Kendini kedilere ya da köpeklere adamış birisiniz ama nedenini tam da bilmiyorsunuz. The Guardian gazetesi o nedeni araştırdı.
Evcil hayvan dünyasının iki kralı var: köpekler ve kediler… Peki ama birini ‘kedi insanı’ yapan şey nedir ve bu sevgi o kişiye kendisi hakkında ne söylüyor?
Kedi severlerin nevrotikliği daha yüksek
Texas Üniversitesi’nden sosyal psikolog Samuel D. Gosling kendini ‘köpek dostu’ ve ‘kedi dostu’ olarak tanımlayanların kişilik özelliklerini inceledi ve şu sonuçlara vardı: Kediseverler nevrotikliğe ve deneyimlere daha açık. Köpekseverler ise daha dışa dönük, uyumlu ve vicdanlı.
Gosling, “Bulgular beni şaşırtmadı” diyor: “Köpeklerin ve kedilerin oynadığı rolü düşünürseniz farklı etkileşim türlerini mümkün kılıyorlar. Yürüyüşe çıkmayı ve dışarıda dolaşmayı seviyorsanız bir köpek sahiplenmek daha makul. Ancak daha içe dönükseniz ve bir sandalyede oturup evde vakit geçirmeyi seviyorsanız kediler daha az sosyal etkileşim gerektirir.”
Ancak bu, kedi sahiplerinin çevrelerindeki dünyayla ilgilenmediği anlamına gelmiyor. Tam tersine. Kediseverler doğanın tarifsiz gizemlerini parkta çamurlu bir yürüyüşte değil, kendi evlerinin rahatlığında düşünüyor. “Açıklık, fikirler ve akılla ilgili. Açıklık seviyesi yüksek insanlar daha soyut düşünen, daha yaratıcı, hayal gücü yüksek ve felsefi olma eğiliminde” diyor Gosling. Kucağında kedisiyle oturan filozof boşuna internette sevilen bir meme (internet geyiği) değil.
Yapımcı Ceyda Torun, 2017 yapımı ödüllü belgeseli ‘Kedi’de İstanbul’un şamatacı sokak kedilerini ekrana taşımıştı. Torun, “Bu kedileri seven ve ilgilenen ahalide bir özellik öne çıkıyordu” diyor: “Felsefi düşünce ve iç gözlem kapasiteleri. Nereli oldukları ya da hangi eğitim seviyesine sahip oldukları önemli değildi. Bunu gözlerinde görebiliyordunuz.”
Kediler yalnız avcılar
Bir kedinin vahşiliği bizi içine çekiyor. ‘Feline Philosophy’ (Kedi Felsefesi: Kediler ve Hayatın Anlamı) kitabının yazarı filozof John Gray’e göre toplu halde yaşayan sosyal yaratıklar olarak insanlar ve aynı şekilde sürüler halinde yaşayan köpeklerin aksine kediler ‘yalnız avcılar’: “Dişi kediler yavrularına derinden bağlıdır. Ancak bu, kedi bağlılığının sınırıdır. Kediler belirli insanların arkadaşlığına düşkün olabilirler. Ama onlara ihtiyaçları yoktur.”
Gray’e göre, “Eğer bir hayvanda sadık, sevgi dolu ve güvenilir yanınızı görmek isteyen biriyseniz köpeklere yönelirsiniz. İnsan dünyasının dışında, farklı bir hayvanın bu tanımlayıcı insan ihtiyaçları olmadan yaşadığı başka bir dünyayı görmek istiyorsanız kedileri seversiniz.”
Başka bir deyişle, bir köpeği sevmek, özellikle gurur verici bir aynaya bakmak gibi. Kedi sevenler ise dışarıya, doğaya açılan bir pencereden bakar.
Kediler hayvanlar aleminin zirvesinde yer alırken -eski Mısırlılar tarafından tapınılmaları boşuna değil- sahipleri belki de tüm evcil hayvan sahipleri arasında en çok hor görülenler. Bayat kedi kumu kokan bir evde tek başına yaşayan ‘çılgın kedi kadın’ klişesini hepimiz biliriz. Ama bu gerçeğe ne kadar yakın? Bunu bilebilecek biri varsa o da Your Cat dergisinin yayıncısı ve genel yayın yönetmeni James Buzzel’dir.
Patron kim belli
Buzzel ciddiyetle, “Gerçekten varlar” diyor: “Evlerinde birden fazla kedisi olan ve yalnız yaşama eğiliminde olan çok sayıda insan var. Dergiye bayılıyorlar ve bize sık sık yazıyorlar.” Okur kitlesinin kadınlardan oluştuğunu kabul ediyor. Ancak, “Herkes kedi dostu olabilir… Erkekler de kedileri takdir ediyor. Belki bunu o kadar itiraf etmezler. Süveterleri ya da şemsiyeleri olmayabilir. Ama yaparlar.” Your Cat abonelerini birleştiren şey, bu hayvanların bağımsızlık, kibir ve soğukluğuna duyulan derin hayranlık. Patronun kim olduğunu biliyorlar.
Kediseverler bir hizmet hayatı seçerler. Tatlı kürklü dostlarımızın gönüllü hizmetkârlarıyız ve karşılığında dişlemeler, mırıldanmalar ve yalamalarla cömertçe ödüllendiriliyoruz.
Buzzel’in ‘Binx’ adında bir ragdoll ve ‘Uma’ adında bir Rus mavisi iki kedisinden biri kucağında uyumaya tenezzül ederse uykuları tamamlanana kadar hareketsiz kalıyor. “Bir kediyi asla hareket ettirmez ya da rahatsız etmezsiniz” diyor.
Buzzel bunu yaparken, Muhammed peygamberin uyuyan bir kediyi rahatsız etmemek için cübbesinin bir kısmını nasıl kestiğini anlatan İslam efsanesini çağrıştırıyor. Kediler, kısmen ritüel olarak temiz kabul edildikleri ve istedikleri gibi dolaşabildikleri için Müslüman dünyasında özellikle seviliyor (Kedilerin yaklaşık 10 bin yıl önce Bereketli Hilal’de, -bugünkü Suriye, Irak ve Mısır’da- evcilleştirildiğine inanılıyor).
Kedi yüzleri bebeklere benziyor
Lincoln Üniversitesi’nde veteriner davranış tıbbı uzmanı ve ‘Being Your Cat: What’s Really Going On in Your Feline’s Mind’ kitabının yazarlarından Prof Daniel Mills’e göre kedi yüzleri bebeklere benzediği için bu kadar çekici: “Yüksek alın, büyük gözler ve küçük burun. Bu bebek benzeri özellikler bilinçaltı düzeyde duygularımıza dokunur ve ilgilenmek istememize neden olur. Doğal olarak çekici bulduğumuz basit özelliklere sahipler.”
Torun da kedi severlerin güzellik aradığını savunuyor: “Bir kedide estetik açıdan çok hoş bir şey var. Bu yüzden çoğu sanatçı kedilere ilgi duyar. Ressamlar ve şairler köpeklerden ziyade kedilerle ilişki kurma eğilimindedir. Hangi büyüklükte olursa olsun her kedide hissedebileceğiniz zarif bir atletizm, bir hüner, bir fiziksel üstünlük vardır.”
Kedi insanlarının daha az çekici bir özelliği var: Toksoplazmoz enfeksiyonu. Britanya nüfusunun yüzde 0,6’sının her yıl toksoplazmoz hastalığına yakalandığı düşünülmekte. Bu da yaklaşık 350 bin yeni vaka eder. Mills, “Kediler toksoplazmoz taşıyıcısı olabilir ve hiçbir belirti göstermeyebilirler. Özellikle hamile kadınlar için endişe vericidir, çünkü düşüğe neden olabilir” diyor.
Dışarıda dolaşan bir kediniz varsa, bilmeden toksoplazmoz geçirmiş olabilirsiniz. Ancak buna neden olan paraziti kapmaktan kaçınmak istiyorsanız, kedi kumunu düzenli olarak değiştirmeniz ve bunu yaparken eldiven giymeniz en iyisi.
Kedi dünyasında topluluk duygusu daha güçlü
Buzzel, Your Cat‘in kardeş dergisi Your Dog‘un da yayıncısı ve sırasıyla köpek ve kedi sahibi toplulukları hakkında benzersiz bir içgörüye sahip. “Kedi dünyasında topluluk duygusu köpek dünyasından daha güçlü” diyor Buzzel: “Köpekseverler köpekleriyle meşgul olur. Kedisever okurlarımız kediler hakkında okumayı seviyor. Aradaki fark bu. Eğer bir köpeğiniz varsa köpeğinizi seviyorsunuzdur. Eğer bir kediniz varsa tüm kedileri seversiniz. Herkesin kedisiyle ilgili hikayeleri sizi büyüler.”