Laboratuvarda 2 saatten fazla kullanılan maskeleri inceleyip oluşan bakterileri gösterdi.
Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, laboratuvarında insanların 2 saatten fazla kullandığı maskeleri inceleyip çıkan zararlı bakterileri laboratuvar ortamında göstererek ağıza takılan maskeleri saatte bir değiştirilmesi uyarısında bulundu.
Maskeleri 1 hafta kullanan insanların olduğunu ifade eden Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, “Eğitimin başladığı havaların soğuduğu bu süreçte tekrar tedbirleri hatırlatmak istiyorum. Bunlardan birincisi maske, yalnız maskelerde dikkat edilmesi gereken bir özellik var elimizde ve cebimizde maskelerle sanki hiç bir şey olmayacakmışız gibi davranıyoruz. Oysa maskelerin özelliklerine tekrar bakmamız ve ömrünün en fazla 2 saat olduğunu unutmamız gerekiyor. Ben bir çok arkadaşımda ve yakınımda bu maskelerin 1 hafta kullanıldığını görüyorum. Bu maskeler bu şekilde kullanılınca bir çok hastalık için iyi bir taşıyıcı haline geliyor. Maskelerin bir tıbbi atık olduğunu unutmamız gerekiyor. Maskeleri kuralına göre takıyoruz. Maskeyi taktıktan sonra önüne çok fazla elle temas etmiyoruz ve 2 saat sonrada maskeleri mutlaka değiştirmemiz gerekiyor” dedi.
“Bu 100 yılda bir gelen felaketler maalesef etkisini devam ettiriyor”
Covid 19’la 2019 Mart ayında tanıştığımızı belirten Tayar, “Covid 19 hepimizin sağlık ve hijyen anlayışını kökten değiştirdi. İlk vakalar çıktığı zaman hatırlarsanız aşını tepkiler gösterdik. İnsanlarla temas etmemeye çalıştık. Hastalık korkusuyla evlerimize kapandık. alışkanlığımız komple değişti. Alışverişten eve getirdiğimiz meyveleri bile deterjanla yıkayan arkadaşlarımız oldu. Eve gelen ambalaj paketlerini balkonda 2 gün bekleten insanlar oldu. İlk gösterilen tepkiden sonra bir takım kuralları tekrar hatırladık. Maske mesafe ve hijyen hepimiz için önemliydi. Bu kavramlar hayatımıza girmeye başladı. Hastalığın ilk zamanları verdiğimiz tepki ve reaksiyonlar zamanla biraz daha yumuşamaya başladı. Ondan sonra bana bir şey olmaz diyerek tedbirleri gevşetmeye başladık.
Aşırı sürecinden sonra böyle bir pandemi süreci yokmuş gibi davrandık. Bu 100 yılda bir gelen felaketler maalesef etkisini devam ettiriyor. Eskiden hastane sonuçlarına istatistiklerine bakan onlara göre karar veren insanlar daha gevşek davranmaya başladık ama bugün hala ortalama 200 vatandaşımız hayatını kaybediyor. Bunlar resmi kayıtlar birde bunların gözden kaçanları var, tekrar havaların tekrar soğumaya başladığı okulların açıldığı toplu ulaşımdan daha fazla yararlandığımız bu süreçte bence tekrar ilk korona sürecindeki gibi tedbirleri hatırlamakta yarar var maske, mesafe ve hijyene yanı şekilde özen göstermemiz gerekiyor ki aşılamanın belli bir orana ulaştığı toplumsal bağışıklığın biraz daha yaygınlaştığı ve Covid 19’un tanıştığı zaman insan organizması etkeni tanımıyordu. Bir çoğumuz hastalığı bir şekilde geçirdik. Covid 19 organizma için tanınan bilinen bir virüs olmaya başladı. Virüs bu süreçte hızla değişime uğrayarak bize değişik yerlerden saldırmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.