İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İklim Krizi zirvesine katılarak dirençli kent yaratmanın önemine değindi. Başkan Soyer, “2030’da İzmir, iklim nötr bir şehir olacak. Zor olduğunu biliyoruz ama yapacağız. Bizim başka bir önceliğimiz olamaz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ege Sanayici ve İşinsanları Derneği (ESİAD), Rotary International ve ESRAG işbirliğiyle düzenlenen İklim Krizi zirvesine katıldı. ESİAD merkezindeki toplantıda konuşan Başkan Tunç Soyer, “Bizim 4 buçuk milyar yıllık bir gezegenimiz var ve artık hasta. Son 50 yılda 1,2 derece ısınmış. Deprem, sel, tsunami olduğunda şaşırıyoruz. Halbuki o hastalık belirtileri. Önce hastalık belirtileriyle karşılaşıyoruz. Hiçbirimizin hasta bir gezegende sağlıklı olma ihtimali yok. Bu gezegen sağlığına kavuşmadan tek tek bireyler olarak sağlıklı olmamıza imkan yok. Ve maalesef hastalığın belirtilerini en yoğun gösterdiği yer Akdeniz Havzası. Çok daha fazlasıyla karşılaşacağız maalesef. Daha çok seller, taşkınlar, tsunamiler, hortumlar göreceğiz. Bu nedenle önceliğimizi dirençli kent yaratmaya ayırmak mecburiyetindeyiz. Birinci önceliğimiz, sadece yerel yönetim olarak değil merkezi otorite ve sivil toplum kuruluşları anlamında da bu olmak zorunda” dedi.
“Çevre Bakanlığı’nın adını değiştirmek mecburiyetindeyiz”
Önemli yanılgılarımızdan birisinin de doğayı çevre olarak tarif etmek olduğunu belirten Başkan Soyer, “Önce dilimizi değiştirmemiz gerekiyor. Çevre ne demek? Merkezine kendinizi koyduğunuz bir şey. Adına çevre müdürlüğü, bakanlığı diyoruz ama aslında doğayı kastediyoruz. Ama merkezinde bizim olduğumuz bir doğa. Bir kere önce bunu değiştirmek zorundayız. Biz bu doğanın ne merkezindeyiz ne üstündeyiz ne ona hakimiz. Biz onun parçasıyız sadece. Biz dışarıdaki ağaç gibi nefes alıp verip yaşayan bir canlıyız. O doğanın bir parçasıyız, onun üzerinde bir şey değiliz. Bu yüzden Çevre Bakanlığı’nın adını değiştirmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.
“Kurda, kuşa, aşa”
Demokrasiyi de yeniden tarif etmek gerektiğini söyleyen Başkan Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğanın haklarını, doğanın hukukunun üstünlüğünü de temel insan haklarıyla birlikte anlamaya başlamak mecburiyetindeyiz. Anadolu’da tohum serperken kurda kuşa aşa denir. Bunun matematiği var. Atalarımız iki doğaya bir bana demiş. Sürdürülebilirliğin matematiksel formülünü 2 doğaya 1 insana diye tarif etmiş. Önce kurda, kuşa sonra aşa demiş. Bizim dünyayı yeniden keşfetmeye ihtiyacımız yok, önce geçmişi, atalarımızı, o kadim kültürün bize bıraktığı mirası anlama mecburiyetimiz var.”
“Ekonomi ve ekolojiyi birlikte düşünmeliyiz”
377 şehir arasından Avrupa Birliği’nin İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu’na Türkiye’de seçilen iki şehirden birinin İzmir olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, “2030’da İzmir, iklim nötr bir şehir olacak. Zor olduğunu biliyoruz ama yapacağız. Bizim başka bir önceliğimiz olamaz. 15-21 Mart tarihleri arasında İzmir’de göğsümüzü kabartan bir kongre düzenledik. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ne ev sahipliği yaptık. Çok önemli bir tespit vardı. Ekonomi ve ekoloji arasındaki ilişki bir ses uyumundan ibaret değil. Ekonomi ve ekolojinin birlikte düşünülmesi gerek. Bence o tespit İktisat Kongresi’nin en önemli çıktılarından biriydi. Aydınlık bir ülke inşa edeceksek ekonomi ve ekolojinin iç içe geçmesini, birbiriyle uyumlu bir gelecek tasarlamasını mecbur görüyoruz. Başka çaremiz yok” dedi.
“İkinci bir Mustafa Kemal Atatürk beklemeyin”
Oturuma katılan gençlere hitap eden Başkan Soyer, “Bu dönüşümü gençlerimizin başaracağına inanıyorum. Bizim nesillerimiz iyi bir sınav vermedi gençler. Ama siz bu dünyanın en bereketli topraklarında çok daha iyi bir yaşamı hak ediyorsunuz. Bunu değiştirmek sizin elinizde. İkinci bir Mustafa Kemal Atatürk beklemeyin. Siz o gücü yaratacaksınız, siz el ele vereceksiniz. Bizim umudumuz sizde. 1923 kuşağı bu topraklara cumhuriyeti getirmiş. Siz de ikinci yüzyılında cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracaksınız. Bugün şikayet ettiğiniz ne varsa tamamı demokrasinin olmamasından. Ve çözüm olarak düşündüğünüz ne varsa demokrasiyle sağlanacak” ifadelerini kullandı.
“Çok değerli bir belediye başkanımız var”
Moderatörlüğünü Natural Rotary Kulübü Başkanı Meltem Onay’ın üstlendiği buluşmada konuşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, iklim krizi nedeniyle kuraklık, gıdaya ulaşım, göç, insan hareketliliği ve kaynakların tükenmesi sorunlarıyla karşı karşıya kalınacağını belirterek “İklim değişikliğine uyum sağlamamız gerekiyor. Bunlarla nasıl başa çıkacağız dediğimiz anda ilk başta enerji konusu karşımıza çıkıyor. Gediz ve Menderes havzalarında yüzde 50 su kaybı var. Dirençli bir şehre kavuşmayı dört gözle bekliyoruz. Çok değerli bir belediye başkanımız var. Tüm çalışmalar sürdürülebilirlik ve iklim eylem planları altında gelişiyor. Bu zirveden çıkacak bildiriler ise hem İngilizce hem Türkçe olarak kurumlarla paylaşılacak. Tunç Başkan’ın önderliğinde başlayan İklim Nötr ve Akıllı Şehirler çalışmasına destek ve katkı verdiğimize inanıyoruz. Birlikte burada olmaktan dolayı çok mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
“İzmir’i kutluyorum”
2440 Bölge Guvernörü Ayda Özeren panelin verimliliğine dikkat çekerken ESRAG Zone 21 Başkanı Şafak Özsoy da İzmir’de ve yurt dışında hayata geçirilen temiz şehir çalışmalarından örnekler verdi. İzmir’de önemli hedefler konulduğunu ve bu yönde adımlar atıldığını ifade eden Özsoy, “İzmir’i bu noktada kutluyorum” diye konuştu.
İnsanlığın son yıllarda devasa problemler yaşamaya başladığını hatırlatan 2440 Bölge Çevre Komite Başkanı İsmail Gökhan Çıtak ise uzun vadeli çözümler üretilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Rehber kitapçık yayımlanacak
Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilirlik İlkeleri doğrultusunda, 17’nci madde dikkate alınarak, “Ortak Hedefler İçin İş Birlikleri” kapsamında konu başlıklarıyla ilgili tüm paydaşların bir araya getirilerek bir platform oluşturulması da hedefleniyor. Ayrıca 2030 yılında “İklim Nötr Şehirler” projesine katkıda bulunacak “Rehber Kitapçık” da yayımlanacak.