük kısmını hayata geçirebilmiştir. Ayrıca 550 projenin 41 adedi bitirilmiş, 225 adetine halen çivi dahi çakılmamıştır. Ulaştırma Bakanlığına verilerine göre, metro için 60 milyar TL kaynak ayırılırken, İzmir’e 1 TL lik bile yatırım yapılmamıştır. Tamer Cücü olarak, bizzat tarım sektörünün içinde 25 yılı aşan bir hizmetle, gerek çiftçinin, gerekse tarıma dayalı sanayinin, birebir sorunlarına sadece kulak kabartmanı ötesine geçerek, tüm bu sektörün sorunlarına çözüm bulmaya ve İzmir’imizin devlet kaynaklarında hakkettiği oranda faydalanması için parlamentoda hepimizin sesi olmaya adayım”