Basmane Meydanı’nda Büyükşehir Belediyesi’nin ESHOT garajı olarak kullandığı arazinin satışı gündemdeydi.
Söz konusu araziye çok katlı bir bina yapılacağı için imar plan değişikliği de yapılması gerekiyordu.
Konu 23 yıl önce İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’ne geldi.
Bir Meclis üyesi söz aldı ve şöyle konuştu:
“Arkadaşlar, Basmane İzmir’in merkezi. Burada ciddi bir sıkışıklık söz konusu. Şimdi Basmane’de Fuar ile entegre olması gereken bir belediye arazisini satmamız ve gökdelen yapımı için karar almamız isteniyor.
Bir an için Basmane’de gökdelen yapıldığını düşünün. Burada fazla sayıda insan sifonu aynı anda çektiğinde kanalizasyonlar bile kaldırmaz ve patlar.
Yaşanacak trafik ve otopark sorunu da devasa boyutlarda olacaktır. Bırakalım bu alan fuar ile entegre olsun ve daha büyük bir güzellik yaşansın.”
Dinlemediler o meclis üyesini. Planlar kabul edildi ve arazinin satışı yapıldı. Davalar birbirini izledi.
Aradan 20 yıla yakın bir süre geçti. Fuar ile entegre olması gereken bir alanda şimdi dev bir çukur var.
***
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 18 yıl önce bir önerge gündeme geldi.
Bu önerge, Eski Balık Hali olarak bilinen alanın ‘Konak Pier’ adıyla alışveriş merkezine dönüşmesini içeriyordu.
Konu çok karışıktı. İnşaatı yapan firma aradan çekilmiş, kiralayanlar ruhsat konusunda sorunla baş başa kalmıştı.
Belediyeye yatırılması gereken otopark parası bile ödenmemişti. Ama birileri, “istihdam sağlanacağı” gerekçesiyle ruhsat konusunun halledilmesini istiyordu.
Bir meclis üyesi söz aldı, ”Madem öyle. Konak Meydanı’nı verin bana. Size istediğiniz kadar istihdam oluşturayım” dedi.
O dönemde Konak Pier’deki dükkanlar ruhsatlarını alamadı.
Birkaç hafta sonra Konak Pier açıldı. Törene dönemin Valisi de katıldı ve açılışı da kendisi yaptı.
Töreni izleyen gazeteciler arasında ben de vardım. Vali’ye ruhsatsız bir yerin açılışını yapmanın kendisini rahatsız edip etmediğini sordum.
Şu tarihi cevabı aldım: “Bu tür işletmeler kurulur, açılır. Ruhsat sorunu zamanla halledilir. Önemli olan istihdamın artırılmasıdır.”
O Vali gitti. İzmir’e ondan sonra 6 vali daha geldi. Ama İzmir’in göbeğinde o lüks dükkanlar uzun yıllar ruhsatsız çalıştı.
***
Merhum eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve eşi Semra Hanım 20 yıl önce İzmir Kordon’unda gezintiye çıktı.
Semra Hanım Kordon Yolu’nun genişletilmesinin daha iyi olacağını söyledi.
Bu sözler üzerine harekete geçen Karayolları yetkilileri hemen proje hazırladı.
Proje denizin doldurulup 6 şeritli bir yol yapılmasını öngörüyordu.
Bölge SİT kapsamında olmasına rağmen hemen inşaat başladı.
Bilimsel meslek odaları, “Kamunun parasını boşa harcamayın. Şehircilik ve hukuk kurullarına aykırı iş yapıyorsunuz” diye önce uyardı.
Uyarıları dikkate alınmayınca davalar açıldı. Ancak dava sonuçları beklenmeden Kordon dolduruldu. Ama mahkeme yol çalışmalarını durdurdu.
Kamunun milyonlarca lirasının boşa gitmesinin yanı sıra Kordon’un yüzlerce yıllık silüeti de bozuldu. Viyadük ayakları da çirkinlik abidesi olarak Kordon’un başlangıç noktasında tarihi eser olmak üzere.
***
Karayolları Genel Müdürlüğü Bornova Ağaçlı Yol’daki 54 bin ve 27 bin metrekarelik arazilerini satılmak üzere Özelleştirme İdaresi’ne devretti.
İmar Planları’nda “Bölgesel Park” olarak görünen alanla ilgili plan değişikliği yapıldı.
Alsancak’ta Kültürpark, Buca’da Hasan Ağa Bahçesi, Bornova’da da Büyükprak neyse aynı kapsamda olan yani “Bölgesel Park” niteliğindeki alan 2 emsal ve 10 kat olarak imara açıldı.
Bornova Belediyesi bu planları üç kez reddetti. Ancak Özelleştirme İdaresi kendi yetkisini kullanarak planları resmi hale getirdi.
Bornova Belediyesi planların iptali için dava açtı. Ancak Özelleştirme İdaresi bu davanın sonucunu beklemeyerek satışı gerçekleştirdi.
***
***
İzmir’e bütün bu sorunları yaşatan, kamu kaynaklarının heba olmasına neden olan zihniyet belli.
Uyarılara rağmen; gerekli ruhsat, izin ya da mahkeme kararını almadan işe başlayanlar sürekli duvara tosluyor.
Çünkü devlet yönetimi ‘gecekondu’ zihniyeti kaldırmıyor.
İşin kötüsü bunu yapanlar tarihten de hiç ders almıyor.