Dünya turizmini İzmir’de bir araya getiren Travel Turkey İzmir Fuarı, bu kez İZFAŞ’ın dijital alt yapısı olan “Digital İzmir Fair” platformunda gerçekleştirilecek. 25-27 Şubat 2021 tarihlerinde ttidigital.izfas.com.tr adresinde sanal olarak gerçekleştirilecek 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı; sürdürülebilirlik ve ekoturizm konularını derinlemesine ele alacak. Fuar kapsamında düzenlenecek online etkinlikler turizm sektörüne ışık tutarken; ekoturizmin öncüsü İsveç ise, partner ülke olarak 14. Travel Turkey İzmir Dijital’de yer alacak.
İsveç’ten turizmin geleceğine yatırım
İskandinav ülkeleri, sürdürülebilir turizm ve ekoturizm alanındaki iyi örnek uygulamaları ile dünya turizm trendlerine öncü oluyor. Uluslararası seyahatlerin mümkün olmadığı pandemi süreci, özellikle turizm sektörü için yeni ufukların açılmasını sağladı. Türkiye’deki turizm sektörünün dünyaya açılan kapısı olan Travel Turkey İzmir, bu doğrultuda İskandinav ülkeleri ile ilişkilerini güçlendirdi. Ekoturizmin öncüsü İsveç, 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı’na partner ülke olarak katılım sağlayacak. Diplomatik ilişkiler ve iş ortaklıklarını güçlendirecek bu katılım, aynı zamanda İsveç’teki ekoturizm trendlerini Türk turizm sektörüne tanıtacak. İsveç İstanbul Başkonsolosu Peter Ericson, 25 Şubat Perşembe günü saat 13:00’da “Ekoturizm Nedir?” başlıklı webinarda ekoturizmin dünyadaki önemini ve İsveç’te ekoturizm ile ilgili trendleri aktaracak.
Sektör, krizi fırsata çevirdi
Pandemi koşulları sebebiyle tüm dünyada uluslararası ticaret durma noktasına gelirken; süreçten en çok etkilenmesine rağmen en hızlı çözüm üreten sektörlerden biri turizm oldu. Tüm dünyada turizm trendleri hızlı bir değişime girdi; Türkiye’de de sürdürülebilir turizmin önemi açığa çıktı. Pandemi süreci turizm sektörü için kayıp bir dönem olsa da; sektör temsilcileri bu krizi kendi ufuklarını açacak bir fırsata dönüştürmeyi başardı. Destinasyonların niteliklerinin ön plana çıkarıldığı, yerel zenginliklerin katma değere dönüştürüldüğü yeni bir turizm anlayışı oluşuyor. Sürdürülebilir turizm ile ortaya konan bu yaklaşım, doğal, tarihi, kültürel, sosyal ve estetik değerlerin korunup geliştirilmesini ve çekiciliklerinin devamlılığının sağlanmasını hedefledi. Yeni faaliyetlerin ve gelişmelerin çevresel etkilerinin etkili kullanımı olarak da ifade edilen sürdürülebilir turizm; doğal, çevresel, biyolojik ve sosyokültürel kaynakların korunması ile kayıpların en aza indirilmesinde etkin bir rol oynamaya aday.
İzmir, yeni ufuklara açılıyor!
Sürdürülebilir turizm yaklaşımının benimsenerek istihdamın artırılması, bölgesel kalkınmda turizmin öncü olması, Türkiye’nin turist sayısı ve turizm geliri bakımından ilk beş ülke arasında yer alması; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan “Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Eylem Planı”nın öncelikli konu başlıklarından biri oldu. Ülkemizin bu stratejisini benimseyen İzmir, turizmde kalıcı ve sürdürülebilir bir büyüme için dünyadaki eğilimleri takip edip yeni trendler üreterek, bunların tüm dünyada alıcısını oluşturabilen bir kent olmak için çalışıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi önderliğinde oluşturulan doğa ile uyumlu yaşam ve sürdürülebilir turizm perspektifi, turizm sektörüne büyük bir ivme kazandırdı. Çok boyutlu, küresel, ulusal ve yerel iş birliklerini güçlendirerek ortak akıl oluşturmaya önem veren İzmir’in, pandemi sonrası dönemde değişimin merkezinde yer alacağı düşünülüyor. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı da, İzmir’in krizi fırsata çevirerek fuarcılığı her koşulda yapılabileceğini ortaya koydu. Bu yıl ilk defa dijital bir platform üzerinden gerçekleştirilecek Travel Turkey İzmir, Türkiye’de turizm sektörünün ilk sanal fuarı olarak tarihe geçecek.
Doğa dostu bir turizm mümkün
Kitle turizmine alternatif olarak 1990’lı yıllarda gelişme gösteren ve sürdürülebilir turizmin en iyi şekli olarak benimsenen ekoturizm, kırsal ve kültürel turizmin unsurlarını içeren doğal ve kültürel alanlarda geliştirilebilecek en uygun turizm türü olarak ifade ediliyor. Kontrolsüz gelişen kitlesel turizmin çevre ve toplum üzerindeki tahribatları karşısında ekoturizm, sürdürülebilir gelişmenin sağlanmasında önemli bir araç olarak görülüyor. Dünya Turizm Örgütü (WTO – World Tourism Organization) ekoturizmi, “turistlerin temel motivasyonunun doğal alanlarda yaygın olan geleneksel kültürlerin yanında, doğayı gözlemlemeyi ve doğanın değerini bilme temeline dayanan tüm doğa temelli turizm çeşitleri” olarak tanımlıyor. Uluslararası Ekoturizm Derneği (TIES – The International Ecotourism Society) ise, ekoturizmi “çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını geliştiren, doğal alanlara yapılan sorumlu seyahat” şeklinde yorumluyor.
WTO’ya göre ekoturizmin genel amaçları ise şöyle:
Turizmin doğal ve geleneksel çevreye verdiği tahribatın en alt düzeye indirilmesi • Turistlere ve yerel halka doğanın ve geleneksel sosyo-kültürel çevrenin korunmasına yönelik eğitim verilmesi • Turizmin yerel halkın ihtiyaçlarının karşılayan, yerel yönetim ve halkla işbirliği içinde gelişen sorumlu bir ticaret olarak özendirilmesinin sağlanması • Koruma kapsamındaki (doğal ve sosyokültürel) alanların yönetimi için kaynak ayrılması • Turizmin negatif etkisinin en alt düzeye indirilmesi amacıyla sosyo-kültürel ve doğal çevreye yönelik uzun vadeli takip ve değerlendirme programlarının desteklenmesi • Turizmin yerel halkın geçimine katkıda bulunmasını sağlayacak şekilde geliştirilmesinin temini • Turizmin gelişiminin yörenin sosyal ve çevresel kapasitesini artıracak şekilde gelişmesinin temini • Çevreyle uyumlu, doğal ve geleneksel sosyo-kültürel yaşamla iç içe geçen, yöresel bitki örtüsünü ve yaban hayatını koruyan turizmin alt yapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi