Antalya’nın kuşları, tehditler ve önemli kuş alanları hakkında uzman veteriner hekim Gökçe Coşkun ve Gazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Esra Per tarafından kaleme alınan bir kitapta detaylı bir şekilde ele alındı. Antalya’da bugüne kadar kaydedilen 338 kuş türünden 236’sı kesinlikle korunması gereken türler arasında yer alırken, 91’i de korunması gereken hayvan türleri olarak değerlendiriliyor.
‘Antalya Kuşlarının Önemli Yaşam Alanları’ adlı kitap, Gökçe Coşkun ve Doç. Dr. Esra Per tarafından hazırlandı ve depremde hayatını kaybeden doğa dostu rehber Önder Cırık’a ithaf edildi.
Kitapta, Antalya’nın kuşlar ve yaşam alanları açısından önemli bir doğal zenginliğe sahip olduğu vurgulanarak, vatandaşların bu kuş türleri ve çeşitlilikleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı belirtiliyor. Antalya’nın kuşlar bakımından zengin bir il olduğu ve nadir ve tehlike altında olan türlerin de bulunduğu ifade ediliyor. Doğal yaşam alanlarına yapılan müdahalelerin, bu türlerin popülasyonunu azalttığı ve yok olmasına yol açtığı da vurgulanıyor.
eBird (eKuşBank) verilerine göre, Avrupa’da 869 ve Türkiye’de 493 kuş türü kayıt altına alınmışken, Antalya’da bugüne kadar 338 kuş türü gözlemlenmiş. Kitapta, nesli tehlike altında olan türlerin listesi de veriliyor. Ayrıca, Antalya’daki kuşların korunması gereken yabani türler, korunan av hayvanları ve avlanmasına izin verilen av hayvanları olarak kategorize edildiği bilgisi yer alıyor. Ticareti yasak olan tehlikede olan türlerin de belirtildiği kitapta, Bern Sözleşmesi’ne göre Antalya’da korunması gereken 236 hayvan türü ve korunması gereken 91 hayvan türü listeleniyor.
eBird 2022 verilerine göre, Antalya Türkiye’de beşinci sırada yer alıyor ve toplamda 40’tan fazla kuş yaşam ve gözlem alanına sahip. Kitapta ayrıca, olumsuz etkileyen faktörler arasında iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı, su kirliliği, orman tahribi, erozyon, hava kirliliği, yaban hayatı ticareti, avcılık ve toprak kirliliği gösteriliyor.
Kitabın yazarları, yaban hayatının korunması açısından doğal habitatların korunması ve insan faaliyetlerinin doğal yaşam alanlarına etkisinin azaltılmasının önemini vurguluyor.