Yıl 1996, yer İzmir Büyükşehir Belediyesi. Encümen Salonu’nda çok önemli bir ihale gerçekleşiyordu.
Ben de ihaleyi izleyen muhabirler arasındaydım.
İhale büyük olunca, taliplisi de çok ve sorunluydu elbette. Nedense, katılımcıların bir bölümü ihale yapılırken görüntü alan, fotoğraf çeken gazetecileri bir türlü haz etmedi.
“Ne çekiyorsunuz lan!” dedikten sonra önce sözlü sataşmalar sonra da fiili saldırı başladı.
Ben de dahil çok sayıda muhabirin fotoğraf makinesi ve kameraları kırıldı. Aldığı darbelerden bir süre baygınlık geçiren arkadaşlarımız oldu.
Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura söz konusu ihaleyi iptal etti. Ardından aynı iş yapılan ihaleye saldırgan katılımcıları kabul etmedi.
***
Bizim mesleğin en güzel, en önemli ama bir o kadar da çileli görevidir muhabirlik. Aktivitenin içinde tarihe tanıklık edilir.
Ama ne yazık ki muhabirler çalışırken sık sık “Ne çekiyorsun lan!” cümlesini duyar.
Dün de CHP İzmir Gençlik Kolu Kongresi’nde duydu muhabirler bu cümleyi. Keşke sadece duymakla kalsalardı, ne yazık ki saldırıya da uğradılar.
Kameraları, fotoğraf makineleri kırıldı.
Basın mensuplarından Oktay Güçtekin’e yaklaşık 50-60 kişilik grubun saldırdığı ileri sürülürken, olaya müdahale etmek isteyen bir başka gazeteci Tenzile Aşçı’nın ise kargaşada telefonun gasp edildiği öğrenildi.
Öncelikle meslektaşlarımıza büyük geçmiş olsun.
***
CHP İl Başkanı Deniz Yücel; “Cumhuriyet Halk Partisi olarak demokrasiyi parti içinde en iyi uygulayan parti olmakla hep övündük. Bu demokrasinin en güzel örnekleri de, demokratik ortamlarda yapılan seçimlerimizdir. Maalesef son yapılan il gençlik kolları kongremizde yaşananlar, partimizin demokrasi anlayışına ve her alanda savunduğu basın özgürlüğünden yana duruşumuza yakışmamıştır. Bu olayın sorumluları CHP terbiyesi almış olamaz ve partimizde barınamaz. Bu saldırılar kimsenin yanına kâr kalmayacaktır” diyerek özelleştirişini yaptı.
Ama yetmez.
CHP İzmir İl Gençlik Kolları Kongresi gibi son derece önemli bir yerde neden partinin deneyimli isimlerinin seçimler tamamlanana kadar kalmadığı elbette kendi içlerinde değerlendirecekleri bir konu.
Ama gazetecilere saldırı öyle değil.
Gazetecilerin olayın takipçisi olacağından kimsenin şüphesi olmasın.