Geçen hafta Urla merkezli deprem bir kez daha vahim gerçeği hatırlattı. İzmir, deprem riski yüksek kentler arasında yer alıyor.
6.5 hatta 7’e kadar depremler tarih boyunca yaşanmış. Bundan sonra da her zaman olma ihtimali var.
Bu durumda İzmir’deki binaların depreme karşı dayanıklı olması bir seçenek değil, yaşamsal zorunluluk.
Ama öyle değil.
İzmir’in en ciddi sorunlarından biri de yapı stoğunun standartların altında olması.
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 2009 yılında 3 semtte (Manavkuyu, Alaybey ve Basın Sitesi Mahalleleri) 1490 binada inceleme yaptı.
Alaybey’de taranan yapıların inşaat kalitesinin yüzde 4, Manavkuyu’da taranan yapıların inşaat kalitesinin yüzde 2, Basınsitesi’nde taranan yapıların inşaat kalitesinin yüzde 3’ünün iyi olduğu belirlendi.
Aynı şekilde 2011 yılında yapılan çalışmada Balçova’da taranan yapıların yüzde 36.6’sı Seferihisar’da taranan binaların yüzde 58.8 bakılması gereken 1. öncelikli yapılar olarak tespit edildi.
Bornova ve Bayraklı Belediyelerin yaptığı bina risk analizlerinde incelenen 1000 binanın 56’sının proje edildiği yıldaki yönetmeliğe göre bile uygun malzeme kalitesinde olmadığı görüldü.
***
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu, olası bir depremde İzmir’de yaşanacaklarla ilgili geçen yıl bir rapor da hazırladı.
Raporda; ülkemizde olası 7 ve üzeri bir depremde yapılan istatistiksel çalışmalar sonucunda yapı stoğınun yüzde 6’sının yıkılacağı bir o kadarının da hasar göreceğinin tahmin edildiği vurgulandı.
İzmir’de olası bir depremde 75.000 binanın kullanılmaz hale geleceği ve can kaybının da en iyimser tahminle 30 bin civarında olacağına dikkat çekildi.
***
Tüm araştırmalar ve bilimsel açıklamalara göre kent yenileme projeleri adeta bir beka meselesi.
Bu konuda tüm Türkiye’deki yerel yönetimlere yıllardır örnek olan bir Başkan var.
Başkan Abdül Batur 20 yıl öncesinden bu işin hayati önemini anladı. Anlamakla kalmadı projeleri hayata da geçirdi.
Narlıdere Belediye Başkanlığı görevine 1999’da seçilen Batur, ilçenin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Yenikale’de işe koyuldu.
Daracık sokaklar, tek katlı kullanılmayacak halde sağlıksız yapılarla doluydu bu semt. 40 bin metrekarelik bir alanda 320 ev bulunuyordu.
570 yeni konut inşa edildi. Arsa sahipleri modern evlerin sahibi oldu. Şimdi Yenikale’de geniş caddeleri, parkları, depreme dayanıklı modern binalarıyla bambaşka bir semt var.
Sonra Yeniköy’de de kent yenileme çalışması başlatıldı. Bu mahalle de Narlıdere’nin en eski 3. mahallesiydi. Manzara burada da aynıydı. Sağlıksız evler, bir otomobilin geçeceği genişlikte sokaklar mevcuttu.
Yeniköy’de 2000 yılında başlandı kent dokusunu günümüz şartlarına uygun hale getirme çalışmaları. Modern binaların yanı sıra parkları, geniş sokakları olan, alt yapısı bitmiş, ışıl ışıl bir mahalle haline getirildi. 6 yıllık bir çalışmayla buradaki proje tamamladı. 45 bin metrekarelik bir alanda proje uygulandı. Bu bölgede 400 hak sahibine yeni çağdaş konutlar teslim edildi.
Yeniköy’den sonra sıra Yukarıköy’e geldi. Narlıdere’nin en eski yerleşim yeri olan Narlı Mahallesi içindeki Yukarıköy bölgesinde eski dokuyu yenileme projesine 2005 yılında başlandı. Bu bölgedeki 120’ye yakın eski binanın yıkımı gerçekleşti. Yeni yapılan imar planı doğrultusunda geniş yolları, parklarıyla modern kentin adımları atıldı. 34 bin metrekarelik bir alanı kapsayan bu proje kapsamında 420 konut inşa edildi.
Narlıdere’de hayata geçirilen bu 3 kent dokusunu yenileme projesiyle modern bir hayat başladı.
Eski dokuyu yenilenirken, gecekondu ve kaçak yapıların çoğunlukta olduğu 2. İnönü Mahallesi de unutulmadı. İlçenin sırtlarını kuşatan bu çirkin görüntüyü kaldırmak için de bölgedeki 550 gecekondu yıkıldı. Yerine son derece modern her türlü donanımı olan çağdaş şehirciliği gereği bin 500’e yakın konut yapıldı.
***
Abdül Batur 31 Mart 2019’dan bugüne de Konak Belediye Başkanı. Konak’ta da Narlıdere’de olduğu gibi kent yenileme projelerine hemen başladı.
Konak Belediyesinin Gültepe’de 14 mahalle için hazırladığı kent yenileme planları İzmir Büyükşehir Belediyesinde de kabul edildi.
300 Hektarlık alanın revize edilen planları, artırılan sosyal donatı ve yeşil alanları ile dikkat çekiyor. Mevcut halinde kişi başına 0,86 metrekare yeşil alan yer alırken, yeni planlarda bu rakam kişi başına 9 metrekareye yükseltildi. 45 hektarlık sosyal donatı alanı ise 95 hektara çıkarıldı.
En önemlisi de on binlerce insanın artık güvenli binalarda oturacak olması.
***
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur bir kez daha kent yenileme için taşın altına elini koyarak örnek oldu.
Umarım İzmir’in merkez ilçesindeki bu gelişmeler kentin tamamına yayılır.
Çünkü İzmir’deki son dayanıksız bina da dönüşmeden kimse güvende değil.