TBMM Dışişleri Komisyonu’nda geçenlerde görüşülerek kabul edilen ve genel kurulda görüşülerek kabul edilmesi beklenen anlaşmayla Sudan’dan tereyağı, yumurta, bal, patates, domates, sarımsak, üzüm, buğday, mısır ve en ilginci de at ve eşek eti ile bunların sakatatları ithal edilecek.
Türkiye çeşitli ülkelerle yaptığı tarımsal ürün ithalatı anlaşmaları ile gıda egemenliğini yitirme noktasında. Yıllardır her ithalat öncesinde bunun geçici olduğu, yerli üretime önem verileceği ve gereksinimlerin yerli üretimden karşılanacağı söyleniyor. Ancak şimdi olduğu gibi mütemadiyen ithalat için gümrükler sıfırlanıyor.
Örneğin yumurtada Irak yerli üretime geçince arz fazlası nedeniyle fiyat düşmüştü. Bunun üzerine bazı şirketler konkordato ilan ettiler. Şimdi Sudan’dan yumurta ithal etmenin manasını yumurta üreticileri anlamakta zorlanıyorlar.
Türkiye dünyanın sayılı üzüm üreticisi ve ihracatçısı. Artan maliyetler ve düşük satış fiyatları nedeniyle üzüm üreticisi neredeyse üretimden çıkma aşamasındayken, ithalatın sözü bile sektörde moralleri bozmaya yetiyor.
Velhasıl gelecekte uğruna savaşların verileceği tarımsal alanlar düşük ürün fiyatları nedeniyle boş kalırken, çözüm ithalat olarak görülüyor.
Sudan’dan ithalat listesinde bir de at-eşek eti ile bunların sakatatları bulunuyor. Kış aylarının gelmesi ve bazı hocaların sağlıklı beslenme için sakatat tavsiye etmeleri talebi arttırıyor. Bunun sonucunda talebe yetişemeyen düşük arz, sakatat fiyatlarını arttırıyor. İthal edilecek hayvanların nerede kullanılacağı teklifte yer almıyor ve muhtemelen kedi ve köpek mama yapımında kullanılacağı tahmin ediliyor.
Nerede kullanılacakları açıklansa bile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan hileli gıda ifşa listelerinde et yemekleri ve et ürünleri içerisinde at, eşek eti ve sakatatlarının çıktığı gören tüketiciler haklı olarak endişe duyuyorlar.
Halbuki ulusal bir hayvancılık politikası ile et/süt arzı ve fiyatı arasındaki denge sağlanarak bu sorun ithalatla değil yerli üretimle çözülebilir.
Konuyla ilgili olarak açıklamalar yapan İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, Sudan’ın sağlıklı hayvansal ürün satma durumun ne olduğuna bakılmasının gerektiğini belirtiyor.
İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kürşat Özer de; daha önce hayvanat bahçesindeki hayvanlara at eti yedirildiğini, ruam hastalığının (halk arasında mankafa hastalığı denir) hayvanlara ve bir kişiye bulaştığına dikkat çekerek, Türkiye’de böyle bir ihtiyaç olduğunu düşünmediğini, bu durumun ruam hastalığı başta olmak üzere bazı hastalıkların bulaşma riskini doğurabileceğini söylüyor.
Biz söylemiyoruz, uzmanları söylüyorlar…
Prof. Dr. Harun Raşit Uysal
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi
harunrasituysal@gmail.com