Kadınlarımızın, 14 Mayıs seçimine damgası vuracağı iddiasını devam ettiriyorum.
Cumhuriyetle birlikte kadınlarımız toplumdaki yerlerini almışlardır. Gerek geleneklerden, gerekse dinsel baskılardan kaynaklanan özlük haklarındaki kayıpları büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk sayesinde kendilerine teslim edildi ki bu haklar tarihsel bir temele de dayanmaktaydı. Cengiz Han atamız: “Ben sizin hanınızım, eşini göstererek, bu da benim hanımdır.” diyerek, teslim etmişti kadınlarımızın hakkını.
Günümüz Türkiyesi’nin bazı bölgelerinde hala mirastan payını alamayan, şeriat hükümlerine göre tanıklığı bir erkekle eşitlenememiş kadınlarımızın Cumhuriyet’le birlikte kazanımlarını kabaca şöyle sıralayabiliriz:
-1924 Kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başladı.
-1926 Kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı tanındı.
-1926: Medeni Kanun ile mirasta kız ve erkek çocukların eşit pay almaları sağlandı.
-1930 Kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
-1933 Kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.
-1934 Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. (Türkiye bu hakkı kadınlara tanıyan ilk Avrupa ülkesi oldu.)
-1935 tarihinde yapılan milletvekili seçiminde Türk kadını ilk kez oy kullandı.
-1937: Kadınların ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması yasaklandı.
*****
Şimdi gelelim günümüze…
Geçtiğimiz hafta, partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanına hitabında -kafa tutmak boyutundaki- “ Hadi oradan, hadi oradan!” çıkışıyla Akşener, bir kadın cesareti göstermiştir.
Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum, diyen asrın liderimize,
Hadi oradan,
Bir tane kadın mıdır, kız mıdır bilemem, diyen Recep Bey’e,
Hadi oradan,
Kadına şiddet abartılıyor, diyen Tayyip Beye,
Hadi oradan,
Yalnız bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya, diyen Erdoğan Bey’e
Hadi oradan,
Kadınlara, “Sürtük!” diyen Cumhurbaşkanına,
Hadi oradan, diyecek cesur yürekler lazım muhalefete.
Ana muhalefet liderinin Gandivari siyaset anlayışı maalesef toplumda karşılığını bulamamıştır, en az iktidardakiler kadar parmak sallayan, had bildiren daha cesur siyasete, siyasetçilere ihtiyaç vardır. Halk bunu bir müsabaka olarak görüyor, 1-0 öne geçmek istiyor, karşı tarafa ayar verilince gururu okşanıyor. Yani demem o ki son günlerin tabiriyle “seçmende karşılık buluyor.”
Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek… Kızlar okuyunca, erkekler evlenecek kız bulamıyor… Herkes içinde kahkaha atan kadın iffetli değildir… diyen siyasi anlayışı yine kadınlarımız gömecektir oy sandıklarına.
Bu topraklar kadın Başbakan gördü, yine görecek. İnanıyorum ki ilk kadın Cumhurbaşkanı yardımcısı da görecek, Cumhurbaşkanı da… İyiler kazansın.
Kadınlarımız demişken, evinde hem anne hem baba olan güçlü kadınlarımıza buradan selam olsun… Onlara Nazım Hikmet’in dizeleriyle sesleniyorum:
Ve kadınlar,
Bizim kadınlarımız:
Korkunç ve mübarek elleri,
İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
Anamız, avradımız, yârimiz…
Ne zaman adam oluruz …(eşimden bu kez)
Mutfağın, ev işlerinin sadece kadına ait olmadığını; hayatı paylaştığımız gibi ev işlerini de paylaşmayı öğrendiğimiz zaman.
————–
10.04.2023
Namık BUDAK
namikbudak@gmail.com