Geçtiğimiz günlerde Ali Tandoğan’dan boşalan teknik direktörlük koltuğuna oturan Yalçın Koşukavak, altyapısından yetiştiği Altay’a geri dönmekten büyük gurur duyduğunu ve kariyerindeki en önemli noktanın Altay olduğunu söyledi. Altyapı ve tribünden gelen bir Altaylı olduğunu vurgulayan Koşukavak, “Beni futbolla tanıştıran, bu günlere getiren en büyük etken Altay’dır. Camianın içinde yetişen teknik adamlar yetiştikleri kulüpte görev alınca sorumlulukları daha da büyüyor” dedi.
Hedef Süper Lig
2015 yılında kulübün yönetimsel anlamda sıkıntılar yaşadığını hatırlatan Koşukavak, ‘‘3. Lig’de oynuyorduk ve transfer yasağımız vardı. Sorumluluk alarak göreve gelmiştim. Genç oyuncularla 1.5 ay idman yaptık ve o sezon transfer açılmadı. U-17 ve U-19 takımımızdaki gençlerimiz o sezon kümede kaldı ve bir sonraki sezon şampiyon oldu. 2015’ten sonra ilk kez tesise geldim ve Özgür Ekmekçioğlu yönetiminin sportif ve tesisin fiziki koşullarını olumlu yönde değiştirdiğini açıkça gördüm. Büyük Altay bence layık olduğu yerde değil. İnşallah Altay’ı Süper Lig’de göreceğiz. Ben de elimden geleni yapacağım” şeklinde konuştu.
“Lig kısa sürede şekillenecek”
Ligde 20 günde 6 maç oynanacağını hatırlatan Koşukavak, “Sekiz ay 20 güne sıkışmış. Bu 20 gün bizim kaderimizi belirleyecek. Benden önce görev yapan tüm teknik adam arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Futbolcularımız sezon başından beri büyük bir emek veriyor. 20 günde 6 maç oynamak hiç kolay değil. Bu süreçte yakalayacağımız seri galibiyetler bizim play-off’u garanti altına almamızı sağlayabilir. Herkes play-off’a kalalım diyor ama 5’te 5 yaparsan, üsttekiler kaybederse ilk 2 de olabilir. Bu zor, ama neden olmasın? Dipteki Eskişehirspor gidip Bursaspor’u yenebiliyor. Bizim kaybetme lüksümüz yok. Şu kısa sürede oyunculara taktiksel olarak fazla bir şey veremeyebilirim. Ancak çok karakterli oynamak için taktiksel bir şeye gerek yok. Karakterli oynamak zorundayız. Oyuncuları doğru yerde doğru zamanda kullanacağız. Çok kaliteli ve tecrübeli isimlerimiz var. Bu takım çok önemli maçları kazandı. Oyunu oynamak isteyen bir kadro var elimizde. Oyunu üçüncü bölgede oynamaya yatkınız. Ancak ne kadar iyi hücum yapsanız iyi savunma yapamazsınız maç kazanamazsınız. Ne plan yaparsınız yapın arkasında önemli bir savunma anlayışınız olmalı” ifadelerini kullandı.
“Her takım ‘Büyük Altay’ olamaz”
Tribünde büyüdüğünü ve gençlik yıllarında gittiği deplasman sayılarını çetele tutsa da bilemeyeceğini söyleyen 47 yaşındaki teknik adam, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Antalya’da TFF 1. Lig’de Konyaspor ile final maçımız var. Süper Lig’de başka bir kulüpte yardımcı antrenörlük yaparken ben Antalya’da kale arkası tribünde amigoydum. Allah beni camiamıza karşı utandırmasın. Her takım şampiyon olabilir, ancak her takım Büyük Altay olamaz. Öncelikli iş Büyük Altay olmak. Büyük Altay olduğumuz zaman her şey kendiliğinden gelir. Alsancak Stadı, Altay’ındır. Ben de o sloganın destekçisiyim. Ben o statta büyüdüm. Allah inşallah Altay Alsancak Stadı’nda Altay’ın teknik direktörü olarak görev yapmayı nasip eder.”