Cuma günü kurban bayramı. Geçen yıl kurban bayramında Türkiye genelinde, yaklaşık olarak 900 bin baş büyük, 2 milyon baş küçükbaş olmak üzere toplam 3 milyon baş civarında hayvan kesildi.
Ancak bu yıl bu sayılara ulaşılamayacağını sanıyorum. Çünkü bayram korona gölgesinde yapılacak. İnsanların geçen yıllara oranla daha büyük bir kısmı bağış yolunu seçmiş durumda. Bazıları ekonomik nedenlerle kesmeyeceklerini ifade ederlerken, yurtdışındaki seyahat kısıtlamaları nedeniyle Avrupa’dan gelemeyen yurttaşlar da bu yıl kurbanlarını bulundukları ülkelerde kesecekler. Bu da pek tabii ki sayıyı azaltacak.
Kurban bayramı, Ramazan’a göre daha telaşlı. Birinci gün kurban işleriyle uğraşılırken, bayram ziyaretleri genellikle ikinci günden itibaren başlıyor.
Türkiye’de kurbanlık hayvanlar genellikle bayramın birinci günü kesiliyor. Halbuki bayram dört gün ve kesim işlerinin bu dört güne yayılması gerekiyor. Bu yapılırsa ne kurbanlık bulma telaşı ne fiyat dalgalanmaları ne de koronaya yakalanma riski olur.
El sıkmak hala riskli ve kurban satın alırken uzun süre el sıkışıp sallama geleneği bu yıl için unutulmalı, pazarlık baş sallayarak yapılmalı. Alışveriş sırasında da fiziksel mesafe (sosyal mesafe) mutlaka korunmalı.
Şu ana kadar böyle mi oldu? Geçen hafta sonu birkaç ilçenin kurbanlık satış yerlerini gezdim. Ne sosyal mesafeye uyan, ne de maske takan var. Alışverişler de maşallah eskisi gibi dakikalarca el sallanarak yapılıyor. Uyarsanız da nafile yanıt hep ayni “bir şey olmaz”
Bu arada görüştüğüm Veteriner Hekimlerin söylediklerine göre; kesim öncesi kurbanlık hayvanların yorgun olmaması ve kesimden önce 12 saat boyunca yem verilmemesi gerekiyor.
Taşınmaları ve kesilmeleri sırasında hayvanlara kötü muamelelerden ve hareketlerden kesinlikle kaçınılmalı. Gerek kesimden önce gerekse de kesim sırasında hayvanların strese girmeleri hayvan refahı açısından sakıncalı. Ayrıca böyle durumlarda etleri de kısa sürede bozuluyor.
Kurbanların, belediyelerce belirlenmiş yerlerde kesilmesi gerekiyor. Özel mülk veya bahçesinde kurban keseceklerin kesim yerleri beton, beton asfalt vb. sızdırmaz malzemeden yapılmış olmalı. Kesim sonrası kanın toprağa dağılmasını önlemek üzere çukur hemen toprakla kapatılmalı, gerektiğinde kireçlenmeli.
Kurbandan çıkan ve kullanılmayacak olan işkembe ile diğer benzeri atıklar, sızdırmaz, dayanıklı, yüksek yoğunluklu polietilen siyah torbalara üçe iki oranında konulmalı, gerektiğinde ikinci torba kullanılmalı, ağzı iyice kapatılıp bağlanmalı ve bayram süresince hizmet verecek olan belediye temizlik ekiplerine teslim edilmeli.
Bu hizmetlerin verilmediği yerlerde bahsedilen atıklar ve var ise hastalıklı bölümler kesim yapanlar tarafından en az iki metre derinliğindeki çukura gömülmeli. Ayrıca, cadde, sokak ve park gibi kamusal alanlarda kurbanlık hayvan kesimleri yapılamayacağının unutulmaması gerekiyor.
Kesim sıcaklığının düşmesi için en az 5-6 saat bekletildikten sonra etler buzdolabına kaldırılmalı. Kurbanlık etler henüz kesim sıcaklığında iken poşet içerisinde veya hava almayacak durumda büyük parçalar halinde üst üste buzdolabına konmamalı.
Bu durumda buzdolabının ısısı iç kısımları soğutmaya yetmeyeceği için iki gün gibi çok kısa bir sürede bozulma, kokuşma hatta yeşillenmeler oluşuyor. Böyle kısımlar kesinlikle tüketilmemeli, hemen imha edilmeli.
Kesim kalitesi ve hijyen durumuna göre değişmekle beraber, etler buzdolabında 5-6, kıyma 3 gün durabiliyorlar. Daha uzun süre isteniyorsa eksi 18 derecedeki derin dondurucularda saklanmalılar.
Kesim sonrasında ailecek ya da kurban kesmeyen komşularla birlikte kavurma yeme geleneği vardır. Kavurmaların iyi pişirilmesi gerekiyor. Sofraya oturma düzeninde de sosyal mesafe kuralları mutlaka yerine getirilmeli.
Bayram ziyaretleri de, şayet yapılacaksa, el sıkmadan ve sosyal mesafeye uyarak yapılmalı.
Bu vesileyle sizin, değerli ailenizin, akrabalarınızın, komşularınızın ve dostlarınızın kurban bayramını kutlarım.
Prof. Dr. Harun Raşit Uysal
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi
E posta, harunrasituysal@gmail.com
e mail; harun.uysal@ege.edu.tr,harunrasituysal@gmail.com