İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer İzmir’i dünya sinema sektörünün tercih ettiği bir yer haline getirmek istediklerini söyledi. 3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nde Kristal Flamingoların farklı dallarda sahiplerini bulacağı ulusal ve uluslararası yarışma heyecanı öncesinde bir değerlendirme yapan Başkan Soyer, “Dünyanın isteyeceği, onların tercih edeceği bir festival yapmak istiyoruz. Bu malzeme İzmir’de var” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 16-22 Haziran tarihlerinde üçüncüsü düzenlenen İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali tüm coşkusuyla sürüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Festival kapsamında Kristal Flamingoların farklı dallarda sahiplerini bulacağı ulusal ve uluslararası yarışma ödülleri öncesinde değerlendirme yaptı.
Heyecanımız da gururumuz da
Festival Direktörü ve yönetmen Vecdi Sayar, ulusal yarışma jüri üyesi Zuhal Olcay, uluslararası yarışma jüri üyesi Pelin Batu ile festivali izleyen sinema yazarlarıyla buluşan Başkan Soyer 3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nin heyecanını ve gururunu yaşadıklarını dile getirdi. Başkan Tunç Soyer, “İzmir’de böyle bir festival olmamasının eksikliğini yaşıyorduk. Sektörü rahatlatacak, ferahlatabilecek bir şey aradık. Sinema Ofisimizi kurduk. Sinema Ofisi çalışırken bir yandan da bu organizasyon bu sektöre çok önemli katkı koyacaktı ve festivali hayata geçirdik. Heyecanımız da gururumuz da çok büyük. Hem burada bulunan sanatçılara hem de bu işe emek veren tüm çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. İzmir için çok daha aydınlık bir gelecek için çalışmalarımızı yürüteceğiz” dedi.
İzmir’i dünya sinema
Başkan Tunç Soyer, “Bu işin sınırı yok. Gücümüz ne kadar yetiyorsa ne kadar filmi İzmirlilerle buluşturabilirsek bunu yapmaya çalışacağız. Biz İzmir’i dünya sinema sektörünün tercih ettiği bir yer haline getirmek istiyoruz. Dünyanın isteyeceği, onların tercih edeceği bir festival yapmak istiyoruz. Bu malzeme var İzmir’de. İklimiyle, doğasıyla, insanıyla İzmir, dünyanın en iyi sinema şehirlerinden biri olabilir. Hatta sektörün en çok üretim yaptığı şehirlerden olabilir. Bunu yapacak en iyi şehir İzmir. Gerçekten Türkiye’nin kasvetli ikliminde tam da bu koşullar altında bu festival herkese ilaç gibi geliyor” şeklinde konuştu.
Kadın şehri olmak genlerden
Festivalde kadın yönetmenlerin fazla olmasıyla ilgili de konuşan Başkan Soyer, “İzmir’in ismi bir amazon kraliçesinden geliyor. Bu yüzden kadın şehri olmak geleneksel bir şey. İzmir’in genlerinden gelen bir şey. Kadınların bu şehirde gücü, sesi, sözü tarih boyunca olmuş. Bunun daha fazla olması için kafa yoruyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu şansın peşinden gitmemiz
Festival Direktörü, yönetmen Vecdi Sayar ise “Sinema, bir ülkenin tanıtılması, bir kentin tanıtılması için çok önemli. Bizim alt yapımız da müsait sinema sektörü de müsait. İzmir’in bir şansı var. İstanbul’u bütün dünyanın her yerinden sinemacılar gördü. Bizim bu şansın peşinden gitmemiz gerek ve sinemacıları İzmir’e çekmemiz gerek. Şansımızın bir diğer sebebi ise İzmirli sinemacı ve müzisyen çok isim var” dedi.
İzmir’e bu festival çok
Festival jürisi Zuhal Olcay da İzmir’e bu festivalin çok yakıştığını belirterek “Harika filmler seyrettim. Sinemayla dolu günler geçiriyoruz. Sinema salonundan çıkarken insanların gözlerinde doymuş görüntüyü görüyoruz. Çok iyi filmler var seyrettiklerim arasında. Başarılı, genç, dolu dolu yeni yönetmenler gördüm. Bu beni çok mutlu etti. Yeni nefesler, yeni bakışlar. Toplantıdan sonra ödül alacak filmleri seçeceğiz” diye konuştu.
Müzik, dans, sinema
Jüri üyelerinden Pelin Batu da “İzmir’de olmaktan çok mutluyum. Her fırsatta İzmir’e geliyorum. Bu festivalde hem ulusal hem de uluslararası yarışmada pek çok kadın yönetmen var. Jüri olarak çok keyifle filmleri izledik. Dünya yolculuğuna çıktık. Arjantin’in tangosundan Gürcistan’ın “rock and roll”una müzik ve filmin birleştiği, ikisinin birbirini doldurduğu ve doyurduğu filmler vardı. Klasik müzik, tango, deneysel müzik şöleni sunuldu bizlere. Hem dans hem müzik hem de sinemanın birleştiği bir gün geçirdik” şeklinde konuştu.
Kristal Flamingo için 10
Festival bu yıl Kristal Flamingoların farklı dallarda sahiplerini bulacağı ulusal yarışma heyecanına uluslararası yarışmayı da ekliyor. Uluslararası Yarışma seçkisi, müzik ve dans dünyasını ve müzisyenlerin yaşamını konu alan ya da müziğin film içinde ön planda olduğu yapımlardan oluşuyor.
3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali Ulusal Yarışma jüri başkanlığını Zuhal Olcay yaparken, jüri üyeleri olarak Mehmet Açar, Mehmet Can Özer, Murat Kılıç, Vedat Sakman, Vuslat Saraçoğlu ve Zeynep Ünal görev yapıyor.
Festivalde bu yıl Kristal Flamingo için yarışan 10 film şöyle: Ayna Ayna (Belmin Söylemez), Bars (Orçun Köksal), Bir Kar Tanesinin Ömrü (Kazım Öz), Iguana Tokyo (Kaan Müjdeci), Kabahat (Ümran Safter), Kar ve Ayı (Selcen Ergun), Karanlık Gece (Özcan Alper), Kendi Yolumda (Ömer Faruk Sorak), Kör Noktada (Ayşe Polat), Suna (Çiğdem Sezgin).
Uluslararası yarışmada 10
Uluslararası Yarışma jüri başkanlığını ise Macar yönetmen Krisztina Goda üstleniyor, diğer jüri üyeleri ise Alexandra Enberg, Pelin Batu ve Serdar Kökçeoğlu. Uluslararası Yarışma kapsamında Fransa’dan Arjantin’e, Avustralya’dan Pakistan’a, Hollanda’dan Gürcistan’a dünyanın farklı ülkelerinden 10 film bulunuyor.
Yarışan filmler şunlar: Carmen (Benjamin Millepied / Avustralya Fransa), Dans Başlasın (Empieza el Baile, Marina Seresesky / Arjantin, İspanya) Davulcu (Drameri, Kote Kalandadze / Gürcistan) Divertimento (Marie-Castille Mention-Schaar / Fransa) Heart by Tribal Galaxy (Ömer Safa Umar / Türkiye), Joyland (Saim Sadiq / Pakistan, ABD) Kapr Code / Lucie Kralova / Çekya, Slovakya) Habiszti –Çünkü! ( Habiszti – Csak ezert Is!, György Dobray / Macaristan) Ren Altını (Rheingold, Fatih Akın / Almanya) Terezin (Gabriele Guidi / İtalya, Çekya, Slovakya).
Ödül kazanan film
Festivalin ödül töreni, 21 Haziran akşamı İstinyePark Teras Renk Sinemaları 4 No’lu salonda yapılacak; ödül kazanacak filmler 22 Haziran’da izleyicilerle buluşacak.