Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne; çocuğa yönelik cinsel istismar suçuna ilişkin koruyucu-önleyici politikalar ve hizmet modelleri geliştirilmesine yönelik veriler elde edilmesi amacıyla, İzmir Barosu tarafından açıklanan son verileri içeren bir araştırma önergesi sundu
“İzmir Barosu tarafından, 2020-2021 yıllarında çocukların maruz bırakıldığı cinsel istismar suçuna ilişkin açıklanan verilere göre, 2020 yılında İzmir Barosu tarafından çocuk istismarı suçu için 1.078 avukat görevlendirilmiştir. 2021 yılında ise bu sayı 1470’e çıkmıştır.” Diyen Purçu, erken yaşta evliliklerin yaygın olduğu Doğu illeri başta olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanında meydana gelen cinsel istismar suçunun boyutlarına dikkat çekti.
Pandemi sürecinde okullarını en uzun süre kapalı tutan ülkelerden birinin Türkiye olması ve bu durumun çocukların güvenliği açısından risk unsuru oluşturduğunun altını çizen CHP’li Özcan Purçu; “Okulların kapatılması çocuklara yönelik ihmal ve istismar risklerini artırmış, ihbar edilme oranlarını düşürmüş, çocukların eğitimden kopuşlarını hızlandırmıştır. Yoksulluk nedeniyle çocuklar çalışmaya yönlendirilmiş, kız çocuklarında da erken evlendirilme riski artmıştır. Pandemi sürecinde, diğer suç tiplerinde de paralel artışlar gözlemlenmiştir.” Dedi.
ACI TABLO: İSTİSMARA UĞRAMA YAŞI 2’YE İNDİ!
Konuya ilişkin çarpıcı verilere değinerek; “Kasım 2021’de yayınlanan “Cinsel İstismara Maruz Bırakılan Çocuklara Yönelik Hak İhlallerini İzleme Raporu” na göre; bir sivil toplum kuruluşu tarafından takip edilen davalarda istismar yaşının 2’ye kadar indiği, çocukların %46,3’ünün 5-10 yaş grubunda olduğu, bu çocukların evlerinde, eğitim gördükleri kurumlarda, sokakta, komşu evlerde ya da alışveriş̧ ortamlarında istismara maruz bırakıldıkları, çocukların hiç tanımadıkları yabancı istismarcı oranının sadece %4 olduğu tespit edilmiştir. İstismara maruz bırakılma süresini bildiren çocuklara bakıldığında, %52’sinin sistematik olarak yıllarca mağduriyet yaşadığı ortaya çıkmıştır.” açıklamasında bulunarak, Adalet Bakanlığı istatistiklerinin altını çizdi:
“Adalet Bakanlığı “Türkiye’deki Ceza Mahkemelerinde Çocukların Cinsel İstismarı Suç ve Karar Sayısı (2013-2020)” istatistiklerine göre, cinsel istismarın TCK uyarınca açılan dosyalardaki suçlar içindeki oranı 2013 yılında %0,6 iken bu oran 2020 yılında %0,8’e yükselmiştir. 2013 yılında %18,1 olan dosyalardaki beraat oranı ise 2020 yılında %22,7’ye çıkmıştır. 2020 yılında güvenlik birimlerine suç̧ mağduru olarak 150 bin 615 çocuk başvuruda bulunmuştur.”
ÇOCUK İSTİSMARININ ÖNELENMESİ ADINA YAPILMASI GEREKENLERİ SAYDI!
“Tespit edilen bu hususlar, çocukların cinsel istismardan korunabilmeleri için önleyici tedbirlerle birlikte bildirim mekanizmalarına, erişilebilir ve özgülenmiş yardım hatlarına, fiziksel ve psiko-sosyal yardıma ve koruyucu tedbirlere ihtiyaç duyduklarını göstermektedir. Ayrıca, çocuk istismarına ilişkin ulusal veri tabanının olmaması, uygun hizmetlerin ve politikaların hayata geçirilmesinde sorunlara yol açmaktadır.” Diyen Millletvekili Purçu, çocuklara yönelik her türlü şiddetin ve cinsel istismarın önlenmesine ilişkin olarak yapılması gerekenleri şu şekilde maddeledi:
· Uluslararası hukuktan doğan yükümlülükler yerine getirilmeli, kurumlar arası koordinasyon eksikliği giderilmeli, çocuk istismarına ilişkin ulusal veri tabanı kurulmalıdır.
· Her zaman çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilmelidir.
· Çocuklarla çalışan tüm meslek elemanlarına bildirim yükümlülüğü ile ilgili eğitimler ve güvenceler verilmeli; cinsel istismara maruz bırakılan çocuklara özgülenen bilgilendirme ve acil destek hatları açılmalıdır.
· Yargı makamlarında söz konusu suçlara karşı etkin soruşturma yürütülmelidir.
· Çocukların tekrarlayan mağduriyetler yaşamamaları için cinsel istismara maruz bırakılan her çocuğa bireysel değerlendirme ve vaka yönetimi hizmet modelini uygulayabilecek tedbirlerin alınması gerekmektedir.
· Çocukların maruz bırakıldığı cinsel istismar sonrasında yetkililerin resen harekete geçme yetkilerini kullanmaları sağlanmalıdır.
· Gerekli yasal değişiklikler yapılarak, etkili müdahale programları yargılanan tüm failler açısından uygulanmalıdır.
· Çocuğa yönelik şiddet için 7/24 ulaşılabilecek aktif ve derhal yanıt veren bir ihbar ve destek hattı oluşturulmalıdır.
· Hükümet tarafından, çocuğa karşı cinsel istismar ve şiddetin önlenmesine ilişkin eylem planı hazırlanmalıdır.
· Çocukları korumak ve iyileştirmek amacıyla farkındalık yaratılarak; geniş anlamda toplumda hassasiyet yaratacak eğitim kampanyaları düzenlenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
İKTİDAR İSTİSMARCILARA AF GETİRMEK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPTI!”
AK Parti iktidarının, yukarıda sayılanların aksini yapmakta ısrarcı olduğunu belirten CHP’li Purçu; 4. Yargı Paketi’ne değinerek; “8 Temmuz 2021 tarihinde, Kamuoyunda 4’üncü Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifinin 14 maddeden oluşan ilk bölümü, TBMM Genel Kurulu’nda gece yarısı yapılan oylamayla kabul edildi. Buna göre artık cinsel istismar şüphelisinin tutuklanabilmesi için ‘kuvvetli şüphe’ yeterli olmayacak ve ‘somut delil’ aranacak” dedi.
Kadın ve çocuk haklarını koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasından sonra atılan bu adımı hatırlatan CHP’li Purçu, “Ülkeyi yönetenlerin hazırladığı yargı paketinde ‘somut delil’ adı altında istismarcıların tutuklanması zorlaştırıldı. Günümüzdeki iktidara mensup kişiler tarafından sürekli ‘mağduriyet kisvesi’ altında çocuk istismarcılarına af getirmeye çalışılıp ‘çocuk’ ve ‘gelin’ ifadeleri aynı cümle içerisinde kullanılıp normalleştirilmektedir. Bu ülkede çocuk istismarı vakalarının bitmemesinin sebebi AKP iktidarıdır. Çünkü istismarcılar, istismarın normalleştirilmeye çalışılmasından cesaret almakta ve oluşan cezasızlık algısından beslenmektedirler. İstismarcıları bile koruyan bu hükümetten acilen kurtulmak için erken seçim şart! Çocuklarımızın geleceği karartılmasın, çocuğun üstün yararı her daim gözetilsin diye yaptığımız her türlü meclis çalışmasını, iktidarımızda bir bir uygulamaya koyacağız!” dedi.