İzmir’de geçen ay sonunda kent tarihinin en büyük orman yangını tüm Türkiye’nin gündemi oldu.
Yok olan yeşil alanlar, ormanların korunması konusundaki duyarlılığın önemini gözler önüne serdi.
Ama ne yazık ki çabuk unutmak gibi kötü bir huyumuz var. Yangının söndürülmesi ile birlikte konu da sıcaklığını yitirdi.
Oysa ormanları sadece yangınlar tehdit etmiyor. İmar planları gibi çok daha ciddi bir tehdit var.
İzmir’de son birkaç yılda imar konusunda alınan kararlar incelendiğinde işin ne kadar vahim noktalara geldiği açıkça anlaşılıyor.
İzmir’de yaklaşık 500 bin hektar orman alanı var. Ama bu alanlar her geçen gün başka bir bahane ile yok ediliyor.
Orman Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin raporuna göre; son 10 yılda İzmir ve Menderes Orman işletmeleri toplam 121 bin hektar alanı orman dışı kullanıma açtı.
Orman alanlarında rüzgar enerji santrali kurulması amacıyla verilen kesin izin alanı 524 hektar.
İzmir’de maden arama, işletme amaçlı madencilik faaliyetlerine yönelik olarak Orman Kanunu’nun 16. maddesi hükmü gereğince bin 839 hektar alanda verilmiş devam eden izin bulunuyor.
Orman Kanunu’nun 16,17 ve 18. Maddesi gereği İzmir’de verilen toplam izin alanı 30 bin 849 hektar.
***
İzmir ve Manisa için 1/100 binlik imar planları yapıldı. Bu planlarla İzmir’de büyük bölümü orman ve yeşil alan olan bin 400 hektar alan imara açıldı.
Üstelik de imara açılan alanların önemli bölümü Birinci Derece sit kapsamındaydı.
İzmir 1 ve 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma kurulları İzmir genelinde pek çok değişik yerde sit derecelerini değiştirme kararı aldı. Bu kararla da binlerce hektar orman alanında yapılaşmanın önü açıldı.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi geçen aylarda Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın başka bir kararı daha çıktı.
Özel orman alanlarında 4 metrekare daha yapılaşma izni verildi. Orman alanlarında yüzde 6’lık yapılaşma izni zaten vardı.
Bu karar sonunda ilave 4 metrekare izinle yapılaşma izni biraz daha arttırıldı.
***
Kentin doğal değerlerinin her geçen gün yok olduğu görülüyor. Yeşil alanlar, sit bölgeleri, kamu arazileri her gün biraz daha azalıyor.
Alınan kararlarla her geçen gün kentler daha da büyük oranda taş yığını haline geliyor.
Çeşme ve Alaçatı’nın da aralarında bulunduğu pek çok ilçede Birinci Derece Sit, yeşil alan, ağaçlandırılacak alan ya da tarım alanlarında yapılaşmanın önü açıldı.
Çeşme’de Birinci Derece Doğal Sit kapsamında olan 62 hektar alan imara açılarak turizm tercihli konut alanı yapıldı.
Benzer şekilde Çeşme ve Alaçatı’da yeşil ve ağaçlandırılacak alanda kalan toplam 261 hektar alan da imara açıldı.
Gaziemir merkezinin batısında yaklaşık 200 hektar büyüklüğündeki “ Doğal ve Ağaçlık Karakteri Korunacak alan” yapılaşmaya açıldı.
Kemalpaşa Yukarı Kızılca’nın batısında 270 hektarlık “Doğal ve ağaçlık karakteri korunacak alan” yeni yapılaşmalara açıldı. Yine Kemalpaşa merkezinin kuzeyindeki 90 hektarlık alan da da imar izni verildi.
Kemlapaşa Organize Sanayi Bölgesinin batısında “Orman alanı” ve “ Doğal ve ağaçlık Karakteri Korunacak Alan” üstelik 1. Ve 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı içerisinde kalan 110 hektarlık alan da yapılaşmaya açıldı.
***
Selçuk merkez yerleşim alanındaki Kentsel Gelişme Alanı lekesi doğu yönünde yaklaşık 160 hektar genişletildi. Yani Selçuk’da 160 hektar “Tarım Alanı” alanına imar verildi.
Güzelbahçe-Çelebi Mahallesi’nde bulunan konut yerleşiminin kuzeyi ile otoyol arasında kalan 1981 yılında İmar ve İskan Bakanlığı’nca onaylanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarında “ Korunacak Tarım Alanı” olarak belirlenmiş ve bugüne kadar tarımsal yapısını ve ağaç dokusunu korumuş kentsel sınırlayıcı yeşil kuşak görevini üstlenen alan da yapılaşmaya açıldı.
Urla İçmeler’de de tarım alanlarının imarı“kentsel gelişim alanı” ile değiştirilerek yapılaşmanın önü açıldı.
***
Yürürlüğe giren planlarda bazı özel parsellere özel imar ayrıcalıkları tanındı.
Balçova-Karabağlar ilçe sınırında, Uzundere’nin batısında, Balçova sınırları içinde orman alanları yapılaşmaya açıldı.
Ayrıca Balçova İçme Suyu Barajı Korumu Havzası sınırları içindeki tek bir parsele yönelik değişiklik yapılarak bu alana da imar izni verildi.
Karşıyaka’da Bostanlı Barajı yakınında 650 bin ve yine Karşıyaka’da iki ayrı bölgede 2 milyon ve 1.5 milyon metrekarelik alanlara ayrıcalıklı imar hakkı tanındı.
Yani sadece Karşıyaka’da imara açılan alanların toplamı 4.2 milyon metrekareyi buluyor. Bu da yaklaşık 10 fuar kadar büyüklüğe eşit bir alan demek.
Bu kadar da değil. Balçova İçme Suyu Barajı Koruma Havzası sınırları içinde de ayrıcalıklı imar uygulaması var.
Baraj koruma havzasında tam 180 bin metrekarelik alan yapılan imar plan değişikliği ile imara açıldı.
***
Ne yazık ki bu planları herhangi bir mecliste tartışma olanağı falan da olmadı.
İzmir’in geleceği Ankara’daki birkaç bürokratın kararı ile belirlendi.