Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura göreve geldiği 1984’ten sonra önemli bir sosyal projeyi kurumsallaştırmak istedi.
Tanzim Satış mağazalarını TANSAŞ adıyla büyük bir şirkete çevirdi. Mağaza sayısını da 10 kat arttırdı. Artık İzmir’in her semtinde halk ucuz fasulye, pirinç, süt, yumurta ve temizlik malzemeleri olmak üzere onlarca hayati ürüne çok ucuz fiyatlara ulaşıyordu.
Oysa Türkiye’yi yöneten Başbakan Turgut Özal ülkeyi katı bir liberalimle yönetmek istiyordu. Devletin pek çok alandan çekilmesini istiyordu.
Özfatura’nın girişimi hiç hoşuna gitmemişti. Özal Özfatura’yı aradı ve hemen TANSAŞ’ı ve mağazalarını kapatmasını isteyerek, “Biz devletin olabildiğince çok alandan çekilmesini istiyoruz, sen İzmir’de bakkallık yapıyorsun” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ile Devletin Başı ciddi şekilde karşı karışa gelmişti.
Özfatura’nın karşılığı sert oldu. “Bana talimat veremezsin. Yaptıramayacağın şeyi bana söyleme. Belediye başkanı şehrin halkına hesap verir” dedi.
Özal tüm Türkiye’de uyguladığı sistemin tam tersi olsa da İzmir’de Özfatura’nın yaptıklarını kabul etmek zorunda kaldı.
Ama 1990’lı yılların son yarısında “genel ve yerel yönetimler bakkallık yapmamalı” diyenler galip geldi ve İzmir kenti ucuzlatan değerini kaybetti.
***
Geçen yazımda bu konuya değinmiştim. Şimdi ucuz gıda ürünleri konusu tüm ülkenin meselesi oldu.
Zincir marketlerde her gün değişen ürün fiyatlarıyla başa çıkılmıyor.
Elbette bu durumun tek sorumlusu marketler değil. Uygulanan yanlış politikalarla bu noktaya gelindiği açık.
Ama gelinen nokta 21. Yüzyılda ucuz temel gıda ve temizlik ürünlerine ulaşmak artık en önemli sorun oldu.
Bu konuda çok vahim bir tablo var.
Bugünlerde asgari ücret belirlenmesi görüşmeleri yapılıyor. Türkiye’nin en büyük işçi sendikası konfederasyonu bile asgari ücret için açlık sınırını olan 7 bin 700 lirayı referans gösterdi. Çünkü yoksulluk sınırı 25 bin lirayı buldu.
Gelinen noktada açlık sınırı düzeyinde bir asgari ücret sağlamak bile yeterli sayılıyor.
***
Böyle bir ortamda İzmir’de 45 yıl önce üretilen halka ucuz gıda ve temizlik madde sağlamanın önemi bugün daha iyi anlaşıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi bugün de bu anlayışı Halkın Bakkalı ve Halkın Kasabı Projeleriyle sürdürüyor.
Umarım bu proje İzmir’i yeniden 30 yıl önce olduğu gibi Türkiye’deki en ucuz büyük kent yapar.
Tarih “belediyeler bakkallık yapmamalı” diyenleri haksız çıkardı.