Babasını kaybedene yetim denir.
Annesini kaybedene öksüz.
Eşini kaybeden dul olur.
Ama çocuğunu kaybeden için bir kelime yok.
Bu acıyı yaşayanlar her gün kendini yeniden üreten bir ateşin içinde yanar.
***
Ne yazık ki İzmir’de 30 Ekim’de meydana gelen depremde bu acıyı yaşayanlar oldu. O ateşe düşenlerden biri de Emine Yücel.
Deprem sonrası yıkılan Rıza Bey Apartmanı enkazında kalan kızları Feda ve Diren’i, annesini ve yeğenleri Lena ve Vera’yı sonsuzluğa uğurlayan Emine Yücel’in tek bir isteği var.
O ne ev istiyor ne de eşya. Her doğan güneşle ateşi tazelenen annenin tek isteği çocukları, annesi ve yeğenlerine mezar olan Rıza Bey Apartmanı’nın yerine park yapılması.
Kendi evlatlarının acısıyla her gün yanarken, “başka çocuklar o parkta oynasın” diyor.
Emine Yücel bu konuyla ilgili sosyal medyada kampanya da başlattı.
***
Emine Yücel, sosyal medyada yüzlerce kez paylaşılan mesajında insanlara şöyle sesleniyor:
“Ben Emine Yücel. İzmir depreminde Rıza Bey Apartmanı’nda kızlarım Feda ve Diren’i, yeğenlerim Vera ve Lena’yı, annemi sonsuzluğa uğurladım. Şimdi apartmanın olduğu alana bina yapmak istiyorlar.
Depremde 27’si çocuk olmak üzere 117 canı yitirdik. Günlerce enkazdan çıkmalarını bekledik. Rıza Bey Apartmanı’nın olduğu alan artık depremin simgesi haline geldi ve bu alanın yitirilen çocukların anısına çocuk parkı olmasını istiyoruz. Depremlerde kimsenin çürük binalarda enkaz altında kalmaması için farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. İzmir’de herkes depremle yaşıyor ama kimse binaları ne kadar sağlam bilmiyor. Bizim yüreğimiz yandı, amacımız başka canlar yanmasın. Bu hususta desteklerinizi bekliyoruz.”
***
Bir yanda tarifsiz acılar yaşayan bir anne var. Diğer yanda ne var? Mülkiyet mi? Yönetmelikler mi? İmar planları mı?
Bu annenin isteğinin önündeki engeller bunlar mı?
Bugüne kadar onlarca yeşil alan imar plan değişikliği ile konut alanına çevrildi.
Bir kez de tersini yapıp konut alanını yeşile ya da parka çevirsek ne olur?
Sorun mülkiyetse “kamulaştırma” diye bir yöntem ve bunun için de kamu idarelerinin bütçelerinde milyonlarca liralık ödenek var.
Her yıl yüzbinlerce metrekare kamu arazisi özelleştiriliyor.
Bir kez de tersi yapılsa ne olur?
Acılı annenin masum park isteğini yerine getirmemek için mazeret çok.
Ama görüldüğü gibi hepsi teferruat.