Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Deniz Gümüşel, Türkiye’de hava kirliliğin en fazla yaşandığı kentlerdeki kömür kullanımının yüksek olduğunu, fosil yakıtlar azaltılırsa, yurttaşların daha temiz bir hava soluyacaklarını kaydetti.
Birleşmiş Milletlerin (BM), hava kalitesini iyileştirmeye dönük çalışmaları teşvik etmek ve kamuoyunda farkındalık yaratmak amacıyla Aralık 2019’da gerçekleştirdiği 74’üncü oturumunda aldığı kararla her yıl 7 Eylül, “Mavi Gökyüzü İçin Temiz Hava Günü” olarak kutlanıyor.
THHP tarafından hazırlanan ve Türkiye’de hava kalitesinin karnesi niteliğindeki “Kara Rapor”, 34 ilde yapılan ölçümler sonucunda bu kentlerin hava kalitesine dair ayrıntılı veriler içeriyor.
Sonuncusu bu yılın mart ayında yayımlanan raporda, 2022’de havası en kirli 5 kent olarak sıralanan Batman, Iğdır, Ağrı, Şırnak ve Malatya’da yıllık partikül madde değerleri ortalamasının, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği kılavuz değerinin 5 ila 8 katı, ulusal limit değerinin üstünde hava kirliliği ölçülen gün sayısının ise 200’den fazla olduğu tespitine yer verildi.
THHP Koordinatörü Deniz Gümüşel, nem, sıcaklık gibi fiziki değerlerin ve toz gibi bazı kirleticilerin sınır değerlerin üzerinde olup olmamasıyla hava kalitesinin belirlendiğini, fosil yakıtların kullanılmasıyla ortaya çıkan azot dioksit, kükürt dioksit, ağır metaller ve partikül maddeler gibi kimyasalların temel hava kirleticileri olduğunu söyledi.
Birbirinin üzerine yapışmış, birden çok madde, molekül ve atomdan oluşan toz taneciğine partikül madde denildiğini ve bu maddenin hava kalitesini belirleyen unsurların başında geldiğini aktaran Gümüşel, şöyle devam etti:
“Bir insanın günde soluyabileceği maksimum kirletici miktarının günlük ortalama 40 mikrogram olması gerekiyor. ‘Partikül madde 10’ miktarı Batman’da 108,57, Iğdır’da 98,18, Ağrıda 85,97, Şırnak’ta 75,77 ve Malatya’da 70,43 mikrogram metreküp. En düşüğüne, Malatya’ya bakalım; 70 mikrogram dedik. Bizim sınır değerimiz neydi? 40 mikrogram. Malatyalılar yıl boyu, her gün yaklaşık bunun 1,8 katı civarında kirli hava soluyor. Bizim mevzuatlarımız ‘Bu sınır, yıl boyunca sadece 35 gün aşılabilir.’ diyor. Oysa bakıyoruz Batman’da bu, 200 günün üzerinde. Yani Batmanlılar her 3 günden 2’sinde kirli hava soluyor.”
Türkiye’deki 47 ilde hava kalitesine dair değerlendirme yapabilecek veri olmadığına ve bu nedenle bu kentlerden veri elde edilebilmesi durumunda, hava kirliliği sıralamasının değişebileceğine dikkati çeken Gümüşel, havası en kirli 5 kentteki durumun özellikle sanayi ve konutlarda kömür kullanımından kaynaklandığı değerlendirmesinde bulundu.
Gümüşel, “Fosil yakıtlardan kurtulduğumuz ölçüde Batman, Şırnak, Ağrı, Malatya ve Iğdır illerindeki yurttaşlarımız da temiz hava hakkını sonuna kadar kullanabilecekler.” dedi.
Hava kirliliği, Türkiye’de ölüme neden olan riskler arasında beşinci sırada
Hava kirliliğinin, Türkiye’deki ölüm nedenleri arasındaki yerinin son 10 yılda bir basamak artarak beşinci sıraya yükseldiğini bildiren Gümüşel, “Türkiye’de 2021 yılında hava kirliliği yüzünden en az 42 bin erken ölüm yaşandı. Batman’da ise 2021 yılı içerisinde ölen her 100 kişiden 31’i hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti. Yani neredeyse her 3 kişiden birinin ölüm nedeni hava kirliliği. Bu çok yüksek bir rakam.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de doğal gaz kullanımının artmasıyla kömürden kaynaklı kirleticilerin azaldığını, bununla birlikte bir başka kirletici olan azot oksitlerin öne çıktığını kaydeden Gümüşel, “Azot oksitler, doğal gaz yandığı zaman ve çok önemli bir kısmı da ısınmadan ve araçlardan kaynaklı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla hava kirliliğini tamamen ortadan kaldırabilmek için aslına bakarsanız her türlü fosil yakıttan vazgeçmemiz gerekiyor.” sözlerini sarf etti.
Ulaşımda elektrikli araçların kullanımın artmasının hava kirliliğinin azaltılmasında önemli bir rol oynayacağının altını çizen Gümüşel, özel araç kullanımının azaltılmasını ve toplu taşıma kullanımının arttırılmasını sağlayacak girişimlerde bulunulması gerektiğini dile getirdi.
Trafiğin yoğun olduğu ya da ısınma için kömür kullanımının arttığı saatlerde dışarıda bulunmamaya dikkat edilmesi önerisinde bulunan Gümüşel, spor yapılırken özellikle taşıt trafiğinin olmadığı bölgelerin tercih edilmesiyle hava kirliliğine maruziyetin azaltılabileceğini sözlerine ekledi.