“Her bir CHP’li etik ilkelere bağlı kalınarak yapılan tüm tartışmaları, Büyük Atatürk’ün önderliğinde başlayan ve ülkemizin kalıcı olarak demokratikleşmesi hedefini taşıyan devrimci mücadelemize bir katkı olarak niteler”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 100. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Anıtpark’ta düzenlenen “100. Yıl Buluşması” programına katıldı.
“Bizler Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten günümüze; ülkemizin demokrasi tarihinde eşsiz yere sahip bir partinin mensuplarıyız” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, Atatürk’ün kurucusu olduğu, Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte iki büyük eserinden biri olarak nitelendirdiği CHP’nin 100 yaşında olduğunu belirtti.
Milli Mücadele’nin en önemli dönüm noktalarından olan 4 Eylül 1919 tarihli Sivas Kongresi’nin partinin ilk kongresi olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, kuruluşundan önce ilk kongresini yapmış bir parti olarak da dünya siyasi tarihinde özgün bir yere sahip olunduğunu dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, Sivas’ta kongre kararıyla kayıt altına alınan millet egemenliğine tam bağlılığın CHP’nin ana omurgasını oluşturduğunu söyledi.
Partinin kuruluş sürecini anlatan Kılıçdaroğlu, 25-26 Temmuz 2020 tarihlerinde yapılan 37’nci Olağan Kongre’de kabul edilen “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi”nin de Sivas Kongresi, “9 Umde ve İlk Hedefler Beyannamesi” ile Atatürk’ün ilke ve devrimlerinden alınan ilhamla hazırlandığını ifade etti.
CHP’nin halkın hürriyetini ve hakimiyetini ortadan kaldırmak isteyen herkese ve her kuruma karşı devrimci bir ruhla dikilmeyi ilke edindiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
Bu temel ilke doğrultusunda parti içi tartışmalardan da çekinmemiş aksine parti içi tartışmaları yenilenmenin aracı olarak kabul etmiştir. Her bir CHP’li etik ilkelere bağlı kalınarak yapılan tüm tartışmaları, Büyük Atatürk’ün önderliğinde başlayan ve ülkemizin kalıcı olarak demokratikleşmesi hedefini taşıyan devrimci mücadelemize bir katkı olarak niteler. Bu bağlamda, yüzyıllık tarihimiz boyunca yaşadığımız tüm tartışmalar, yeni ve güçlü başlangıçlarımız için bir liman vazifesi görmüştür. Her bir tartışma CHP’yi büyüten, güçlendiren sonuçlar doğurmuştur.
“Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesinden vazgeçmeyen bir Türkiye”
CHP’nin, kuruluşunun 100. yılında nasıl bir Türkiye istediğini 13 maddeyle anlatan Kılıçdaroğlu, üniversiteleri özerk, bilgi üreten, teknoloji devrimini yaşatan, geleceğini yurt dışında arayan değil, emeğini, bilgisini ülkesi için harcayan, ülkesi için kullanan, gençlerinin ve vatandaşlarının mutlu olduğu bir Türkiye istediklerini söyledi.
Herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiği, devlet yönetiminde liyakatin egemen olduğu, devleti oluşturan kurumların kendi kültürlerini inşa ettikleri bir Türkiye istediklerini de aktaran Kılıçdaroğlu, “Yargının bağımsız ve tarafsız olduğu, adaletin, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaate göre gerçekleştiği bir Türkiye. Yani darbe hukukundan arınmış bir Türkiye istiyoruz. Siyasetin ahlaki temeller üzerinde yapıldığı, dinin, inançların, kimliklerin siyasete alet edilmediği, inançlara, kimliklere ve yaşam tarzlarına saygı duyulduğu, hiç kimseye ikinci sınıf vatandaş muamelesinin yapılmadığı bir Türkiye istiyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu, kadın-erkek eşitliğinin sağlandığı, doğa haklarının korunduğu bir Türkiye istediklerinin de altını çizerek, şöyle devam etti:
Basının, yani medyanın iktidarlar tarafından baskılanmadığı, gazetecilerin hapse atılmadığı; gücü, yani iktidarı koşulsuz destekleyen medyanın kamu kaynaklarıyla beslenmediği bir Türkiye istiyoruz. Kamu kaynaklarını harcayan iktidarın harcadığı her kuruşun hesabını verdiği bir Türkiye. Yani devlet yönetiminin şeffaf olduğu Türkiye. Kuruluşundaki felsefeye uygun olarak ‘yurtta barış, dünyada barış’ ilkesinden vazgeçmeyen bir Türkiye istiyoruz.
Küresel çaptaki tüm gelişmeleri izleyen, iklim değişikliğinden teknolojiye kadar sorunları gören, çözümü için planlama yapan, yaşam kalitesini yükselten bir Türkiye. Yani siyasal bağımsızlığını ekonomik gücüyle güvence altına alan bir Türkiye istiyoruz. Milli Kurtuluş Savaşını yöneten Gazi Meclis’in, yolsuzlukları aklayan değil, bir kişinin iradesine teslim olan değil, kuruluşundaki ruha dönmeyi amaçlayan bir Türkiye istiyoruz. Tüm bu ve benzeri hedeflerin gerçekleşmesi için eğitimde fırsat eşitliğini sağlayan, kişinin sorgulama kapasitesini geliştiren, laik ve bilimsel eğitimin vazgeçilmezliğini savunan bir Türkiye. Yani ‘fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’ nesiller yetiştiren bir Türkiye istiyoruz.
“CHP’nin tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihiyle özdeştir”
Bunların gerçekleştirilmesiyle hep birlikte büyük bir değişime, dönüşüme imza atılacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bize göre Cumhuriyet Halk Partililerin bugün için en önemli görevi, bu zamana kadar buluşamadıklarımızla da buluşarak geleceğe emin adımlarla yürümektir. CHP, Türkiye’nin bağımsızlık savaşının ve onun devamında gerçekleşen devrimlerin öncüsüdür. CHP’nin tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihiyle özdeştir” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin, “Türkiye’nin içinden geçtiği sıkıntılı dönemde umutsuzluğu yıkacak tek adres olduğunu” belirterek, “Çünkü CHP, Türkiye’nin içinden geçtiği bu sıkıntılı dönemde umutsuzluk aşılanamayacak tek adrestir. Biz başaracağız; tek adam rejimine karşı, diktatörlüğüne karşı elbette biz kazanacağız. Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız” ifadesini kullandı.