Günlerdir Türkiye insanı insan olmaktan utandıran 6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesi olayıyla sarsılıyor.
Şimdi 24 yaşında olan mağdurun anlattıkları korkunç gerçeği gözler önüne serdi.
Olayın cemaat bağlantısı var. Türkiye’nin bir türlü yüzleşemediği buna benzer çok olayda karşımıza çıkan cemaat bağlantısı.
Bu durum zaten günlerdir yoğun şekilde tartışılıyor.
Ama ne yazık ki olay cemaatle sınırlı değil.
6 yaşından başlayarak o çocuk18 yıl boyunca tecavüze uğrarken herkes neredeydi?
Korkunç ama gerçek. Anne, baba ve kardeşler bırakın yardım etmeyi bizzat suçun faili olarak yargılanıyor.
Ama bunca yıl boyunca etraftaki kimsenin bu durumu fark etmemesi, ya da sesini çıkarmaması da olay kadar trajik?
Bu çocuk ilki 12 yaşında olmak üzere iki kez hamile kalmış. Hiçbir doktor, hiçbir hemşire ya da hiçbir ebe çocuk olduğunu fark etmedi mi?
Hadi diyelim hiç doktora gitmedi. Aile hekimliği sistemi var. Doğum evde gerçekleşse bile aile hekimleri takip ediyor, ebeler aşılar için kayıt tutuyor. Atlanması mümkün değil. Nasıl oldu da ortaya çıkmadı?
Çocuğun doğurduğu çocukların nüfusları çıkarılırken annenin yaşı hiç mi dikkat çekmedi?
Ya da o gelinlik fotoğraflarını çeken fotoğrafçının “Bu işte bir gariplik olduğu” hiç mi dikkatini çekmedi?
***
Türkiye’de 12 yıllık mecburi eğitim var. Buna engel olanlara hapis cezası bile var. Yani o çocuk kayıtlı olduğu bölgede okula gitmeyince milli eğitim müdüründen okul yetkililerine kadar nasıl oldu da kimsenin dikkatini çekmedi? (Türkiye’de 5-17 yaşları arasında 1 milyon 200 bin çocuk var. Bu rakam Yunanistan’da toplam ilköğretim çağındaki öğrencilerden bile fazla. Bu çocuklar nerede, ne yapıyor, bilen ya da takip eden var mı?)
Olayın yaşandığı mahallenin muhtarı ne yapıyordu? Muhtar en küçük kamu birimi olarak bu olayı neden bildirmedi?
Yıllarca tecavüze uğrayan çocuğun bulunduğu mahallede bakkal, kasap olmaması mümkün mü? Korkunç durum nasıl onların dikkatini çekmedi?
Bu mahallede yaşayan bir komşu yok muydu? Neden yardıma koşmadı?
***
Kimse görmedi, ya da görmek istemedi, kimse duymadı ya da duymak istemedi, kimse fark etmedi ya da fark etmek istemedi. Bu olayı hiçbiri ortaya çıkarmadı.
Olay 6 yaşından 24 yaşına kadar cehennemi yaşayan mağdurun kendisinin şikayette bulunmasıyla ortaya çıktı.
Uğur Mumcu, “çağımızın suçu” adlı yazısında, “Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün bir topluma, bütün insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur çağımızda. Susmayı, bir yaşam biçimi olarak benimseyen insanlar vardır. Özgürlükleri ve silahları, konuşmamaktır. Her adaletsizlik, onların eylemsizliklerinden güç alır biraz da. Ellerini kana bulayanlar, içlerindeki korkularını mezar taşlarıyla yaşayanlar, aynı adaletsizliğin ve yanı suçun ortaklarıdır hep birlikte. Gözlerin açıksa göreceksin! Kulağın sağır değilse duyacaksın! Ellerin kesik değilse uzanacaksın” der.
Uğur Mumcu’nun dediği gibi “susan suç ortakları” var oldukça korkunç suçlar asla bitmez.