9 Eylül İzmir için özgürlük demektir. Özgür fikir, özgür yaşam, özgür toplum… Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti kurduğu Türkiye’sinde hayata geçirmek istediği özgür toplumun ilk fidanıdır İzmir…
İzmir bu nedenle 9 Eylül’ün değerini çok iyi bilir… 100 yıldır bu sevdasından hiç vazgeçmedi, her türlü hainliğe karşı durdu, boynunu hiç eğmedi.
İzmirli şair ve yazar Haluk Işık, İzmir ve 9 Eylül için yazdığı ”Söz Yetmez” adlı şiirinde İzmir’in yüreğinde taşıdığı bu kutsal emaneti en gerçekçi anlatan satırları örmüştür emek emek…
***
Sen 9 Eylül dersin iki kelime
Ben değişen yazgı anlarım
Özgürlük anlarım, bağımsızlık,
Sen İzmir dersin iki heceyle
Ben sevinçten ağlarım
***
Tarihin başı mı dönmüş
Şimşek hızı geldiklerinde?
Şaşırmış mı toprak
Ayakları yere değmeyen atlar geçerken?
Önce deniz mi görmüş
Kavruk yüzlü neferleri?
***
Bugün 9 Eylül
Tam sırasıdır canlandırmanın hatıraları
Sen 9 Eylül dersin iki kelime
Ben onurlu bir halk anlarım
Rüzgarın çevirdiği sayfa anlarım
Sen İzmir dersin iki hece
Ben saygıyla ayağa kalkarım.
***
Yıllarca emperyalizme karşı, bağımsızlık savaşları veren ülkelerin kahramanlıklarını öğrendik tarih kitaplarından, tanık olduk. Onlar bu mücadelenin değerini iyi bilirler, kuşaklar boyu da evlatlarına anlatırlar, her fırsatta…
Bu kutsal çaba hiç bitmez. Geçmişte de, bugün de hep aynı değerde…
Bu anlamda sinemayı da çok iyi kullanırlar; nedense bizim kurtuluş savaşımızı es geçen Hollywood hepsini yapmıştır, yeni kahramanlar da yaratarak…
Çünkü bilinir ki, tarih unutturulunca, kimlik ortadan kalkar, millet olmanın, vatan olmanın bir değeri kalmaz.
***
9 Eylül, bu ülkenin tarihi boyunca verdiği en önemli özgürlük savaşının zafer noktasıdır, İzmir’in kurtuluşudur, Türkiye’nin özgürlüğüdür. Sevgili Yılmaz Özdil’in köşesinde sık sık dile getirdiği gibi, “Bir ülkenin kurtuluş savaşını başlatan ve bitiren yegane şehirdir İzmir… Dünyada da başka bir örneği yoktur.”
Onun için 9 Eylül’ün İzmir için, hem toplumsal, hem kişisel hem de tarihsel bir önemi vardır.
Bu nedenle İzmirli her 9 Eylül’de, meydanları doldurur, yüreğini özgürlükle ateşler, bağımsızlık savaşını veren, ruhuna bu duyguyu aşılayan lideri Atatürk’e, silah arkadaşlarına, canı pahasına Mehmetçiğe duyduğu minneti böyle dile getirir.
İzmirli için 9 Eylül, özgürlüğe duyulan yürek çarpıntısıdır, uğruna kan dökülen bir tarihsel değerdir.
***
İzmir işte bu nedenle, geçmişini unutmayan, tarihiyle gurur duyan milletlere eş değerde, bir ülküye sahiptir.
Ne olursa olsun, tarihini yaşatmak için direnir, sokakları doldurur, geçmişini yad eder, kendisi de o günü yaşar, çocuklarına da o heyecanı yaşatır.
Bu dün de öyleydi, bugün de…
***
İzmir’in Cumhuriyet tarihini yazan önemli isimlerden Yaşar Aksoy, “9 Eylül’de İzmir’e Bayrak Çeken Kahramanlar” adlı kitabında, İzmir’e, Türkiye’ye bağımsızlık müjdesi veren, bu uğurda canını veren kahramanları anlatıyor.
7’den 70’e herkesin okuması gereken bir çalışma…
İşte o kitabın arka kapağında şunlar yazıyor; yani dünden bir gerçek:
***
“İşgal yıllarında İzmirli halkın elinde Türk bayrağı yoktu. Çünkü Yunan işgalcileri, tek tek Müslüman evlerini basıp arama yaptılar ve Türk bayraklarına el koydular. Bizim Güzelyalı’daki dede evimiz de bu talanlardan nasibini aldı. Sonra topladıkları Türk bayraklarını büyük tomarlar yapıp mahalle ortasında ateşe verdiler, böylece halkın elinde bayrak kalmadı.
Ancak 30 Ağustos Büyük Taarruz’dan galip çıkan Türk ordusu, hızla İzmir’e doğru yaklaşınca halk harekete geçti. Analar kızların eteklerini bozdular, kırmızı perdelerini aşağı indirdiler, kırmızı masa örtülerini kesip doğradılar. Bu kırmızı kumaşların ortasına beyaz patiskadan ay ve yıldız diktiler. Halk kendi bayrağını, ‘halkın bayrağını’ yapmış oldu. Böylece Mehmetçik’leri beklemeye başladılar.
9 Eylül saahı süvariler İzmir’e girmeye başlayınca, halk bayraklarını evlerine, çatılarına, ağaçların ve minarelerin tepesine asmaya başladı. Böylece İzmir tepeden bakınca bir anda ‘gelincik tarlasına’ döndü.
Bayrak, ordusunu bağrına bastı.”
***
9 Eylül, İzmir için bir bağımsızlık, bir özgürlük nişanıdır. İzmirli bunu çok iyi bilir, yaşar ve yaşatır. Bu gurur onu bugünden geleceğe taşır.
Ne Ata’sıdan vazgeçer ne bayrağından… Her şeyi sineye çeker, cahilliğe, yobazlığa ölümüne direnir, ama özgürlüğünden asla taviz vermez.
İşte bu yüzden 9 Eylül’e minneti ve Atatürk’e duyduğu sevgi her türlü siyasi bakışın üstündedir, yürekten gelir.
Mesaj çok açık ve nettir.